Sekiz aydır tüm ülkemin ortak gündemi Covid 17, yani koronavirüs.
Korona virüsle birlikte herkes gibi ben de çeşitli önlemler alarak, hem kendimi hem de sevdiklerimi korumaya çalıştım ve korumaya devam ediyorum. Bu önlemlerin en önemlisi de elbette ki “evde kalmak, zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamak.”
Ne kadar az insanla temas edersek ve kalabalık ortamlardan uzak durursak hem kendi sağlığımız hem de toplum sağlığı için o kadar iyi. Buna olanaklarım ölçüsünde uymaya çalışıyorum.
Bu sekiz ay içinde evde yapacak ne güzel şeyler bulmuşum. Demek ki her ortamda insan, tüm gün vaktini güzel bir şekilde değerlendirebilir: İşte otuz yıldır dokunmadığım o kasetçalarım ve yüzlerce kaset. Her dilden. Gençlerin çoğu kasete dokunmamıştır bile.
Müzik, şiir ve diğer sanatsal aktiviteler, evde yapılabilecek en eğlenceli şeylerin başında geliyor. İki aydır tüm gün evde kütüphanemi düzenlemeye çalıştım.
Son 5-6 yılı kapsayan denemelerimi toplamaya çalışıyorum. Farklı basılı gazete ve dergilerde yayımlanan yazılarımı bir araya getiriyorum. Bu süreç tamamlanınca okuyucuyla buluşturmayı düşünüyorum. Tabii farklı yoğunlaşmalar ve araştırmalarım sürüyor. Bugünlerde edebiyatın hayatımızdaki hacmini küçültmemek gerek.
Hafta içinde sevgili Sinan, haberini yaptı. Ardından HRT’de de çıktı haber. Çok sayıda kitabımı bir araya getirip evimin iki odasını tüm kitapseverlerin yararlanabileceği bir kitaplığa dönüştürdüm. Çocuklar, gençler, komşu kadınlar geliyor. Birlikte kahve içiyoruz, düzeylerine uygun kitapları seçip veriyorum.
Defne gibi tarihi bir ilçede ne yazık ki bir kütüphanemiz yok. Sadece ilçede değil gönül ister ki her evde bir kitaplık olsun.
Çocuklarımızın kitap okumalarını hatta bunu alışkanlık haline getirmelerini hep isteriz; ama her nedense bu işi bir türlü başaramayız. Bu sorun ülkemizin yıllardan beri kanayan yarasıdır.
Korona nedeniyle, 18- 24 Mart tarihlerindeki Uluslararası Çukurova Sanat Günlerini yapamadık.
9-14 Mayıs tarihlerinde programladığımız Akdeniz Kentleri Kültür Sanat Etkinlikleri de kaynadı.
Mart ayında her yıl verdiğimiz Altın Defne Edebiyat Ödülü ile Altın Defne Genç Şiir Ödülü törenlerini de bu yıl yapamadık. Altın Defne Genç Şiir Ödülü törenini 17 Ekimde yapacaktık. Valilikçe, 1 Aralık tarihine kadar tüm aktiviteler yasaklanınca bu da araya gitti.
Üzülerek söylemek zorundayım ki 2020 yılı ödülleri de 2021’e kaldı. Bu durumda iki yılın ödülleri bir arada verilecek.
Sanat, aydınlanma ve demokrasi kültürünün yerleşmesinde en büyük katkıyı sunar. Bu bakımdan özellikle eğitim kurumlarında sanatsal etkinliklere olanaklar ölçüsünde daha fazla yer vermek gerekir. Çocukları her yaşta, sanatın güzelliği ile, sanatın birleştirici gücüyle tanıştırmak gerek.