Eldeki kiri de projelendirsek mi?
Bir dönem, Antakya kent merkezinden, sessiz sakin akan nehrin sularına indirilen gezinti tekneleri ile bambaşka bir projenin kapısını aralayanlar, bugüne, kirinden geçilmeyen bir nehir bıraktı.
Antakya Belediyesi’nce Mehmet Yeloğlu döneminde kamuoyu ile paylaşılan Asi Nehri Projesi ile Venedik hayalleri kuranlar şu ana dek ne şelaleleri görebildi ne de suya indirilen gondolları. Ancak Lütfü Savaş dönemindeki Antakya Belediyesi sürecinde suya indirilen gezinti teknelerinde birkaç sembolik nikah bile kıyıldı. Hatta bu proje bağlamında, Asi Nehri’nin
‘Büyük Park’ noktasına gezinti teknelerinin yanaşacağı ufak bir iskele dahi yapıldı. Ancak tekneler rafa kalkınca da bu iskele ‘atıl’ durumda kaldı. Şimdilerde bu alan, eline sprey boya alan gençlerin karalama tahtası durumunda. Bu durumdan şikayetçi vatandaşlar ise, sürekli temizlense de hep aynı duruma gelen bu yer için ‘proje’ geliştirilmesini istiyor. Ama bunun için de Asi Nehri’nin bugünkü ‘kirinden’ ve ‘çöpünden’ arındırılmasını şart koşuyor.
-KAFE OLMAZ MI?-
Bu konuda görüşlerini aldığımız bir Antakyalı, hayata geçirildiği takdirde buradaki karmaşaya da nokta koyabilecek bir paylaşımda bulundu. Detaylar mı?
“Kaç kere temizlendi burası? Peki, kaç kere aynı hale, hatta daha kötü bir hale geldi? Çok kere… Tamam da bu kısırdöngü sürecek mi? Birileri kirletecek ve sonra gelip diğerleri temizlemeye devam mı edecek? En iyisi nedir biliyor musunuz? Burayı değerlendirsinler… Kafe olsun, hatta insanların çayını ya da kahvesini yudumlayabilecekleri bir yer… Yurt dışında, böyle nehir sularına yakın çok sayıda kafe örneği var. Bizde neden olmasın? 
Ama bunun için şu nehrin kirine, sineğine ve kokusuna çözüm bulmamız gerekiyor. Ben bir vatandaş olarak utanıyorum nehre bakarken! Belediyeler ne hissediyor? Ya başkanları… Onlar ne hissediyor?”
Ne hissettikleri bilinmiyor ama, vatandaşın şikayetinde yükselen çözüm de ‘imkansız’ gibi görünmüyor.
-Tamer Yazar-