Kırsaldaki kadın yararına

8 Mart anısına sahnelendi Günay Karacaoğlu’nun oynadığı iki perdelik “Basit Bir Ev Kazası” adlı oyun yeni sezonda perdelerini aralarken, tiyatro severlere bu defa Antakya Meclis Kültür Sanat Merkezi’nden “merhaba” dedi. Antakya’lı tiyatroseverler, 2008–2009 Muhsin Ertuğrul-Sadri Alışık ve Afife Jale Tiyatro Ödülleri Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görülen “Basit Bir Ev Kazası” adlı […]

8 Mart anısına sahnelendi

Günay Karacaoğlu’nun oynadığı iki perdelik “Basit Bir Ev Kazası” adlı oyun yeni sezonda perdelerini aralarken, tiyatro severlere bu defa Antakya Meclis Kültür Sanat Merkezi’nden “merhaba” dedi.

Antakya’lı tiyatroseverler, 2008–2009 Muhsin Ertuğrul-Sadri Alışık ve Afife Jale Tiyatro Ödülleri Komedi Dalında En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görülen “Basit Bir Ev Kazası” adlı oyunu izleme şansı bulurken, Günay Karacaoğlu’nun sahne performansını ise ayakta alkışladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü anısına ve kırsaldaki emekçi kadın yararına perdelerini 11 Mart Pazar günü aralayan oyun, bu defa Meclis Kültür Sanat Merkezi’nde ‘PERDE’ dedi. Murat İpek’in yazıp yönettiği, Günay Karacaoğlu’nun oynadığı “Basit Bir Ev Kazası” adlı oyunun müziğinde Çiğdem Erken, dekorunda ise Barış Dinçel’in imzası var.
-KONUSU-
Günay Karacaoğlu’nun muhteşem bir performans sergilediği tek kişilik “Basit Bir Ev Kazası” adlı oyunun konusu mu? Şöyle… Eğer kocanız on beş yıldır kapıdan hep aynı şekilde giriyor, hep aynı yere çantasını bırakıp, klozetin kapağını on beş yıldır açık bırakıp, fermuarını da koridorda çekiyorsa, hele bir de evliliğinizi “Eh! Artık zamanıdır…” diyerek yapmışsanız, emin olun siz de ziyan olmuş kadınlar kulübüne üyesiniz.
Aslında Songül, herkes kadar cesur, ama bir o kadar da ürkek… O, en az bizim kadar gerçekçiyken, Merzifon saat kulesinin dibinde romantik bir buluşma hayal edecek kadar da ayakları yerden kesik… Doğal olarak aşksız bir hayatı yaşanmış saymayan Songül, savrulduğu Brezilya dizilerinden, sizi, yazmaya çalıştığı romanın kıyılarında dolaştırıp kara mizah bir kahkaha tufanına götürüyor. Onun kendini aşma serüveni, aslında toplumun kendini aşma serüveninden de çok da farklı değil. Peki, Songül’ün kendi kendine dediği şey mi? “Artık ben, iyi ve muhteşem sevgililer hayal etmeyeceğim. Çünkü bu hayaller sonra hayalete dönüşüyor.”   -Tamer Yazar-

Exit mobile version