Kız Yurdu Yangını Sonrası

Hatay Barosu, Adana-Aladağ Kız Yurdu yangını sonrası öğrencilerin rehabilitasyonu için ciddi adımlar atılmasını istiyor. Baro, bir sivil kuruluşun, gönüllü öğretmenlerle 4 gün sürmesi planlanan sosyal projesine izin verilmemesini ise eleştirdi. Yaklaşık 1.5 yıl önce, Adana ili Aladağ ilçesi Kışlak’ta yaşanan kız yurdu yangını sonrası oluşan travma ve etkilenen kız öğrencilerin rehabilitasyonuna yönelik adım atılması istendi. […]

Hatay Barosu, Adana-Aladağ Kız Yurdu yangını sonrası öğrencilerin rehabilitasyonu için ciddi adımlar atılmasını istiyor. Baro, bir sivil kuruluşun, gönüllü öğretmenlerle 4 gün sürmesi planlanan sosyal projesine izin verilmemesini ise eleştirdi.

Yaklaşık 1.5 yıl önce, Adana ili Aladağ ilçesi Kışlak’ta yaşanan kız yurdu yangını sonrası oluşan travma ve etkilenen kız öğrencilerin rehabilitasyonuna yönelik adım atılması istendi. Hatay Barosu, bu konuda Aladağ Kaymakamlığı’nı, acilen ciddi bir sosyal proje oluşturmaya ve bu projeyi hayata geçirmeye çağırdı.
Bu arada, Sosyal Haklar Derneği adlı kuruluşun, bir grup gönüllü öğretmen ile hayata geçirmek istediği, 13-16 Temmuz tarihlerini kapsayan sosyal projesine ise izin verilmedi. Hatay Barosu, bu gelişmeyi eleştirdi ve Kaymakamlıktan rehabilitasyon için ciddi adımlar atmasını istedi.
Hatay Barosu’nun gelişmeye yönelik açıklamasında, Adana’nın Aladağ ilçesinde, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’ne bağlı Aladağ Kız Öğrenci Yurdu’nda 29 Kasım 2016’da 12 çocuğun hayatını kaybettiği ve çok sayıda öğrencinin yaralandığı yangınla ilgili yurt müdürünün de aralarında yer aldığı tutuklu 7 sanığın yargılanmasına Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandığı, duruşmanın 17 Temmuz 2017 tarihine ertelendiği kaydedildi ve şöyle denildi:
“Hatay Barosu’nun da müdahil olduğu, Aladağ Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan vahim olayın sosyal ve psikolojik travmaları, yangından etkilenen öğrencilerin köylerinde hala sıcaklığını korumaktadır.
Bu travmadan en çok etkilenen köyler olan Aladağ’ın Köprücük ve Kışlak köylerinde, Sosyal Haklar Derneği isimli bir sivil toplum örgütü, bir grup gönüllü eğitmenle birlikte 13 – 16 Temmuz 2017 tarihleri arasında Aladağ’ın Köprücük ve Kışlak Köylerinde çocuklara ve gençlere yönelik atölyeler, eğitim seminerleri ve rehabilitasyon çalışması düzenleme talebini yazılı olarak 23 Haziran 2017 tarihinde Adana Valiliği’ne bildirmiş ve Adana Valiliği de, yazıyı 29 Haziran 2017 tarihinde Aladağ Kaymakamlığı’na göndermiş olduğu, keza eğitim etkinliklerine ilişkin tüm hazırlıklar tamamlanmış olduğu halde; etkinliğe 2 gün kala Aladağ Kaymakamlığı, Sosyal Haklar Derneği’ne gönderdiği 11 Temmuz 2017 tarihli yazı ile, ‘köylerde yürütülen sosyal, eğitsel ve rehabilitasyon çalışmalarının kamu kurumları aracılığıyla yürütüldüğünü, ileriki dönemlerde yapılacak planlamalar dahilinde ihtiyaç duyulması halinde SHD ile iletişime geçileceğini’ bildirmiştir.
