Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Av. Nabi İNAL

Liyakat…

Çağdaş ülkelerde çalıştırılacaklar için geçerli olan en önemli bir kural vardır; liyakat…

Bir kişinin herhangi bir işte çalıştırılabilmesi, ya da o işe alınabilmesi için yeteneğinin bulunması ilk şart olarak kabul edilir.

Bu kural özel teşebbüsteki işyerleri için geçerli olduğu gibi kamudaki işlerde çalıştırılacaklar içinde geçerlidir.

Önce özel teşebbüs işyerlerinde çalıştırılacaklara bakalım.

Eğer o işyerinde çalıştırılacak kişi, çalışacağı alan için yeterli bilgilerle donatılmamışsa, yeterli tecrübesi yoksa ve genel olarak bunları kavrayacak bir yetenek ve liyakate sahip değilse, o işyerinde çalıştırılmaması, o işyerine alınmaması gerekir.

İşyerinin sahibi istedi, diye bu yeteneklere sahip olmayan kişi ya da kişiler işe alınır ve o işyerinde görülecek olan görevler liyakatsiz kişiye teslim edilirse, o işyeri kısa sürede iflasa sürüklenir ve sonunda da kapanmaya mahkûm olur.

Özel teşebbüste durum böyle olduğu gibi kamuda da durumun buna benzer olması gerekir.

Bu nedenle kamudaki işlerde çalıştırılacak olan kişiler, o görevlere atanmadan önce bilgilerine, tecrübelerine, yeteneklerine ve liyakatlerine bakılır. Eğer çalıştırılacağı alan için yeterli bilgi, tecrübe ve yetenek sahibi olduğuna kanaat getirilirse işe alınmalı, o görev kendisine teslim edilmelidir.

Bu yapıldığı takdirde kamu alanındaki işlerde de başarı oranı yükselir ve iş sahiplerinin işleri en sağlıklı bir şekilde görülür ve sonuçlanır. Böylece o kamu kuruluşundan çıkan kişilerin yüzlerinde tebessüm, mutluluk, huzur çizgileri net bir şekilde görülür.

Gerek özel sektörde, gerekse kamuda liyakate bakılmaz, işe alınmasını istenen kişinin bilgi, tecrübe ve liyakat durumu aranmaksızın, patronun istediği kişi ya da o kurum ve kuruluşta sözü geçen kişinin arzu ve görüşü doğrultusunda personel alımı yoluna gidilirse, o işte çalıştırılan ve görev verilen kişi başarılı olamayacağı için onun başarısızlığı bütün işyerini ve işletmeyi etkiler.

Bu nedenle de çalıştırılmak için yapılacak başvurularda, öncelikle yeteneğe, bilgiye, tecrübeye ve liyakate bakılır. Başka nedenlerle işe alınma yoluna gidildiği takdirde işler bir türlü sonuçlanmaz, gittikçe karmaşık bir hal alır ve çözümsüzlük yumağına dönüşür.

Bu durumda da yakınmalar gittikçe artar ve yüksek sesle dillendirilmeye başlar.

Memnuniyetsizliğin arttığı bir yerde başarının olması elbette ki mümkün değildir.

Eğer bu türlü liyakatsiz kişilerin çalıştırıldığı yer özel sektör ise o işyeri zaman içerisinde ekonomi dünyasındaki etkin yerini kaybeder ve daha sonrada ortadan silinip gider.

Eğer çalıştırılan kişi kamu sektöründe ise çalıştığı alandaki işler bir çözümsüzlük yumağına dönüşeceği için o sektörde işleri olanların yakınmaları giderek artar ve bu yakınmalar ülke geneline yayılmak suretiyle toplumun memnuniyetsizliğine neden olacak bir durumun ortaya çıkmasına vesile olur.

Bunun içinde gerek özel sektörde, gerek kamuda işe alınacak kişilerin yetenek, bilgi, beceri ve liyakat sahibi olup olmadıklarına iyice bakmak ve bu tür özellikleri bulunanları işe almak suretiyle başarıya gitmenin daha doğru ve daha sağlıklı olacağı kuralını hatırdan çıkarmamak gerekir. Eğer işe alınan kişi bu yeteneklere sahip değilse, kendisini işe alan kişinin arzusuna göre hareket ederse, başarısızlığı daha çok başarısızlık, olumsuzluğu daha çok olumsuzluk takip eder…

[email protected]

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER