İçinde bulunduğumuz hafta, Cumhuriyet’in yüzbirinci yılını idrak ettiğimiz günleri kapsar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin laik ve sosyal hukuk devleti olduğunun resmen ilan edildiği ve tüm dünyaya duyurulduğu bir yıldır.
Oradan geçen 101 yıl içinde, demokratik laik sosyal hukuk devletine karşı hareketler olmuştur.
Bunlarla mücadele edilmiş ve bu hareketlerin önleri kesilerek çağdaş bir dünya içinde yerimizi sağlamlaştırma yolu sağlanmıştır.
Bu 101 yıllık süreç içerisinde çok işler yapılmış ve çok engeller aşılmıştır.
Eğitimde önemli adımlar atılmıştır. Yurttaşlara pek çok haklar tanınmıştır.
17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe giren Medeni Yasa ile kadınlara birçok hak tanınmaya başlanmış ve böylece kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
Kadınlara; 1930 yılında belediyelerde, 1933 yılında muhtar ve ihtiyar heyetlerinde seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır.
Yine 1934 yılında anayasada yapılan bir değişiklik ile de kadına millet vekili seçme ve seçilme hakkı da tanınmak suretiyle çağdaşlığa yeni bir adım daha atılmıştır.
Bu arada medeni yasadaki değişiklikle kadının erkeklerle eşit olduğu ilkesi doğrultusunda; aile, miras ve diğer pek çok konuda tanınan haklarla ileri doğru adımlar atılmıştır.
İşte böyle olumlu adımlar atılmak suretiyle ileri doğru yol almanın önü açılmıştır.
Ve böylelikle de çağdaş ülkeler içindeki yerimiz sağlamlaştırılmıştır.
Ta ki; 20 yıl öncesine kadar.
20 yıl öncesinden başlayarak duyulmaya başlanan geriye gidişin ayak sesleri nedeniyle bu tehdit ile mücadele etme zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Bu suretle hem Cumhuriyet ve onun kazanımlarını korumak için mücadele edilmiş hem de geriye gidişi önlemek için uğraş verilmiştir.
29 Ekim’de tüm yurtta büyük bir coşku yaşanmış ve yurdun dört bir yanında bayram havası içinde törenler olmuştur.
Bunun sonunda bir yandan bayram yapılırken öte yandan Cumhuriyet’in kazanımlarının korunması mücadelesi verilmeye devam edilmiştir.
İşte bu yıl da böyle geçti.
Bu yıl da bir yandan Cumhuriyet coşkusu ve kutlaması…
Öte yandan kazanımların korunması ve geriye gidişin önlenmesi mücadelesi.
Bu bayram da böyle geldi ve böyle geçti.
Her şeye rağmen demokratik laik sosyan hukuk devleti, sonsuza dek var olacak ve dünya döndükçe yaşayacaktır.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa.
Yaşa laik sosyal hukuk devleti…
YORUMLAR