Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Künefe’nin Anadolu yolculuğu ve…

Antakya’da Füzyon Mutfağı deneyimi… 2017’den bu yana tescilli olan Künefe’nin

Antakya’da Füzyon Mutfağı deneyimi…

2017’den bu yana tescilli olan Künefe’nin de dahil edildiği ‘Kültürüyle ve Tarihiyle Peynir İhtiva Eden Tatlılar’ adlı çalışma bir kenara, soralım mı? Tescilin resmi kurumsal hazırlığına nokta koyan bizler, aynı tatlının ekonomik ve ihraç değeri başlığında nasıl bir aşamadayız? “Cheesecake” ve “Tiramisu” gibi peynir tatlılarının küresel başarı hikayesinde, neredeyiz?

Geleneklerin, tarihin ve kültürel mirasın bir parçasını oluşturan geleneksel gıdalar; spesifik özelliklere sahip, üretiminde geleneksel hammadde ve bileşenler kullanılan, kendine özgü kompozisyona sahip olan, üretiminde veya işlenmesinde geleneksel metotların kullanıldığı ve bu sebeplerle diğer gıdalardan açık bir şekilde ayrılan gıda maddeleridir. Yöresel ürünlerin kültürel, endüstriyel ve gastronomi turizmi konularında değerli unsurlar olmaları, bu ürünlerin tanınmasını, tanıtılmasını ve bu sebeple ürünlere özgü karakterleri ayrıştırmayı gerektirmektedir.
İşte bu amaçla yola çıkan Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı, Anadolu’da unutulmaya yüz tutmuş peynir tatlılarını kayıt altına alarak, gelecek nesillere aktarmayı hedefliyor. Kırımlı’nın, peynir tatlılarına yönelik yaptığı ‘Kültürüyle ve Tarihiyle Peynir İhtiva Eden Tatlılar’ adlı çalışma, buna dair. Kırımlı, Hatay’dan Balıkesir’e, Diyarbakır’dan Çanakkale’ye kadar 15 şehri dolaşırken, Anadolu’da, içinde peynir olan tatlıları da tek kaynak altında bir araya getiriyor.
-PEYNİRİN YOLCULUĞU-
Türk mutfak kültürü, üzerinde konumlandığı coğrafya, etkilendiği kültürler gibi faktörlerle, içerisinde geniş bir yemek kültürü hazinesi barındırmaktadır. Hatay’dan Balıkesir’e, Diyarbakır’dan Çanakkale’ye uzanan hatta birbirinden farklı ve lezzetlere sahip peynir tatlıları ise Türk mutfak kültürünün içerisinde yer alan önemli değerler. Tam da bu noktadan yola çıkan Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın ‘Kültürüyle ve Tarihiyle Peynir İhtiva Eden Tatlılar’ adlı çalışması, geleneksel tatların küresel yolculuğu adına oldukça önemli bir rota çiziyor, bilmeyenler için. Zira bakıldığında, “cheesecake” ve “tiramisu” gibi peynir tatlıları, global olarak tüketilip, restoran menülerinde bulunan ve önemli ekonomik değer haline gelen ürünler. O nedenle, Türk mutfağındaki peynir tatlılarının da ekonomik değerlerinin arttırılabilmesine yönelik çalışmalara fazlasıyla ihtiyaç var.
-SORALIM MI?-
2017’den bu yana tescilli Künefe’nin de dahil olduğu ‘Kültürüyle ve Tarihiyle Peynir İhtiva Eden Tatlılar’ adlı çalışma bir kenara, soralım mı? Tescilin hikayesine nokta koyan bizler, aynı tatlının ekonomik ve ihraç değeri başlığında nasıl bir aşamadayız?
