Sınıra yığılan yüz binler de!
17 Eylül 2018’den bu yana yaşanan saldırılarda, 163’ü çocuk, 105’i kadın toplam 565 sivil yaşamını yitirdi. Söz konusu süre içinde en az 396 bin 480 sivil yerinden oldu. Hatay sınırı mı? Kaçan sivillerin doldurduğu sığınmacı kamplarının kalabalığında!
Hatay’ın, sınır hattından çıplak gözle izleyebildiği sivil kaçışlar, birikmelere neden olmayı sürdürüyor. Saldırılara maruz kalan bölgelerde yaşayan siviller, göç etmeye ise devam ediyor. Çok sayıda sivil, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki Suriye topraklarında yer alan Atme, Deyr Hassan Kah ve Kefer Lusin’deki kamplara sığınıyor. Kamplardaki yaşam şartları ise oldukça zor ve sıkıntılar da, gelen insanlarla beraber artmaya devam ediyor. Bölgeye, Türkiye tarafından, Hatay üzerinden tırlarla yardımlar ulaştırılmaya çalışılsa da, bölgedeki tedirginlik, adımları sınıra her geçen gün biraz daha yaklaştırıyor.
Çatışmalar nedeniyle geride bıraktığı toprağını ve evini işaret eden bir Suriyeli şunları söyledi:
“Bundan sonrası için ne yapacağımızı bilmiyoruz. Nereye gitsek, orada olaylarla karşılaşıyoruz. Can güvenliğimiz yok. Çocuklarımızın güvende olacağı bir yer istiyoruz. Kamplar çok kalabalık ve gelen yardımlar ise çok sınırlı. Buradaki hiçbir şey kalıcı değil. Bunu biliyoruz. Ama kaçabileceğimiz daha ilerisi yok. Çünkü daha ilerisi, Türkiye!”
-HATAY RİSKİ-
Hatay’ın Suriye sınır noktasında; Atme, Deyr Hassan Kah ve Kefer Lusin’deki kamplarda biriken kalabalıklar için devreye giren kurumların başında ise Türk Kızılayı geliyor. Konuya ilişkin bilgi veren Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Suriye’deki savaşa ilişkin olarak, “Suriye’nin içerisinde artan gerilim ve çatışmalar nedeniyle oluşan göç hareketleri dolayısıyla, sivillerin korunmasına yönelik, ülkemize yeni bir göç dalgası oluşmamasına yönelik çalışmamız yoğun bir şekilde artarak devam ediyor” dedi.
-SURİYE TARAFI-
Kınık, ülke sınırlarına, Suriye tarafından 150 bin civarında insan geldiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:
“Bunlara yönelik yeni kamp alanları oluşturulması, mevcut kamp alanlarının kapasitelerinin artırılması ve bu insanlara ramazan ayı süresince özellikle gıda desteği ve iftarlık verilmesi noktasında arkadaşlarımız seferberlik halinde çalışıyorlar. Suriye’nin içerisinde artan gerilim ve çatışmalar nedeniyle oluşan göç hareketleri dolayısıyla sivillerin korunmasına yönelik, ülkemize yeni bir göç dalgası oluşmamasına yönelik çalışmamız yoğun bir şekilde artarak devam ediyor.”
-TERSİNE GÖÇ-
Türk Kızılay olarak, Suriye’nin içine 2011 yılından beri 100 bin çadır ve 42 bin tırlık malzeme sevkiyatı yaptıklarını belirten Kınık, şunları kaydetti:
“Bu tamamen, içerideki kardeşlerimizin ihtiyacını karşılamaya yönelik destek mahiyetinde. Bu, her gün, rutin olarak devam ediyor. Çok ciddi bir un sevkiyatımız ve bunları ekmek haline getirip dağıttığımız bir operasyonumuz var.
Hali hazırda 30’a yakın kampı destekliyoruz. Bu kampların içerisinde, bir kısım eskimiş olan çadırları yenileme şeklinde, bir kısım da yeni gelen insanların bu çadırlara alınması şeklinde çalışmalarımız var. Bunların akabinde, özellikle Fırat Kalkanı ve Afrin bölgesinde kalıcı konutlar oluşturarak, Türkiye’den tersine göçü gerçekleştirmek adına çalışmalarımız olacağını söyleyebilirim.
Şu an Türkiye’ye yönelik göç halkası büyük oranda tamamlanmış durumdadır. Bu anlamda, içeride yapmış olduğumuz kapasite artırma çalışmalarıyla, Suriye içinde yaşanan göç hareketleri Türkiye’ye yansımadan içeride tamponlanabilmektedir.”
-ASKER SINIRDA-
Hatay’a yakın sınır hattındaki yardım çalışmaları kapsamlı bir şekilde sürerken, bölgenin güvenlik boyutuna dair çalışmalar ise Bakanlık ve asker düzeyinde gözlem altında tutuluyor. Bu kapsamda geçtiğimiz günlerde üst düzey komuta kademesi ile beraber Hatay’a gelen ve buradaki askeri birliklerde incelemelerde bulunan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da gündeminde Suriye ve İdlib vardı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye’de rejim unsurlarının İdlib’in güneyine yönelik saldırılarına son verilerek, Astana Süreci kapsamında belirlenen İdlib sınırına derhal geri çekilmesinin sağlanması için, Rusya Federasyonu’ndan etkin ve kararlı tedbirler almasını beklediklerini bildirdi. Akar, bu açıklamayı, sınır birliklerinde yaptığı inceleme ve denetlemeler kapsamında geldiği Antakya’nın Serinyol Mahallesi’nde gerçekleştirdiği toplantı sonrasında yaptı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, 2. Ordu Komutan Vekili Korgeneral Sinan Yayla, sınır birliklerinin komutanları ve ilgili kurumlardan yetkililerin de bulunduğu toplantıda, İdlib’deki son gelişmeler ele alındı.
Toplantının ardından konuşan Bakan Akar, şunları söyledi:
“Yaşanan saldırılar, bölgede sivil can kayıpları-na ve bölge halkının yaşam alanlarını terk etmesine neden oluyor. Böylece insani sorunlar her geçen gün büyüyor ve giderek bir felakete dönüşme eğilimi gösteriyor. Ayrıca bu saldırılar, gözlem noktalarımızın güvenliği için de risk oluşturuyor. Silahlı Kuvvetlerimizin devriye ve intikallerinin aksamasına yol açıyor. Bu ise Astana ve ikili mutabakatlar çerçevesinde sorumluluklarını yerine getirmek için her türlü gayreti gösteren Türkiye’nin, bizlerin faaliyetlerinin aksamasına sebep oluyor.” -Tamer Yazar-