Ama yine de taşıyacak mıyız?
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın “Adana Anıtlar Kurulu,mozaiklerin çok değerli olduğunu ve çıkartılmasının uygun olmadığını,ayrıca bizim bir üst geçit yapmamız gerektiğini söyledi” demesi ile birlikte,gözler, henüz ‘ne bulunduğu belli olmayan’ alana odaklandı yeniden.
Defne ilçesindeki trafik yoğunluğunu en aza indirecek çalışma başlatılırken, kimse, bu çalışmanın böylesi bir ‘kazı alanı’ ile örtüleceğini tahmin bile edememişti, ki Hatay Büyükşehir Belediye
Başkanı Lütfü Savaş’ın “Öncelikle Uğur Mumcu Bulvarı’ndaki esnafa Allah kolaylık versin diyorum. Kimsenin başına böyle olumsuz bir olayın gelmesini istemezdik, bizler de oldukça üzgünüz” demesi de bundan mı? Peki, bulunanlar, bu kentin zenginliği ve görkemli geçmişi ise, herkes neden bu kadar üzgün? Marka kentin tüm kazancı dünden bugüne biriktirdikleri ise, bulunanların yarattığı olumsuzluk neyin nesi?
-NE KADARI?-
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nden gelen, ‘çalışmalar Ağustos’ta bitirilecek’ şeklindeki açıklamanın ardından biriken sorulara cevap almaya çalışanların en fazla merak ettiği ve sorguladığı şey, Adana Anıtlar Kurulu tarafından ‘Defne’ başlığında bulunanlara eklenen son Rapor! Rapor’un içeriği, bulunanlara eklediği hassasiyet ya da çıkanlara yönelik süreci nasıl kontrol ettiği bilinmiyor. Ancak ifade edilenlere göre, Rapor, mevcut alana yönelik farklı çözümleri gündeme taşıdı. Çünkü alanda bulunan bazı mozaikler çok değerli ve taşınması çok zor. O nedenle bulunduğu alanda muhafaza edilmesi gerek. Bunun sağlanması için de, projede değişiklik yapılması gerek!
-TARTIŞMA-
Adana Anıtlar Kurulu tarafından ‘çıkarılması’ ya da ‘taşınması’ tavsiye edilmeyen eserlerin her şeye rağmen ‘çıkarılmak’ ve ‘taşınmak’ istenmesi, ‘ne yapılmalı’ başlığında yaşanan Adana ve Hatay tartışmasına mı dair bilinmiyor. Ancak söz konusu süreçte, ‘ekonomik olarak zor’ durumdaki esnaf ve bölgedeki şartlar nedeniyle ‘şikayetçi’ vatandaş noktasında sıkışan yerel idarenin, bu anlamda işleyişi ‘hızlandırmak’ istediğinin altı özenle çiziliyor.
Peki, bu ‘hızlı’ işleyiş, eserlerin ne kadarını kurtaracak? Ne kadarı toprak altında bırakılacak? Taşınamayacak olanlar için ‘karar’ ne olacak? Peki, kurtarılanların transferi ne kadar sağlıklı yapılabilecek? -Tamer Yazar-