Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Madımak’ı Dumana, Türkiye’yi Yasa Boğdular

Sadış, Sivas Katliamının, Türkiye

Sadış, Sivas Katliamının, Türkiye siyasi tarihinde bir utanç, milletin bilincinde kapanmaz bir yara olarak yer ettiğine vurgu yaptı …

Eğitim İş Hatay 1 Nolu Şube Başkanı H. Suat Sadış, Sivas Katliamının, Türkiye siyasi tarihinde bir utanç, milletin bilincinde kapanmaz bir yara olarak yer ettiğine vurgu yaptı.
12 Eylül faşizminin Kahramanmaraş’ta, Çorum’da örgütlediği karanlık organizasyonların, 2 Temmuz 1993’te bu kez Sivas’ta denendiğini savunan Sadış, Madımak’ta kalan aydınlara karşı faşist güruhu organize edenler, günler öncesinden gazetelerde aydınları yobazlara hedef gösterenler, iftira atanların, tekbir getirerek benzin bidonu ve meşale taşıyan kalabalık kadar cana susadığına dikkat çekti.
Sadış, katliamın ardından başlatılan yargı sürecinin, evrensel hukuk ilkeleri “insanlık suçları zaman aşımına uğrayamaz” demesine rağmen, AKP döneminde zamanaşımı kararıyla sonlandırıldığını hatırlattı ve açıklamasında şunlara yer verdi: “Geçmişteki bu acı derslere rağmen bugün hala, farklı inanç grubundaki yurttaşlara, muhaliflere, laikliğin savunucularına tehditler yükseltilmekte ve hala ateşle oynanmaktadır. Mezhepçilik, tekleştirme, öteki gördüğünü sindirme ve ezme, bir devlet politikası haline getirilmektedir.
Eğitim-İş olarak bu karanlık gayrettekilere sesleniyoruz: Ne ateşler yaktınız, ne canlara kıydınız, ne kanlar akıttınız; ancak bu toplum bölünmedi, yeri geldi bir bağlamanın acı sesinde beraber gözyaşı döktü. Çünkü bu ülke insanlarının ne yapsanız da yıkamayacağınız bir ortak çatısı vardır. Bu çatı, Atatürk’ün ‘kimsesizlerin kimsesi’ dediği Cumhuriyet ve vatandır. Sizin baktığınızda yanınıza kâr kalan bir katliam gördüğünüz Madımak’a, biz baktığımızda bağlama sesi duymamız bundandır. Ne yapsanız da Sivas’ta katledilen aydınlarımız asla ve asla unutulmayacaktır!” Mehmet ÖZGÜN