Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Köpük Köpük Sular, Allah’a Emanet Yaşamlar

Saint Pierre Kilisesi hemen

Saint Pierre Kilisesi hemen yanındaki Hacı Kürüş Deresi yatağını takip edip içlere doğru ilerlediniz mi hiç? İlerleyin… Ama yaşanan kirlilik noktasında gördüklerinizden çok da hoşlanmayacaksınız!

Hacı Kürüş Deresi, antik çağda anıldığı ismiyle, Parmenius’u takip ettiğinizde, karşınıza Antakya’nın bir başka yüzü çıkıyor. Başka çağlara ait görkemli yapılar… Ama çok da bilinmeyenler… Hatta paylaşılmayanlar… Kimi Roma dönemi kimi de Hellenistik! Antik kaynaklara göre, Selevkos İmparatorluğu’nun kurucusu Selevkos 1. Nikator, kentin ilk mahallesini Parmenius’a bitişik kısımda inşa etmiş ve bu bölge, kentin varlıklı insanlarına ev sahipliği yapmış. Bugün mü? Dere yatağından akan oldukça kirli suyun her iki yanında da evler var. Tek katlı, bakımsız, bir bakıma dere yatağının riskiyle iç içe kalmış, şehrin çok uzağına düşmüş evler…

-1.5 km içeride-

Dere’nin bu ön kısımlarına çok yansımasa da, hafta sonunda, daha yukarıda kalan kısımlara doğru yürüdük. Yaklaşık olarak, 1.5 km içeriye… En sonunda ulaştığımız noktada şahit olduğumuz şey ise korkuttu! Suyun rengi, ama en çok da, oldukça fazla bir şekilde köpürmesi! Merak edilen, sudaki köpürmeye neden olan şey! Peki, ne olabilir? Suya karıştığı iddia edilen kimyasallar ne kadar zehirli olabilir? Bu durum, yer altı sularına ne kadar tesir edebilir? Peki ya, bir şekilde Asi’ye karışan dere sularının orta ve uzun vadeli sakıncaları… Bu konuda ne söylenebilir?

-Çocuklar suda-

Dere sularını bu şekilde köpürten şeyin sebebi, bir sanayi tesisi mi? Peki, yakınlarda buna dair bir işletme var mı? Atıklarını dereye karıştıran ya da yaşananlara bir şekilde neden olan? Sorular önemli, ama en çok da cevapları… Çünkü dere boyunca ciddi bir yerleşim ağı ve o ağ içinde yüzlerce çocuk var. İzlediğimiz kadarıyla da evler, bu dere yatağına sadece birkaç metre uzaklıkta. Bu ise, çocukların bu sulara rahatça ulaşabileceklerinin de bir göstergesi.

-Kurumsal sorumluluk-

Haber ve detaylarını paylaştığımız durum noktasında, Hatay İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki ve Hatay Halk Sağlığı Müdürü Bayram Kerkez’in ne yapacakları ya da nasıl bir tedbir alacakları bilinmiyor. Ancak, dere sularındaki bu garip köpüklenme durumunun, yakınlardaki bir tesisten kaynaklandığına dair söylentiler oldukça güçlü, ki bu iddia doğru ise, yaşanan sorunun sadece insani değil, doğal bir felaket yaratabileceği de göz ardı edilmemeli, özellikle de bu suların yer altı sularına karışma ihtimali düşünülecek olursa…

-Beton tesisi-

Bu konuda konuştuğumuz yöredeki bazı vatandaşlar, derenin daha üst kısmında yer alan bir hazır beton tesisine işaret ediyor. Böylesi bir tesis bu duruma yol açabilir mi? Peki, hazır beton tesislerinde gerekli önlemlerin alınmaması halinde ne olabilir, biliyor muyuz? İşte olabileceklerden bazıları: -Katı maddeler birikerek, göl ve göletler dolar, su depolama kapasitesi düşer. -Göl ve denize ulaşan nehirlerin yatakları zamanla dolar, kesitlerin daralmasına sebep olur. -Suda yaşayan canlılar için su ortamı bozulur. -Bulanıklık artarak, su kaynağının dinlenme maksatları için kullanımı ve fotosentetik aktivitesi azalır. -Suyun faydalı kullanma imkanları azalır.

-Pestisit, ağır metaller, zirai koruma ilaçları, besi maddeleri gibi diğer kirleticiler bu katı maddelerle birlikte su yatağına girer. -Hastalık yapan bakteri ve virüslerde aynı şekilde su ortamına taşınmış olur. -Dnert (ayrışmayan) maddeler ile siltlerin su yataklarının tabanında birikmesi organizmalar için uygun yaşama ortamını bozar. Su derinliklerine ışığın nüfusunu azaltarak, ısı radyosnunu değiştirerek ve organik maddeleri, besi maddelerini veya zehirli maddeleri beraberinde taşıyarak su kalitesi bozulur. -Su yatağı tabanının çökebilen maddeler ile örtülmesi, balık yumurtalarının ve diğer organizma larvalarının gelişmesini önler ve gıdalarını bu ortamdan temin eden organizmaların beslenmesini güçleştirir. -Tabanda biriken maddelerin organik menşeli olması halinde, bunların zamanla biyolojik olarak parçalanması, sudaki çözünmüş oksijen konsantrasyonunu azaltır ve çürüme neticesinde taban oksijensiz bir ortam haline gelebilir ve arzu edilmeyen H2S, CO2 ve CH4 gazları ortaya çıkabilir. -Dere ıslahı çalışmaları gibi çok yüksek maliyete sebep olan faaliyetlerin, derelere katı madde yükü yüksek suların verilmesi sebebiyle zamanla yatağın dolarak yeniden ıslah çalışmaları yapılmasına sebep olur.

-Ne olacak?-

Bir vatandaşın ifadesiyle bitirelim bugünü ve bu sayfayı: “Haberi yapacaksınız da ne olacak? Bir şey değişecek mi? Bu derenin eski halini de biliriz. Temiz halini, gürül gürül aktığı, hatta yanı başında piknik yapıldığı zamanları… Gelir mi yine o zamanlar? Gelmez! Ama çocuklarımız sürekli bu suların yanı başında. Hatta hayvanlar içiyor. Bu sular Asi’ye de karışıyor. Aynı Asi’den insanlar balık avlıyor. Hatta tarla suluyor. Peki, gelip bakarlar mı? Yok kardeşim, bakmazlar… Ama bakarsın, sen haklı çıkarsın… Kim bilir?”

Haber -Fotoğraf: Tamer  Yazar