Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Laik düzen sinsice yok edilmek isteniyor

CHP’de kadınlar, Müftülere ‘Nikah

CHP’de kadınlar, Müftülere ‘Nikah Yetkisi’ girişimine tepkili…

CHP’li kadınlar, Hükümetin Parlamento’ya sunduğu ‘müftülere de nikah kıyma yetkisi’ veren yasa teklifine tepkili. CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Köse, 1926’nın kazanımının ve laik düzen yaşamının sinsice yok edilmek istendiği vurgusu yaptı.
CHP’li kadınlar adına, müftülere nikah yetkisinin, laik düzeninin yok edilmesinin sinsice adımlarından biri olduğu görüşü savunuldu ve şöyle denildi:
“Türkiye’nin gündeminde çok acil çözümlenmesi gereken sorunlar varken, iç ve dış borçların trilyon dolarlara yaklaştığı, işsizliğin- aşsızlığın had safhaya ulaştığı, her dört gençten 1’inin işsiz olduğu, terörün her gün yüreklerimizi kasıp kavurduğu, basının ve bilimin dört duvar arasına hapsedildiği bir süreçte yapılacak hiçbir iş kalmamış gibi, iktidar, nikâhı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladı.
İktidarın, müftülüklere de resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını tekrar tekrar gündeme getirmesi, yaşamakta olduğu çöküşü sistematik tehditlerle bertaraf etmeye çalışmasıdır.
Biz kadınlar sormak istiyoruz; Kadınlar her gün öldürülüyor iken, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyor iken, yoksulluk içinde iken, çalışma hakları ellerinden alınıyor iken, özgürlükleri gasp ediliyor iken tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır?
Mevcut şartlarda Türkiye’de evlendirme memuru sayısında bir sorun yoktur. Buna rağmen müftülüklere de bu yetkinin verilmesi, sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması içindir.
Türkiye’de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikah kisvesi altında yapıldığı düşünüldüğünde, bu tasarının nasıl bir gaflet olduğu daha rahat görülecektir. 12 Yaşında imam nikahına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikaha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz.
Müftülük kurumu İslam ile özdeştir. Resmi nikahın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılması, Türkiye’deki aile yapısına dini bir dayatmadır. Bu topraklar, dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların evidir. Bu insanların %90’dan fazlası zaten Müslümandır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk Devleti’dir. Hukuk Devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır. Bu da Laiklik ilkesine aykırıdır.
Ancak endişe ile görüyoruz ki, iktidar, bu ve bunun gibi uygulamalarla laik düzeni yavaş yavaş ve sinsice yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir. Bugün daha net görüyoruz ki, siyasi iktidarın son yıllarda ‘dava’ dediği şey, laik düzenin yıkılması davasından başka bir şey değildir.
Türkiye’de kadınların sosyal statüsü 1926 Medeni Kanunu ile resmen tanımlanmıştır. Bizlere düşen, bu medeni kanunu daha ileriye taşımaktır. Biz, Atatürk devrimlerinin uygulayıcısı kadınlar olarak, kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.” -Cemil Yıldız-