Noktalanamayan restorasyonları…
Eski kentlerin dün kokan, yorgun hikayelerinde sesliğe gömülen evlerinde fısıltı çoktur. Çünkü onlarda yaşanmışlık çoktur. Antakya; yorgunluğu fazla, sessizliği derin, fısıltıları ise herkesten kalabalık kentlerden bir tanesi… Ancak onu yoran, düne dair derinliği değil, içinde açılan yolları delik deşik hale getirenler!
“Pandemi sonrası herkesin beklentisi, nadasa bıraktıkları işletmelerini, dükkanlarını, topladıkları masa ve sandalyelerini yeniden, eskiden olduğu gibi normal hale getirmek, ‘akmasa da damlasın’ ruh haline biraz umut ekleyebilmek.
Pandemi bitmedi, ama hayat normale döndü! Bu kentin turizmcileri de o ‘akmasa da damlıyor’ haline tutunurken, ayakta kalmaya çalışıyor. Bu kenti yönetenlerin de bu çabaya ortak olması gerekiyor. Şu an eski kentin içinde her yeri kazan, ‘zemin çalışması’ adı altında neredeyse birçok yeri yürünemez hale getirenlere sormak istiyorum! Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Koca pandemi döneminde, herkesin içeride, ama sizlerin dışarıda olduğu dönemde neden uygulamadınız, bu ‘savaştan çıkmış çalışma’ modelini? Eksikleri neden herkesin evlere kapandığı o 2 sene boyunca tamamlamadınız? Ekiplerinizi, o uzun süre boyunca neden nadasa tabi tuttunuz?
Eski kentin dar sokaklarını yürünemez hale getirdiniz, ama belli ki elinizde de yeterince ekip yok! Tamam da bunu bile bile niye bu kadar geniş bir alanda zemin çalışması başlattınız?
Bizim ülkemizde bir gerçek var, yerelde! Vatandaş, çalışıldığını görmeli! Bu halimiz de bundan! Haftalardır kazılan yerlerin öylece bırakılması bundan! Bu mahallelerde yaşayanlara, bu mahallelerdeki otel işletmelerine çektirilen sıkıntı bundan! ‘Bakın, çalışıyorum’ görüntüsü verme geleneğinden!”
-ŞİKAYET!-
Antakyalı bir turizm işletmecisinin şikayetini paylaştığı Antakya Gazetesi’ne konuşan bazı vatandaşlar da uzun bir süredir devam eden çalışmaların daha ne kadar süreceğini merak ediyor. “Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz” pankartı asan belediye yönetiminin bu kibar paylaşımı ise şikayetleri beklendiği gibi noktalamıyor! İstenen ve beklenen şey ‘özür’ değil, işlerin bir an önce bitirilmesi, yolların da bir an önce yürünebilir hale getirilmesi.
Tamer Yazar