81 İl’de biriken müziklerle, adım adım
“81 İlde Çocuklar İçin Çal” Projesi kapsamında Mardin’den başlattığı yürüyüşünü diğer illerle devam ettiren 26 yaşındaki İbrahim Yalçın, sokak müziği yaparak kazandığı paraları ihtiyacı olan çocuklarla paylaşıyor.
Kız arkadaşı ile beraber çıktıkları yolculuklarının her durağı çocuk sesleri ile doluyor. Konakladıkları her ilde yaptıkları müziklerin notaları ise bu sorumlulukla paylaşılıyor. ‘Bu dünyanın, gülümseyen, mutlu çocuklara ihtiyacı var’ derken de, sokak müziğinden kazandıkları her kuruşu, konakladıkları illerdeki ihtiyacı olan çocuklarla paylaşmayı ihmal etmiyor.
Şanlıurfa Ceylanpınar doğumlu, aslen Mardin’in Ömerli ilçesinden olan İbrahim Yalçın’ın Antakya durağı ise 23 Nisan’a denk geldi. Kadim toprakların Mardin’inden bir başka kadim kent Antakya’ya gelmekten dolayı mutlu olduklarını söyleyen Yalçın’ın ‘yolculuk’ hikayesine ekledikleri ise oldukça duygusal…
“Gittiğim şehirlerdeki insanların tepkisi çok güzel. Bir çocuk gördüğüm zaman gerçekten kendimi kaybediyorum ve o an çocuklaşıyorum, onların dünyasında inmeye çalışıyorum. Çocuklar benim için bambaşka bir dünya. Bu yola çıkarken çocukların o müziği dinlemesi ve dinlerken o gözlerinde ki mutluluğu görmek istiyordum. Müziğin evrensel olduğuna inanıyorum. Sosyal medya üzerinden insanlar beni memleketlerine davet ediyorlar. Aslında ilk olarak projemin amacı şuydu ’81 ilde sokak müziği’ diyeydi. Daha sonra çocukların o ilgisini görünce ’81 ilde çocuklar için çal’ diye değiştirdim.”
-ŞENLİĞE KATILDI-
Eski bir Antakya evinin taş avlusunda gerçekle-şen çocuk şenliğine katılarak müzik yapan ve bundan sonra da müzik yapmaya devam edeceğinin altını çizen Yalçın, şunları söyledi:
“Yaklaşık 7 ay önce yola çıktım ve şu ana kadar 77 şehir dolaştım. Otostop yaparak yolculuğumu sürdürüyorum. Bir şehre gittiğimizde yaptığımız müzikten kazandığımız paranın çok az kısmı bize kalıyor, ki o da temel ihtiyaçlarımız için harcanıyor. Ama tüm geri kalan, mağdur çocuklar için ayrılıyor. Zaten bu projenin temel amacı ‘çocuklara müzik’… Onlara daha güzel bir gelecek vermek istiyoruz, ki bu yolculuğun her adımı, paylaşılan her nota buna dair. Emin olun, onları ne kadar seversek ve onları ne kadar sanatla iç içe tutarsak, daha güzel ve daha yaşanır bir dünya yaratmamız o kadar kolay olur.”
-7 DİLDE MÜZİK-
Son 2 senedir müzikle profesyonel olarak uğraştığını söyleyen, iki üniversite mezunu İbrahim Yalçın, Anadolu coğrafyasının çok dilli kültürüne de sıkça yer verdiği müziğine dair şöyle konuştu:
“Şu ana kadar birçok şehir dolaştım. Bu arada, 6-7 dilde müzik yapıyorum. Türkçe, Zazaca, Kürtçe, Lazca, Farsça, Azerice ve biraz da Arapça… Aslında bu coğrafyanın dillerinde müzik yapıyorum. Gittiğim yerlerde de güzel tepkiler alıyorum. İnsanlar dinliyor ve notaları sahipsiz bırakmıyor. Bu arada bu projenin bitiminde başka bir projem daha var. Bir gün bu yolculuk bittiğinde, 81 ilde aynı anda müzik yapma gibi bir düşüncem var. 81 ilde aynı anda üstatlarımızla beraber hayata geçecek bu konserlerden elde edilecek paranın da, yine kuruşu kuruşuna mağdur çocuklar için harcanmasını istiyorum.”
-ZABITA ŞİKAYETİ-
Her şeyin keyifle ilerlediği yolculukları sırasında tek şikayetinin, sokak müziği konusunda o illerin zabıtaları tarafından engellenmeye çalışılması olduğunu söyleyen Yalçın, “Ne yazık ki sokak müziği ülkemizde hala yasak. Buna dair, oldukça fazla olarak, ya zabıta ya da polis engeli ile karşılaşıyoruz. Ama bu olumsuzluğa rağmen halkın tepkisi hep çok güzel oldu. Önemli olan da bu aslında, ki buradan kendilerine teşekkür ediyorum” dedi.
Yalçın, sözlerini, Pir Sultan Abdal ile bitirirken, şu mısraları paylaştı:
“Ötme bülbül ötme, şen değil bağım… Dost senin derdinden ben yana yana… Tükendi fitilim eridi yağım… Dost senin derdinden ben yana yana… Deryadan bölünmüş sellere döndüm… Ateşi kararmış küllere döndüm… Vakitsiz açılmış güllere döndüm… Dost senin derdinden ben yana yana… Haberin duyarsın peyikler ile… Yaramı sarsınlar şeyikler ile… Kırk yıl dağda gezdim geyikler ile… Dost senin derdinden ben yana yana… Abdal Pir Sultan’ım, doldum eksildim… Yemeden içmeden sudan kesildim… Zülfün kemendine kondum asıldım… Dost senin derdinden ben yana yana…” -Tamer Yazar-