Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

KÜLLERİNDEN DOĞAN DEFNE

Depremin acılarını yüreğinde taşıyan Ülkemizin/Hatay’ın en özel ilçelerinden biridir Defne.

Aynı zamanda, yaralarını sarmayı bilen, yeniden ayağa kalkacağına dair güçlü bir inancın da adıdır. Antik çağların Daphne’sinden bugünün Defne’sine uzanan bu kadim mekân, doğanın, tarihin ve insanın birbirine en zarif şekilde dokunduğu bir yeryüzü cennetidir.

Bir zamanlar Romalıların serin sularına, defne ve çınar ağaçlarının gölgesine sığındığı bu topraklar, görkemli villaların ve eşsiz mozaiklerin yuvasıydı. Bugün Antakya Arkeoloji Müzesi’nde hayranlıkla izlenen o mozaiklerin büyük bölümü Defne’den çıkarılmıştır. Her biri, bu toprakların binlerce yıllık sanat birikiminin sessiz tanığıdır.

Ama Defne’nin güzelliği sadece tarihte değil; doğanın hâlâ nefes aldığı o serin vadilerde, gözelerden süzülen tertemiz suda, şelalelerin çağlayışında gizlidir. Kuş sesleri, dağdan inen rüzgârın hafif dokunuşu, insanı yavaşça sarar ve şunu fısıldar: “Hayat burada yeniden başlar.”

Defne aynı zamanda bir inanç ve kültür durağıdır. Yüzyıllardır farklı inançların bir arada yaşadığı bu topraklarda insanlar birbirine sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşmıştır. Depremin ardından yaşanan büyük yıkımda bile Defneliler birbirini bırakmadı; acının içinden dayanışmayı, küllerin içinden umudu çıkarmayı bildi.

Bugün Defne için büyük bir inanç taşıyoruz:

Sorunlarını çözmüş, doğasını koruyan, tarihine sahip çıkan ve yeniden eski cazibesine kavuşmuş bir Defne…

Doğanın ve tarihin ışığıyla, insanının emeğiyle ayağa kalkacak bir Defne…

Çünkü bazen bir şehir yalnızca bir şehir değildir; bir duygu, bir hatıra, bir yaşam felsefesidir.

Defne de tam olarak böyledir.

Onu anlatmak, gündeme getirmek aslında bir vefa borcunu yerine getirmektir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

SON HABERLER