Siyaset dünyası çok hareketli ve aynı zamanda çok karışık. Etraf toz duman içerisinde . Yapılanlar ve yapılmak istenenler bu karmaşa içerisinde tespit edilmeye ve değerlendirilmeye çalışılıyor. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için çok dikkatli olunması ve siyasetten anlayan kişilerin görüşlerine değer verilmesi gerekiyor.
Bu yapılıyor mu diye sorarsanız, yanıtımız ne yazık ki hayır olacaktır.Zira gözlerini hırs ve ihtiras öylesine bürümüş ki, tek doğru vardır oda benim doğrum anlayışı ile hareket ediliyor. Olaylara at gözlüğü ile bakıldığı için sadece siyasi beklentiler, hırslar ve ihtiraslar doğrultusunda adımlar atılıyor ve bu atılan adımların doğruluğuna bu bakış açısı ile inanılıyor.
Durum böyle oluncada siyaset sahnesinde gelişmelerin hiçte iç açıcı olmadığı görülüyor. Bu durum,olaylara tarafsız gözle ve sadece ülke yararı açısından bakanlarca görülüp anlaşılıyor. Bunun dışındakiler dediğim dedik anlayışı ile yanlışları oynamaya devam ediyorlar.
2019 seçimleri için geri sayım çoktan başladı bile. Seçimlerin öne alınması yolunda bir takım söylentiler ve girişimlerde var.
İktidar partisinin yaptırdığı kamuoyu yoklamalarında, oylarında hatırı sayılır bir düşüşün olduğu görüldüğü için bu düşüşü durdurabilmek ve tekrar yükselişe geçebilmek için kendince bazı önlemelere başvurulduğu, bazı kararlar alındığı görülüp izlenmektedir.
Bu bağlamda başta İstanbul ve Ankara olmak üzere seçimle gelmiş bazı belediye başkanlarının istifaya zorlanması, bazı AKP il ve ilçe başkanlarının aynı şekilde istifa ettirilmesi veya yapılan kongrede aday gösterilmemesi oldukça dikkat çekici olmuştur.
Eğer bu oy kaybı istifa ettirilen belediye başkanlarının başarısızlığı nedeniyle meydana gelmiş ise, bu başkanları hangi teşkilat aday gösterdi ve yıllardan beri bu başkanlar nasıl görevde kaldılar?.
Medyada istifa eden bazı belediye başkanları ile ilgili olarak çeşitli söylentiler uzun süre yer aldığı halde bunlara karşı suskun kalınması ne anlama geliyor?….
Yıllar yılı başkanlık görevini sürdürenlerin, birden bire istifasının istenmesinin, kamuoyu nezdinde ne şekilde değerlendirileceği, oy kaybına mı, aksine oy kazancına mı neden olabileceği yakında görülüp anlaşılacaktır.
Yine teşkilatlardaki değişikliklerde oldukça dikkat çekicidir. Bilindiği gibi AKP teşkilatlanmasını oluşturan kongrelerde genellikle genel merkezin istediği kişiler tek liste halinde seçime girerler ve o liste seçimi kazanır. Bu durumda bugüne kadar istifa eden, ettirilen yada kongrede yeniden aday gösterilmeyenler yıllar yılı genel merkezin desteğini alarak görev yapmış kişiler olduğuna göre bunların başarısından yada başarısızlığını kimlerin sorumlu olması gerektiğine elbette ki kamuoyu kararını verecektir.
İşte AKP içindeki bu gelişmeler bir gerçeği daha gün yüzüne çıkarmıştır o da , 16 Nisan referandumu ile yasalaştığı açıklanan anayasa değişikliği sonucu tek adam yönetiminin Türkiye’ye egemen olduğu ve bu yönetim şeklinin sonucu olarakta bu gelişmelerin meydana geldiği gerçeğidir.
Ülkenin kaderi tek kişinin ağzından çıkacak sözlere ve alacağı karara bırakıldığı takdirde bu tür karmaşaya sık sık rastlanacağını unutmamak gerekir.
***
İşte bunun içindir ki, geçtiğimiz hafta yurttaşlarımız tarafından coşkuyla kutlanan Cumhuriyetimizin temelleri, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları tarafından atılmış, çağdaş laik demokratik bir Cumhuriyetin dünya var oldukça ülkemizin yönetimine egemen olmasının yolları açılmış idi.
94. Yıl kutlamalarında, bir zamanlar Atatürk’e ve onun savunduğu ilkelere karşı çıkanların, nasılda Atatürk’e sarıldığını ve ondan medet umduğunu gördükten sonra, ülkemizin üzerindeki karanlık bulutların kısa sürede dağılacağına, umut ışıklarının tüm ülkeyi aydınlatacağına bir kez daha inandık.
Bu nedenlerle siyaset sahnesindeki bu karmaşık duruma, bu telaşa, bu panik havasına sebebiyet verenlerin, ne yaparlarsa yapsınlar, başarıya ulaşamayacakları açıkça belli olmaktadır. Bilinen bir özdeyiş vardır : “Korkunun ecele faydası yoktur…”
Korku ve telaş ile atılan adımlar, alınan kararlar, yarar yerine zarar getirir.
Temennimiz, bu gerçeklerin görülerek yanlıştan dönülüp, sadece ülke yararı gözetilmek suretiyle doğru adımların atılması ve böylece siyaset sahnesindeki karmaşanın bir an evvel son bulmasıdır…
YORUMLAR