Anayasamızın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek olan maddelerine göre, Türkiye Cumhuriyeti devleti, demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
Buna göre yönetim biçimi demokrasidir. Devlet demokrasinin kuralları doğrultusunda yönetilir ve bu kurallara uygun olarak hareket edilir.
Böyle olunca da, ülkeyi belli bir süre için yönetecek olanlar yapılacak seçimlerle belirlenir. Seçmenin sandığa attığı oylarla kimin iktidar, kimin muhalefet saflarında yer alacağı tespit edilir.
Bu kural rejimin olmazsa olmazları arasında bulunmaktadır. Seçimle iktidar ile muhalefet kanadını oluşturacak olanlar belirleneceğine göre, yine yasaların ön gördüğü süre içerisinde seçimler yapılır, seçmenin önüne sandık konulur ve seçmen hür iradesi ile oylarını kullanır. Yine hiçbir şüpheye yer vermeyecek bir şekilde de sandığa atılan oylar tasnif edilir. Böylece sonuç belli olur.
Kimsenin böyle bir sürecin yürümesini engellemesi veya sürece aykırı bir tutum ve davranış içerisinde olması düşünülemez, beklenemez. Esasen yürürlükte olan anayasamıza ve yasalarımıza göre de bunun bu şekilde olması ve uygulanması zorunludur.
Elbette ki iktidarda olmak, bir şeyler yapmak, bir şeyler üretmek insana onur ve gurur verir. Bu nedenle siyaset sahnesinde rol alanlar iktidar olmak için çalışırlar, çaba sarf ederler ve bu doğrultuda başarıya ulaşabilmek için kendilerine bir yol çizerler.
İktidar olmak isteyenler, bu amaçlarına ulaşarak iktidara geldikleri zamanda halkına, ülkesine ve dünyaya yararlı olabilmek için gereken kararları alırlar, gereken yol ve yöntemleri belirlerler.
İktidara gelenler, çizdikleri yol haritasında, attıkları adımlarda, aldıkları kararlarda başarılı oldukları takdirde de seçim zamanı geldiğinde seçmenin sandığa atacağı oylarla yeniden iktidar olma şansını ve başarısını gösterirler.
Eğer iktidarda olanlar bu doğrultuda gereken başarıyı gösterememişlerse, seçim sonuçlarına göre muhalefete geçerler. Bir süre dinlenirler. Nerede yanlış yaptıklarını, hatalarının neler olduğunu tespit etmek suretiyle doğruları bulmaya çalışırlar. Bu zaman dilimi içinde de, iktidara geçenleri dikkatle takip eder, onların varsa yanlışlarını tespit edip açıklamak ve doğru yolu göstermek suretiyle muhalefet görevlerini yerine getiriler.
İşte demokratik cumhuriyet rejimlerinin uygulandığı ülkelerde siyasi partilerde bu doğrultuda ya iktidar olurlar yada muhalefet.
Demokratik Cumhuriyet rejimlerinde elbette ki sadece siyasi partiler olmaz. Bunların yanında da demokratik kitle örgütleri yer alır. Bu örgütlerde ülkedeki gidişatı dikkatle izlerler, doğruları takdir edip yanlışları göstermek suretiyle ülkenin esenliğe gitmesi doğrultusunda kendilerine düşen görevi yaparlar.
Bu yol haritası akıllardan hiç çıkmamalıdır.
Zamanı geldiğinde seçimler yapılacaktır.
Zamanı geldiğinde yapılacak olan seçimlerde seçmenin önüne sandık konulacaktır.
Kimsenin bunun aksini düşünmesi, hayal etmesi mümkün değildir.
Rejimin adı demokratik Cumhuriyet olduğuna göre, onun gerekleri harfiyen ve aynen yerine getirilecektir.
Bu nedenle de önümüzde kalan kısa süre içerisinde, ya erken yada normal zamanında olmak üzere seçim yapılacak, sandığa atılan oylarla iktidar ile muhalefet kanatları belli olacaktır.
Bundan kimsenin şüphe etmemesi gerekir. Suyun akışı tersine çevrilemez. Bu nedenle yüzümüzü karanlığa değil aydınlığa çevirelim. Güneşli günler bizim olacak. Umudumuzu yitirmediğimiz sürece mutluluk ışıkları bizi aydınlatmaya devam edecektir….
nabiinal@hotmail.com