Nöbetçi Eczaneler
Masterchef Türkiye’nin 9 Kasım tarihli bölümünde 13. haftanın kaptanlık oyununu kazanan Esra, kırmızı takım kaptanı olarak Emir’i seçti. İki kaptan, takımlarına avantaj kazandırmak için düelloya çıktı ve künefe yapılan oyunu kazanan isim, kritik tadımın ardından belli oldu. Ancak yapılan künefede kullanılan ‘pekmez’ ve sık sık dile gelen ‘Hatay Künefesi’ ifadesi, “müdahale şart” diyenleri bir araya getirdi.
TV8 ekranlarında yayınlanmaya başladığı günden itibaren izleyicileri ekran başına kilitleyen yemek yarışması programı MasterChef Türkiye’de, her bölüm nefes kesiyor. MasterChef Türkiye’nin 9 Kasım 2020 tarihli 96. Bölümü ise Hatay’ı da yakından ilgilendiren düello bölümü ile dikkat çekti ve belirlenen takım kaptanları, künefe pişirdi.
Sık sık Hatay’ın isminin geçtiği düello sırasında Hatay Künefesi’nin ayrıcalıklı yerine dikkat çekilirken, tescilli tatlının yurt dışında da ciddi anlamda, özellikle de Avusturalya’da ilgi gördüğünün altı çizildi.
-OLMALI MI?-
Dünyaca ünlü şefler Mehmet Yalçınkaya, Somer Sivrioğlu ve Danilo Zanna’nın karşısına çıkan yarışmacılar, künefeyi yaparken, daha önce de tartışması yapılan pekmezi bir kez daha malzeme olarak kullandı. Antakya’da da, daha fazla 
kızarması ve görseli için kullanılan pekmez, tescilli tatlının tarifi içinde yer almıyor.
-ASIL TARİF-
Hatay yöresinin en meşhur tatlısı konumundaki künefe, içine koyulan özel peyniri ile muhteşem bir tat ve kente gelen misafirlerin de vazgeçemediği lezzetlerin başında geliyor. Şerbetli tatlıların başında gelen künefe tatlısının tescili, ‘tarifini’ ve ‘malzemelerini’ netleştiren bir çerçeve de sunuyor.
Bu tescile göre, Antakya Künefesi’ni diğer künefelerden ayıran en belirgin özellik, kullanılan peynir ve pişirme şeklinde gizli. Peynir, Hatay yöresinde yapılır. Yağı alınmamış, tam yağlı ve hiçbir katkı maddesi içermeyen inek sütü, 40-65 dereceye kadar ısıtılır. Ilık hale gelinceye kadar bekletilir. (Ortalama 25-30 derece) Ilık hale gelen süte, peynir mayası katılıp; fıçı, kazan, tekne gibi kalıplarda dinlenmeye bırakılır. Peynir, suyunun iyice süzülmesi için bezlere sarılıp bekletilir. Peynir suyunun iyice süzülmesi önemlidir. Künefe yapımında, peynirin iyice sünmesi için, günlük olarak tüketilmesi gerekmektedir. Ancak derin dondurucuda saklanarak da muhafaza edilebilir.
-ÜRETİM ŞEKLİ-
Uygun büyüklükte bakır tepsiye, ortalama 1 kg.’lık tel kadayıf için 750 gram peynir, 300 gram tereyağı ve 1 kg. şerbet kullanılır. Uygun büyüklükte bakır tepsiye konan tel kadayıf, tereyağı ile karıştırılarak elle ayrıştırılır. Bu şekilde, tereyağı, tel kadayıfın içine iyice nüfuz eder. Bakır tepsi, kadayıfın yapışmasını önlemek için iyice yağlanır. Elle 
ayrıştırılan tel kadayıf, iki eşit parçaya bölünür. Tel kadayıfın yarısı, tepsinin tabanına basılır ve üstüne Antakya’nın tuzsuz künefelik peyniri elle iyice ovuşturulup ufalanarak yayılır. Daha sonra, geri kalan tel kadayıf, Antakya tuzsuz peynirinin üstünü kapatacak şekilde bastırılır ve kısık ateşte pişirilir. Altı kızardıktan sonra, ters yüz edilir ve yine kısık ateşte çok hafif kızarıncaya kadar pişirilir. Pişirme işlemi bittikten sonra, sıcak şerbet, (künefenin iyice emmesi ve peynirin iyice sünmesi için) sıcak künefenin üzerine dökülür ve servis edilir.
-ELEŞTİRİ!-
Tüm Türkiye’nin yakından izlediği bir yemek programında, künefe adına verilen yanlış bilgilendirmenin, tescilinde duran kent adına, tescilin sorumluluğundaki kent yöneticileri tarafından düzeltilmesi gerektiğini söyleyen Antakya Gazetesi okurlarının paylaşımları ise şöyle:
H.M. >> Bildiğim kadarıyla, bizdeki denetimlerin başında Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Hatay Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (HESOB) var. Ama tescilin sahibi de Ticaret Odası! O zaman, konuşması ve aslında ulusal bir 
kanalda, böylesi popüler bir yemek programında ifade edilen yanlışa ‘DUR’ demesi gerekirdi. Aslında bu bir fırsat da! Düşünün, bu şekilde hem sürece dahil ediyorsunuz kendinizi, hem de kentinizden söz ettiriyorsunuz. Ama bu defa ‘doğru’ bir şekilde!
J.M. >> Bildiğim kadarıyla, künefe, Antakya Künefesi olarak tescil ettirilmiş. Ama herkes Hatay Künefesi diyor. Programda da öyle dediler. ‘Bu konuda sıkıntı yok, ha Antakya ha Hatay’ mı diyor bizimkiler acaba?
O.B. >> Tarifi belli… Tel kadayıf, Antakya’nın kendine has tuzsuz peyniri, tereyağı ve şerbet. Pekmez denen şey ha bire nereden çıkıyor, bilmiyorum. Ama sorun şu ki, pekmez, Antakya’da da çok kullanılıyor. Yapılan denetimlerle bunun engellenmesi gerekiyor belki ama… Bildikleri, gördükleri ve hatta uyardıkları halde bu durum ne yazık ki devam ediyor. Ben olsam, tescilli bir tatlısı olan bir kentte kuralları daha sıkı uygular ve aksi davrananlara künefe satmayı yasaklardım.
Ş.M. >> Bu tür zamanlarda hep tarife bakıyorum. Şerbetin de, tereyağının da, peynirin de, tel kadayıfın da tarifi o kadar detaylı verilmiştir ki, isteseniz de yanlış yapmazsınız, yapamazsınız. Ama bile isteye bir şeyleri yanlış yapmak istiyorsanız, sizi durduran birileri de yoksa, eldeki kaçınılmaz ne yazık ki! O zaman kalkar birileri “Hatay Künefesi” der, içine bolca pekmez de koyar, üzerine her malzemeyi de ekler ve ‘BUDUR’ der. Siz konuşmadığınız için de, herkes ‘BUDUR’ deneni yer ve onu ‘DOĞRU’ kabul eder. -Tamer Yazar-