Davayı takip eden avukatların köyleri gezerek, yangından etkilenen ve davaya müdahil olan çocukların aileleriyle yaptıkları görüşmelerde, ailelerin, yangından sonra çocuklara yönelik her hangi bir rehabilitasyon faaliyetinin şimdiye kadar yapılmadığını bildirmeleri üzerine geliştirilen programdan sonra Sosyal Haklar Derneği’ne verilen yanıt, talebin nezaketen geri çevrilmesi anlamına gelmektedir. Kaymakamlık açıklamasına kadar, aileler ve çocuklara yönelik, hali hazırda Kışlak Köyü’ndeki yaz Kur’an kursu dışında hiçbir faaliyet gerçekleştirilmediği aileler tarafından ifade edilmiştir.
Kışlak Köyündeki çocukların ve gençlerin ihtiyaçlarını karşılayacak, yurt yangınının çocuklarda ve ailelerde yarattığı travmayı atlatabilmelerini sağlayacak bir sosyal ve kültürel bir faaliyetin bugüne kadar yürütülmemiş olması, çocukların kaderine terk edildiğini göstermektedir.
Hatay Barosu’nun, Aladağ Kız Öğrenci Yurdu’nda yaşanan yangınla ilgili davaya müdahale talebinde bulunma gerekçeleri arasında de yer aldığı üzere, Türkiye’de çocuk koruma sisteminin bir türlü işlememesinden ve çocuk adalet ve koruma sisteminde bu tür sorunlara münferit bir olay bakış açısıyla yaklaşılmasından dolayı bu tür benzeri kasıtlı veya ihmali sorunların yaşanmaya devam edilecek olmasıdır. Baroların, bu gibi davalara katılma taleplerinin temelinde, çocuk koruma sistemindeki sorunlara evrensel bir bakış açısı ile yaklaşmanın sağlanmasıdır.
Aladağ Kaymakamlığı’nın yazılı cevabı, çocuk koruma sistemindeki sorunlara evrensel bir bakış açısı ile yaklaşmaktan çok uzaktır. Gerekli eksikliği fark eden ve yasal mercilere talebini ileterek programını aktaran, hazırlıklarını tamamlayarak çocuklara ulaşmak için resmi makamlardan izin bekleyen bir sivil toplum örgütünün talebinin nazikçe geri çevrilmiş olmasını doğru bulmadığımızı, eğitim-öğretim dönemi dışında Aladağ’ın köylerinde, çocukların ve gençlerin sosyal kültürel gelişimine yönelik düzenlenecek her türlü faaliyetin hem ihtiyaç, hem de zorunluluk olduğunu belirtiyoruz.
Dolayısıyla, ister kamu kurumları yapsın ister sivil toplum örgütleri yapsın, eğer kamu kurumları tarafından yürütülen bir çalışma var ise ,Aladağ Kaymakamlığı’nın Köprücük ve Kışlak köylerinde, yurt yangınından etkilenen, derin travmalar yaşayan çocuklar ve ailelerle ilgili ne tür çalışmalar yaptığını açıklamasını beklediğimizi, yok eğer bu durum kamuoyuna somut faaliyetlerle anlatılamaz ve bir sivil toplum örgütüne verilen red cevabının nazikçe bir baştan savma olduğu ortaya çıkarsa, Aladağ Kaymakamlığı’nı, Sosyal Haklar Derneği’nin Aladağ’ın Köprücük ve Kışlak köylerinde 13 – 16 Temmuz tarihleri arasında çocuklara ve gençlere yönelik düzenlemek istediği, sosyal kültürel ve eğitsel faaliyetlere ve rehabilitasyon çalışmalarına bir an önce destek vermeye veya çalışmaya başlamaya çağırdığımızı, çocuk koruma sistemindeki sorunların çözümü için evrensel yaklaşımların yaşama geçirilmesini beklediğimizi kamuoyu ile paylaşırız.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version