Gelişmeler suskunluk döneminin bittiğini, herkesin görüşlerini, düşüncelerini ve gördüklerini söyleme, uyarma, yön ve yol gösterme döneminin başladığını gösteriyor.
Hafta başında Türk sanayicileri ve iş insanları derneği (TUSİAD) ın 50. kuruluş yılı kutlamaları sırasında iş adamlarının yaptıkları konuşmalar çok önemli ve aynı zamanda çokta dikkat çekici olmuştur.
Bugüne kadar seslerini yükseltmeyen iş adamları, bu toplantı vesilesi ile yaptıkları konuşmalarda seslerini yükseltmişler, içinde bulunulan kritik durumu gözler önüne sermek suretiyle görüşlerini açıklama gereğini duymuşlardır.
Konsey başkanı Tuncay Özilhan’ın yaptığı konuşmaya şöyle bir baktığımızda sözün bittiği yere geldiğimizi görmek ve anlamak mümkündür.
Özilhan; özgürlüklerin önemi üzerinde durmuş ve özgürlüklerin kısıtlanmaması gerektiği yolunda bir görüş sergilemiştir.
Özilhan, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması bir yana aksine daha da genişletilmesi gerekliliğini vurgulama gereğini duymuştur.
Yine yönetim kurulu başkanı Simone Kaslowski’de yaptığı konuşmada, laiklik üzerinde durmuş, laikliğin din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olduğunu vurgulamıştır.
Kaslowski; adil yargılama gerekliliği üzerinde durmak suretiyle, adalete güven duygusunun güçlendirilmesi gerekliliğini de yüksek sesle dile getirme gereğini duymuştur.
Diğer konuşmacılarda, içinde bulunulan durumu yüksek sesle gündeme taşımak ve eleştirilerini yapmak suretiyle suskunluklarını bozarak düşüncelerini söylemişlerdir.
İş adamları bu şekilde konuşup görüş ve düşüncelerini yüksek sesle dile getirirken, anayasa mahkemesi başkanı Zühtü Arslan’da ,Eskişehir Osmangazi üniversitesinin akademik yılı açılış toplantısında yaptığı konuşma ile içinde bulunulan durumu ve buna karşı atılması gereken adımları gösterir nitelikte bir konuşma yapmıştır.
Zühtü Arslan konuşmasında: Aklı ve beyni herhangi bir şekilde kimseye kiraya vermeyin, başkalarının iradenizi sınırlamasına, sıfırlamasına ve sizi araçsallaştırmasına asla razı olmayın demek suretiyle yol gösterici bir tutum izleme ve hatırlatma gereğini duymuştur.
Yine Anayasa mahkemesi başkanı: Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi, fikri, vicdanı ve irfanı hür olanlardan olun demek suretiyle herkese izlemesi gereken çağdaşlık yolunu göstermiş ve bunun uygulanmasını istemiştir.
Anayasa Mahkemesi başkanı ayrıca üniversitelerde bilimsel, mali ve idari özerklik olması gerektiği üzerinde durmuştur. Arslan konuşmasında: Akademik özerklik, akademik özgürlük üniversitelerin olmazsa olmazları arasındadır. Aklın kullanılması, üniversitenin özgür olmasını, hocası ile öğrencisi ile bilim insanı ile özgür olmasını gerektiriyor demek suretiyle üniversitelerin her yönden bağımsız olması gerekliliği üzerinde durmuştur.
Gerek iş adamlarının ve gerekse anayasa mahkemesi başkanının yaptıkları eleştiriler, konuşmalar ve yol gösterici nitelikteki öğütler, bize sözün bittiği ve herkesin yasaların elverdiği ölçüde görüşlerini, eleştirilerini yapma ve konuşma zamanının geldiğini net bir şekilde göstermektedir.
Bu nedenle içinde bulunulan durumu ortaya koymak, olumlu yada olumsuz yönlerini belirtmek ve böylece uygulanması gerekecek olan yol ve yöntemleri işaret etmek suretiyle herkesin yurttaşlık görevini yerine getirmesi zorunluluğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz, yeter ki;
Mesajlar yerine ulaşsın,
Mesajlar doğru algılansın,
Ekonomik sıkıntının yanında mesajda uygulananlara da önem verildiği ve sonuç istendiği görülsün, anlaşılsın, gereği yapılsın…
nabiinal@hotmail.com