Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilcisi Serkan Koç Planlama çalışmaları kapsamında Antakya ilçesinde bulunan Kışlasaray Mahallesi’ndeki Askeri Kışlaya ait yerin üniversite alanı olarak belirlendiğini ifade etti.
6 Şubat depreminin ardından Hatay’da inşaat çalışmaları ve şehrin yeniden yapılanmasına dair belirsizlikler sürerken bazı alanların ne yapılacağı konusu yavaş yavaş netleşmeye başladı. Resmi olarak Antakya kent merkezinde riskli alan ilan edilen 307 hektarlık alan dışında, yeni bir imar çalışması olmadığını belirten Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilcisi Serkan Koç, 6306 sayılı yasa ili Antakya Kent Merkezinin 307 hektarlık kısmının Riskli Alan olarak ilan edildiğini ve bu alanda yer alan planlama çalışmalarının Bakanlıklar ( Kültür ve Turizm –Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği) tarafından yürütüldüğünü söyledi. Planlama çalışmaları kapsamında Antakya ilçesinde bulunan Kışlasaray Mahallesi’nde bulunan Askeri Kışlaya ait yerin üniversite alanı olarak belirlendiğini ifade etti.
Atatürk Caddesi’nin de bu alan içinde olduğunu belirten Serkan Koç, Asi nehri kenarının bu planlama kapsamında Bakanlığın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün vermiş olduğu(taşkın saha) görüş doğrultusunda sağlı sollu yeşil alan olarak bırakılacağını belirtti. Ancak Asi kenarında ıslah çalışması yapılmış olduğunu ve bu kapsamda taşkın saha olarak değerlendirilemeyeceğini belirten Serkan Koç, yeşil alanların nasıl bırakılacağının belli olmadığını ifade etti. Merkezde bulunan köy garajına da değinen Serkan Koç, Köy garajının merkez için simge olduğunu ve eğer şehrin yapısı korunacaksa, köy garajının akıbetinin belirlenmesi gerektiğini, çünkü kırsaldan ve diğer yerleşim yerlerinden insanların merkeze ulaşımında bu garajın önemli bir yeri olduğunu söyledi.
Serkan Koç; “Deprem Öncesi bu bölgeye toplu taşıma ile binlerce nüfus gelmekte idi. Ancak 2009 yılında onaylanan imar planına göre Köy garajlarının bulunduğu alan yeşil alan olarak planlanmıştı. Yeni yapılan plan kapsamında bu alan korunacak mı? Korunmayacaksa da alternatif alanların önerilmesi gerekmektedir “dedi. Geriye kalan yerlerin ise Özel Proje Alanı ve eski imar planları ile örtüştüğünü ifade eden Serkan Koç; Resmi Planlar Askıya çıkınca konunun tekrar TMMOB tarafından değerlendirileceğini belirtti.
Sonuç olarak ise ; kısa vadeli, parçacıl, bilim, teknik ve şehircilik ilkelerini yok sayan yöntem ve uygulamalarla uzun vadede kentlerde bambaşka sorunlar yumağı yaratma ihtimali gözden kaçırılmadan kent bütününde, katılımcı ve şeffaf bir planlama sürecinin bir an önce başlatılması gerektiğini ifade etti.
(Adil Yeşildağ)