Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), Konya’nın Kutören Mahallesi’nde sınıf öğretmeni Cihan Güçlü’ye yönelik silahlı saldırıyı sert bir dille kınayarak basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer, sendikanın yürütme kurulu adına gerçekleştirdi.
Eğitim Camiasına Yönelik Şiddet Kabul Edilemez
21 Şubat 2024 tarihinde yaşanan saldırının ardından, TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer, öğretmen Cihan Güçlü’ye acil şifalar dilediğini belirterek, bu menfur saldırıyı en sert şekilde kınadıklarını ifade etti. Eğitim camiasının yıllardır süren itibarsızlaştırma politikaları ve yanlış eğitim yaklaşımları sonucunda şiddete maruz kaldığını dile getiren Ezer, öğretmenlerin güvenli bir çalışma ortamı sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Ezer, öğretmenlerin ekonomik zorluklarla mücadele ederken can güvenliklerinin tehdit altında olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Öğretmene Yönelik Şiddetin Artması Endişe Verici
Ezer, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Mayıs 2024’te yaptığı, “Öğretmenlerimize yönelecek hiçbir baskı ve şiddeti asla kabul etmeyeceğiz” açıklamalarına rağmen, öğretmenlere yönelik şiddetin arttığını belirterek bu durumun endişe verici olduğunu söyledi. Bakanın açıklamalarının ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki düzenlemelere rağmen, uygulamadaki aksaklıkların bu şiddet sarmalını durduramadığını ifade etti.
Eğitimdeki Sorunlar Şiddeti Körüklüyor
Ezer, öğretmenlerin karşılaştığı zorlukları da sıralayarak, şunları söyledi:
• Velilerin şikayet mekanizmalarını öğretmene yönelik tehdit aracına dönüştürmesi, öğretmenlerin sürekli baskı altında hissetmesine yol açmaktadır.
• Öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanması, onları toplum nezdinde itibarsızlaştırmaktadır.
• Öğretmenlerin en ufak bir söylemde soruşturma tehdidiyle karşılaşması, mesleki özgürlüklerini kısıtlamakta ve güven duygularını sarsmaktadır.
Şiddeti Önlemek İçin Sadece Yasal Düzenlemeler Yetersiz
TÖB-SEN Genel Başkanı, öğretmene yönelik şiddetin önlenmesi için yalnızca yasal düzenlemelerin yeterli olmayacağını, bunun yanında öğretmenlerin mesleki saygınlığının korunması, veli-öğretmen ilişkilerinin sağlıklı bir temele oturtulması ve eğitim sistemindeki sorunların çözülmesi gerektiğini belirtti.
“Öğretmenlik Meslek Kanunu Pratikte Anlam Kazanmalı”
Ezer, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun şiddetle mücadele konusunda daha net cezai hükümlerle desteklenmesi gerektiğini savundu. Eğitimdeki şiddeti sona erdirmek için tüm yetkilileri acilen harekete geçmeye çağıran Ezer, “Yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır. Geleceğimizi karanlığa sürüklemek isteyenlere karşı, öğretmenlerimizin yanında durmalı ve onlara hak ettikleri saygıyı göstermeliyiz.” dedi.