Eksiklik giderilmiş, ama olmamış!
2017 tarihli haberimizde, “Memekli Köprü de denilen Trajan Su Kemeri’nin bugünkü halini bilen kaç kişiyiz? Peki, bilmeyenler düne dair Roma’yı görmek isterse, ona dair adresi işaret eden kaç yön tabelası bulur? Cevap mı? Hiç!” demiş, eksikliğe dikkat çekmiştik! Sonunda bir ‘isim tabelamız’ var!
Roma İmparatoru Trajan (98-117) tarafından yaptırılan, Harbiye’den Antakya’ya su getiren ‘Trajan’ su kemerlerinin ‘tartışmalı’ hallerine geçtiğimiz günlerde bir ‘ekleme’ yaptık! Eski Roma’dan kalanların Antakya kısmında yapılana geçmeden, buna dair haberimizin 2017 tarihli kısmında ne demişiz, hatırlayalım mı?
“Antakya kent merkezindeki Askeri Kışla’nın yanındaki yoldan yukarı, Dağ Mahallesi’ne doğru yürümeye başladınız. Bir yol ayrımına geldiniz. Sormak yerine, Antakya’nın Roma kimliğindeki bu görkemli tarihi emanet için bir yön tabelası aradınız. Etrafınıza bakındınız. Evet, bir tane var… Yok, bu değil! Eldeki tek tabela, Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Habib-i Neccar Sosyal Tesisleri’ne ait olan! Adını, Roma’nın 13. İmparatoru Marcus Ulpius Nerva Traianus’tan alan ve II. yüzyılda Harbiye’den kente su getirmek amacıyla inşa edilen kemerler için size ‘nereye’ gitmeniz gerektiğini söyleyecek tek bir bilgi dahi bulamadınız. Haklısınız, anlamadınız! Bir Sosyal Tesis için dikilen tabelanın yeni halinde dururken, Antakya’nın düne ekli tarihi için yaşanan bu ‘umursamazlığı’ anlamadınız.”
O gün anlaşılamayan ve bizlerin sorgusuna takılan bu eksiklik nihayet giderilmiş! Artık bu alana gelenler, ‘Sosyal Tesisler’ tabelasının biraz ötesinde, bu kentin turizmine omuz verecek ‘Trajan Su Kemerleri’ için konan bir başka tabela (!) ile de karşılaşıyor. Karşılaşırken de, buna dair paylaşılan, “Millet yemeye içmeye meraklı bizim memlekette. Bir araba inip bir araba çıkar. Anlayacağınız bu tabela da ondan… Diğeri için ne gelen var ne giden! Zaten turist dediğiniz şey buraya gelmez. Ya da geliyorsa da biz görmüyoruz. O yüzden soran yok. Belki tabela da ondan yok! Zaten çıkıp görseniz, görülecek bir durumu da yok” şeklindeki vatandaş eleştirisini gerisinde bırakıyor. Peki, tabela sorunu giderildiyse, sorun ne?
-ANLIYOR MUYUZ?-
Hatay turizminin amiral gemisi Antakya’nın kent merkezinin hemen kıyısında yer alan eski Roma’dan kalma su kemerlerinin bakımsızlığına doğru ilerleyen yolun hemen başına dikilen ‘yön tabelası’ ile beraber uzun zamandır dile getirilen bir eksiklik giderilmiş oldu. Ancak, eksiklik giderilirken yapılan ‘yanlışa’ dikkat çeken bir turizmcinin dediklerini de paylaşalım mı?
“Bir haber okudum geçenlerde. O haber, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde geçtiğimiz yıl düzenlenen bir açık artırmada Türkiye’den kaçırılan ve 14,5 milyon dolara alıcı bulduğu söylenen ‘Guennol Yıldız Avcısı’ adlı eserin satışına ihtiyati tedbir koydurduğuna dair. Anlayacağınız, Bakanlığımız yine başarılı bir takip gerçekleştirmiş ve Anadolu’ya ait tarihi ve kültürel emanetler başlığında gereken mahkeme sürecini başlatmış.
Ama bu sürecin asıl keyif veren kısmı nedir biliyor musunuz? Anadolu’nun kayıp hazineleri konusunda ciddi başarılar ortaya koyan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’den yurt dışına kaçırılan Kiliya tipi idolünün satışı nedeniyle New York Times Gazetesi’nde tam sayfa açık bir mektup da yayınlatmış ve yaşananlara, en çok da tarihi eser kaçakçılığına dikkat çekmiş. Bunu niye söylüyorum? Anlayalım diye! Elimizdekilerin önemini, değerini…”
-HALK DİLİ!-
Bakanlığın Amerika’ya uzanan ‘Anadolu’ mücadelesine işaret eden ve ‘Memekli Köprüsü’ isminde dikilen ‘Trajan Su Kemerleri’ tabelasına işaret eden turizmcinin dikkati çeken tespitleri şöyle:
“İsim Tabelası önemli bir eksiklikti. Çünkü sadece burası için değil, ama bu tarz yön tabelaları bizlerin ciddi sorunu. Çünkü bu tabelalar bire bir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün sorumluluğunda. Peki, tabelaları yapan mı? Yerel idareler. Şimdi biri yaparken diğer kontrol etmezse, çıkan sonuç sizi şaşırtmamalı! Buradaki sonuç da bundan!
Tamam, ‘Memekli Köprü’ demişiz, yazmışız, bir de bunu ‘yön tabelası’ diye buraya dikmişiz, ama… Bu bir köprü değil, bu ‘BİR’! Bu bir su kemeri, bu ‘İKİ’! Bu isim halk dilinde geçen bir isim, bu ‘ÜÇ’! Hatay gibi bir turizm kentinde sektörü eğer ki ‘resmi’ kontrol ve söylemlerin dışına taşıyacaksak, bundan sonrasını merak ediyorum açıkçası!
Yine de sormak lazım… Sahi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bu ‘yanlış isimlendirilmiş’ tabela için ne söylemek ister? Soruyorum, çünkü ciddi ciddi merak ediyorum! ‘Gelenleri, eski bir Roma su kemerine yönlendirmek yerine, halk dilinde ‘Memekli’ denen bir köprüye yönlendirirken, düşündükleri neydi, merak ediyorum. Bu kentin turizm kaynakları nasıl olur da bu kadar ‘darmadağınık’ bir halde ilerliyor ve buna da kimse müdahale etmiyor, merak ediyorum.”
-BİZ DE SORALIM!-
Turizmi konusunda ‘Şimdi Hatay Zamanı’ diyerek, Ankara ve İstanbul’dan gelen önemli katılımcılarla büyük bir Sempozyum düzenleyen Hatay kent idarecilerine soralım! Ne zamandır, turizme dair yön tabelalarımızı ‘orijinal isimleriyle’ değil de ‘halk dilinde’ geçen isimleriyle hizmete sokuyoruz? Ne zamandır, tarihi Su Kemerleri’ni -köprü- diye adlandırıp, bu kente gelen turistlere de bu şekilde tanıtıyoruz? -Tamer Yazar-