Bu konuda ortaya konan “soru” kadar, verilecek “cevap” da önemli. Çünkü Antakya’nın tescilli künefesinin de dahil olduğu çalışmanın sahibi Prof. Dr. Hakan Kırımlı’nın tespiti, ‘gastronomi’ başlığında…
“Türkiye’de, atalarımızdan kalan yemek kültürünün içerisinde yer alan peynir tatlılarımız, unutulmaya yüz tutmuş çok özel bir gastronomi kültürümüzdür. Türkiye’de şu ana kadar 50 çeşit peynir tatlısını kayıt altına aldım ve bu rakamın, üç katı kadar daha olduğunu biliyorum.”
-ÖZEL BİR SUNUM-
Künefesi ile araştırmalara konu olan Hatay Mutfağı’nın sık sık konuşulduğu bir dönemde, bu hafta sonu gerçekleştirilecek bir başka etkinlik ise odağına Antakya’yı koymaya hazırlanıyor. Ancak bu etkinlik, oldukça farklı bir deneyimi de katılımcılarla paylaşacak. Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği tarafından organize edilen etkinlik, Füzyon Mutfağı ile Antakya’yı bir araya getiriyor. 15 Şubat Cumartesi günü saat 13.00’da Çankaya Konakları’nda yapılacak olan ‘Ege-Antakya Füzyon Mutfağı’ başlıklı etkinlik, Füzyon Mutfağı Şefi Sinem Baysal’ın renkli ve farklı sunumlarıyla renklenecek.
Cumartesi günü gerçekleşecek Füzyon Mutfağı uygulamasında; Koçinüsto (Tarçınlı Bademli Et), Balkabağı Sinkonta, Patlıcan Pabucaki (Antakya Peyniriyle), Firikli Pancar ve Avokadolu Tuzlu Yoğurt gibi lezzetler paylaşılacak.
-FÜZYON NEDİR?-
İki farklı kültürün bir araya gelmesi sonucu ortaya çıkan füzyon mutfağı, orijinal lezzetlere de davetiye çıkarıyor. Dünya mutfaklarında yer alan lezzetlerin birbirleriyle sentezlenmesi sonucu ortaya çıkan yemeklerin genel adı olan füzyon mutfağı, yepyeni tatlar keşfetmek isteyenlere ve deneysel lezzetlere açık olanlara hitap ediyor.
Fransız mutfağına ait bir sosun Türk et yemekleri üstünde sunularak servis edilmesi, kulağa da hoş geliyor. Doğu Asya ve Batı kültürlerinin sentezlenmesi sonucu, ortaya çok farklı lezzetler çıkabiliyor. Füzyon mutfağının gelişmesindeki en önemli sebeplerden biri de, seyahat etmenin ve yemek kültürünün giderek gelişmesi yanında gastronomi alanındaki yenilikler olarak sıralanabilir.
Antakya’da, 15 Şubat Cumartesi günü Çankaya Konakları’nda bu deneyimi yaşamak isteyenler için eşsiz ve deneyimsel bir sunum yapılacak, ki meraklıları neyin beklediğine dair tespit, Yazar Müge Güney’den gelsin…
“Füzyon mutfağında temel motto ‘karıştır’. Keşfetmeyi seven, bilinen farklı mutfak kültürlerini birleştirip, ortaya şahane dokular ve damakta bıraktığı eşsiz tatların çıktığı bir mutfak füzyon mutfağı. ‘Fusion Cuisine’ yani nam-ı diğer füzyon mutfağı değişik yörelerin yemeklerinin farklı teknik ve pişirilmesi ile karşımıza çıkıyor. İşte tam bu esnada damak denilen tanım; füzyon dünyasının mihenk taşı. Farklı kültürlerin harmanlanması ile ortaya çıkan Türk mutfağında her damak tadına uygun sınırsız seçenek var. Tam da bir Filarmoni Orkestrası değil mi! Gastronomi alanında, dünyanın daha da globalleşmesi ile Türk Mutfağı’nın füzyon mutfağı açısından da değerlendirilmesi pek mümkün.” -Tamer Yazar-