Sırada ne var?
Kültür ve Turizm Bakan eski Yardımcısı, Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın yakın takibi ve Ankara ile yakın çalışması sonucunda hayata geçen, Hatay Kültür Varlıkları Koruma Kurulu, bundan sonrasını merak edenler için yeni soruları gündeme taşıdı.
Hatay Valiliği, önceki gün, kurulumu uzun zamandır beklenen Hatay Kültür Varlıkları Koruma Kurulu adına bir paylaşımda bulundu. Açıklamada, “Tarihte yaşamış birçok kadim kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan Hatay ilimiz, yüzyıllar öncesine uzanan taşınmaz kültür varlıklarını barındıran önemli bir coğrafyadır. Hatay ilimizde mevcut bu tarih ve kültürel varlıklarının korunması, gelecek kuşaklara aktarılabilmesi amacıyla yürütülecek çalışmaları yerinden takip etmek amacıyla, doğrudan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı taşra teşkilatı olarak Hatay Kültür Varlıkları Koruma Kurulu oluşturulmuş ve çalışmalarına başlamıştır” denilirken, bugüne kadar Adana Kültür Varlıkları Koruma Kurulu bünyesinde biriken kent dosyalarının, bundan sonraki süreçte tek tek ele alınacağı bilgisi de paylaşıldı.
Kültür varlıkları olarak ifade edilenler başlığında ‘oldukça hatalı bir koruma’ süreci yaşayan Antakya özelinde, Kurul’un mevcut yanlışlara ne şekilde müdahil olacağı ve ‘zararın neresinden ve ne kadarından dönüleceği’ henüz bilinmiyor. Ancak, yerel idareciler bazında ‘yanlış uygulamalarla’ sık sık gündeme taşınan Antakya’nın doğu yakası adına beklentiler değişmiyor.
Ö.P. > Kurul’u bilmiyorum. Ne iş yapacaklarını da. Bildiğim tek şey, yapılacak çok şey olduğu. Ama işe nereden başlarlar, bilmiyorum. Çünkü düzeltilecek şeyimiz çok. Benim kaç tane tanıdığım var, böyle eski Antakya evlerinde oturan. Ama maddi durumları yok. Yaptıramıyorlar. Evler de bakımsızlıktan dökülüyor. Aslında bu evlere sahip çıkılması lazım. Birileri otursa da, sahipli olsalar da… Çünkü bu evler koca bir değer. Ele geçer mi?
N.U. > Sevindim. Çalışmaya başlamışlar mı? Bir tanıdığımdan biliyorum. Kendi evleri için Adana ile ne kadar yazıştıklarını. Bürokrasi içinde boğuluyordu bu kent, belki biraz bu durum azalır. Kararlar hızlı alınır. Çözümler üretilir. En azından ‘kalan sağlar bizimdir’ denir. Densin de…
H.U. > Kuruldular kurulmasına da, ne kadar etkili olacaklar, ona bakmak lazım. Ona bakarsan, milyon tane sivil toplum örgütü olan bir kentiz. Hangi birinden hangi sorunda ses çıkıyor? Ama protokolde hepsi var! İş, buraya gelmesin, korkum bu! Yoksa burada olması mucize gibi bir şey. İnşallah, güçlü kararlar alabilirler ve yanlış yapılanları düzeltirler.
G.V. > En başta ne yapsınlar, biliyor musunuz? Antakya Belediyesi mi, yoksa Büyükşehir mi, bilmiyorum. Ama şu dökülen asfaltları söksünler. Yanı başında taş bir ev, ama dibinde asfalt yol! Bunu yapabilecekler mi? İnşallah diyelim. Ama ‘buna da şükür’ kısmına da hapsolmayalım. Yoksa, kaldığımız yerden devam hikayesi olur bu, ki hepimizin en çok korktuğu şey de bu!
N.Ö. > Başka şehirlerin eski evlerini televizyonlardan izlerken, kendi kendime dediğim çok oluyor, ‘bir de bizim halimize bak’ diye! Gerçekten de halimiz kötü. Dediğiniz şey ilaç olursa, güzel. Ama diğerlerinin yaptığı yanlışa ses çıkartmazsa, olmaz. Ya müdahale edecek ve düzeleceğiz ya da daha çok yanlış olacak ve daha çok eksileceğiz.
-GÖREVLERİ-
Koruma Bölge Kurulları, Koruma Yüksek Kurulu’nun ilke kararları çerçevesinde olmak kaydıyla, aşağıdaki işleri yapmakla görevli ve yetkili:
a) Bakanlıkça tespit edilen veya ettirilen korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının tescilini yapmak…
b) Korunması gerekli kültür varlıklarının gruplandırılmasını yapmak…
c) Sit alanlarının tescilinden itibaren, üç ay içinde geçiş dönemi yapı şartlarını belirlemek…
d) Koruma amaçlı imar planları ile bunların her türlü değişikliklerini inceleyip karar almak…
e) Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının koruma alanlarının tespitini yapmak…
f) Korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarından özelliklerini kaybetmiş olanlarının tescil kaydını kaldırmak…
g) Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarına ilişkin uygulamaya yönelik kararlar almak…
Arkeoloji, sanat tarihi, hukuk, mimari ve şehir plancılığı konularında uzmanlaşmış kişiler arasından Bakanlıkça seçilecek beş temsilci yanı sıra, Yükseköğretim Kurulu’nca; Arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık, şehircilik bilim dallarından, aynı daldan olmamak üzere iki öğretim üyesinden oluşan Kurul’dan beklenenler oldukça net. Eldeki Antakya adına sıralanan yanlışlar da! Şimdi beklenen ve istenen, ‘mevcut yanlışlardan nasıl dönülecek?’ sorusuna verilecek cevap! -Tamer Yazar-