İstanbul Tüketici Fiyat Endeksi ve Kasım 2025: Enflasyonun Şifreleri, Sektörel Dinamikler ve Yaşam Maliyetindeki Artışlar
Kasım 2025 itibarıyla İstanbul’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) üzerinde baskı giderek artarken, enflasyonun yaşam maliyetine etkisi derinleşiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından yayımlanan son veriler, tüketici davranışları, üretim maliyetleri ve vergi politikalarının birleşik etkilerini net biçimde ortaya koyuyor. Bu kapsamda kasım ayı için TÜFE artışı %1,19 olarak kaydedilirken, bir yıllık karşılaştırmada fiyatlar %38,28 oranında yükseliş gösterdi. Bu yüksek enflasyon seviyeleri, vatandaşların bütçelerinde kayda değer kırılmalara yol açarken, tasarruflar üzerinde de baskı oluşturuyor.
Enflasyonun toplumda yarattığı etkileri anlamak için yalnızca rakamsal artışları incelemek yetmez. Gıda, konut, sağlık ve ulaşım gibi temel harcama kalemlerinde yaşanan artışlar, hane halklarının satın alma gücünü doğrudan etkilemekte ve yaşam kalitesini belirli bir sınırın üzerinde zorlamakta. Bu noktada, devletin gelir artırıcı politikalar, fiyat denetimi uygulamaları ve yeniden enerji maliyetlerini düşürücü tedbirler hayati öneme sahip hale geliyor. Ayrıca, yüksek enflasyonun yatırım ve üretim süreçleri üzerindeki olumsuz etkileri, uzun vadeli ekonomik büyümeyi zorlaştırıyor. Bu nedenle, makroekonomik istikrarı sağlamak için koordineli politikalar geliştirmek zorunlu hale geliyor.
Kasım 2025’te en çok artış gören ürün grupları arasında alkollü içecekler ve tütün ürünleri başı çekiyor. İlk sırada yer alan bu kategori, aylık bazda %2,59 oranında fiyat artışı kaydederken, konut ve sağlık harcamalarında da sırasıyla %2,30 ve %1,69’luk yükselişler gözlemleniyor. Bu artışlar, vergi politikalarındaki değişiklikler ve ithal ürünlerin maliyetlerindeki dalgalanmalarla ilişkilendiriliyor. Bu veriler, tüketici davranışlarını ve bütçe planlamasını şekillendiren kritik göstergeler olarak karşımıza çıkıyor.
Kasım ayı için sektör bazında görülen yükselişler, ev eşyası (%1,68), çeşitli mal ve hizmetler (%1,66) ve eğlence-kültür harcamaları (%1,41) gibi alt kategorileri kapsıyor. Ayrıca lokanta ve oteller sektörü %1,37 ile yükseliş gösterirken, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda artış %1,28 olarak raporlanıyor. Bu durum, tüketici davranışlarının nasıl değiştiğini, hangi alanlarda maliyetlerin hızla yükseldiğini ve hangi alanlarda fiyat kırılımının yaşandığını gösterir. Bu yüzden işletmeler için güncel tüketici trendlerini takip etmek ve fiyat-kalite dengesini doğru belirlemek kritik önem taşıyor.
Fiyat düşüşleri ve dengeler yönünden Kasım 2025 verileri, giyim ve ayakkabı sektöründe %1,55’lik düşüşü işaret ederken, ulaşımda %0,03’lük azalma kaydedildi. Haberleşme giderlerinde değişiklik olmaması ise kaliteli iletişim hizmetlerinin ulaşılabilirliğini güçlü bir şekilde koruduğunu gösteriyor. Bu dinamikler, tüketici bütçelerinin hangi hatlarda hafiflediğini ve hangi hatlarda baskılandığını net olarak ortaya koyuyor. Ayrıca enerji maliyetlerindeki gevşeme ve taşıt maliyetlerindeki dalgalanmalar, kısa vadeli tüketici davranışlarını etkiliyor ve işletme stratejilerini yeniden tanımlamayı zorunlu kılıyor.
Makroekonomik ve sosyal yansımalar açısından yıllık enflasyonun %38,28’e ulaşması, tasarrufların erimesi, reel gelirlerin düşmesi ve borçlanma maliyetlerinin yükselmesi gibi net sonuçlar doğuruyor. Böyle bir durumda, fiyat istikrarını sağlamak için fiyat denetimlerinin koordine edilmesi, maliye ve para politikalarının uyumlu hareket ettirilmesi ve üretimi düşüren maliyetleri azaltıcı tedbirlerin uygulanması hayati önem taşıyor. Aynı zamanda ithalat bağımlılığını azaltıcı politikalar, yenilenebilir enerji yatırımları ve üretim verimliliğini artırıcı tedbirler, uzun vadede sürdürülebilir büyümeyi destekler. Bu süreçte, hükümetin gelir artırıcı stratejileri ve sosyal politikalarda yapılacak güçlendirmeler, dar gelirli kesimin yaşam kalitesini korumak adına kritik kilit rol oynar. İşletme ve vatandaşlar için bugünün planları, yarının istikrarı için temel taşıdır ve bu nedenle dinamik politika uygulamaları, şeffaf iletişim ve veriye dayalı karar alma süreçleri vazgeçilmezdir.

