Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Masa Sandalye Trafiğinde

Kaybolan Bir Cadde Antakya

Kaybolan Bir Cadde

Antakya kent merkezinin tam orta yerinde bulunan Saray Caddesi’nin trafiğe kapatılması ile rahat bir nefes alan cadde esnafı da, bu alanda özgürce adımlayabilen kent insanı da memnun! Ancak caddede bulunan kafe ve restoranların masa ve sandalye trafiği ile yarattıkları ‘karmaşa’ bir süredir şikayet konusu. Bunu dile getiren isimlerden biri de, cadde esnafından Esra Barutçu Yüksel…

Yapılan hizmetin takibini yapması gerekenlerin o takip konusundaki başarısı, aslında bu kentin de başarısı! Antakya Belediyesi eski Başkanlarından Mehmet Yeloğlu döneminde faaliyete geçen ve ‘halk ekmek dışında asla başka bir şey satılmayacak’ denen, ancak bugüne gelindiğinde her biri birer bakkal dükkânına dönüşen ‘ekmek kulübeleri’, bahse konu o başarı tartışmasının en net örneklerinden bir tanesini oluşturuyor. Eldeki bu ‘kötü’ örnek, belli bir amaca hizmet etmesi için yapılan bir çalışmada ipin ucunu kaçıran ve kontrolü de elden bırakan yerel idarecilerin, kent görseli adına nasıl bir şehir konsepti yarattıklarının da en net karşılığı!
-İPİN UCU!-
İpin ucunu da, kontrolü de birçok noktada elden kaçıran yerel idarecilere son örneğimiz, Antakya kent merkezinin tam da orta yerinde bulunan, trafiğe kapalı Saray Caddesi olsun mu?
Trafiğe kapatılması ile rahat bir nefes alan cadde esnafı da, bu alanda özgürce adımlayabilen kent insanı da yaratılan bu yeni yaşam alanından fazlasıyla memnun! Ancak caddede bulunan kafe ve restoranların masa ve sandalye trafiği ile yarattıkları kalabalık ‘karmaşa’ uzun bir süredir şikâyet konusu olmaya devam ediyor. Konuya ilişkin konuştuğumuz isim ise, cadde esnafından Esra Barutçu Yüksel…
-DÜZEN ŞART-
Saray Caddesi’nde Taha Barutçu Kitabevi’nin sahibi olan Yüksel, yaşanan sıkıntıyı Cadde Esnafı ile de paylaştığını, ancak şu ana dek beklenen sonucu alamadığını söyledi. Konuya ilişkin düzenleme ve kontrol için, Antakya Belediyesi ile Hatay Büyükşehir Belediyesi yönetimlerine de seslenen Yüksel, şunları söyledi:
“Bugüne dair konuşmak istediğim sorunların ilki bu caddeye dair. Şimdi, bu cadde trafiğe kapatıldı, ama biliyorsunuz, burada birçok esnaf var. O nedenle de, her sabah saat 10.00’a kadar burası kargo araçlarına da açık bir hale getirildi. Onun dışında ise trafiğe tamamen kapalı durumda. Peki, sorun ne diyeceksiniz? Sorun şu ki… Burada dönercilik yapan ya da restoran işleten esnafımız, sabah saatlerinde dükkânları önüne kurdukları birkaç masa ile başlıyorlar güne! Ardından bu masaların ve sandalyelerin sayısı öğle saatlerinde daha da artıyor! Ama öğleden sonra 16 ve 17 saatlerinden sonra burayı görmelisiniz! Çünkü insanların yürüyecekleri alanın her bir noktasında masalar kuruluyor. Bu durumdan, sadece bu yolu gidiş geliş için kullanan insanlar rahatsız değil, ama bizler de rahatsız oluyoruz. Niye rahatsız oluyoruz? Çünkü buraya gelen insanlar, sanki sadece yemek için geliyorlarmışçasına bir hal ve gidişat söz konusu! Artık bu durum öyle bir noktaya geldi ki, diğer insanlardan, ‘bu kalabalıkta yürünür mü?’, ‘buraya niye geldik ki’ ve hatta ‘masaların arasından geçemiyoruz ki’ gibi cümleler duyuyoruz ve bu da hiç hoş bir durum değil. Bu kadar geniş bir alana yayılan yemek ortamı, doğaldır ki, oldukça geniş bir alanda kirlilik de meydana getiriyor. Anlayacağınız… Caddemizde adeta bir terk edilmişlik söz konusu. Hâlbuki dönercilerimiz klastır, her biri birer markadır. Açıkçası, bu marka değerlerini koruyabilmeleri adına onlardan daha özenli olmalarını beklerdim. Belki hepsi masa ve sandalyelerini değiştirdiler, ama… Önemli olan o masa ve sandalyeleri değiştirmek değil, sunumu değiştirmek.
Eldeki tabloda ne var peki? Bir işyeriniz var ve dükkânınızın önüne bir iki masa ve sandalye atıyorsunuz. Müşteri mi fazla? Randevu sistemine göre çalışacaksınız! İnsanlar da buna alışacak. Ama durum böyle ilerlemiyor! İki masa atıyorsunuz, ama komşunuz daha fazla masa atıyor, ki ardından siz de aynısını daha fazlasıyla yapıyorsunuz! Anlayacağınız, karşılıklı bir gövde gösterisiyle beraber, caddede yürünecek bir yer kalmıyor. Tamam da bu caddenin var oluş nedeni bu muydu? Burayı adeta bir açık restorana dönüştürmek miydi? Eğer durum buysa, burası bir restoranlar sokağı olacaksa eğer, biz de kitapçılığı bırakıp restoran işletmeciliğine başlayalım!”
-ESKİ ROMA!-
Sahibi olduğu Taha Barutçu Kitabevi’nin tam karşısında yer alan ve yıllar önce bir alt yapı çalışması sırasında ortaya çıkan bir Roma ‘altyapısı’ olduğu düşünülen tarih için de konuşan Esra Barutçu Yüksel, şunları söyledi:
“Aslına bakarsanız, bu caddenin tam olarak trafiğe kapatılmasının nedeni, Antakya’da güzel bir yürüyüş alanı yaratmaktı. Hatta buradaki çalışmalar sırasında ortaya çıkan bir buluntu çevresinde tarihi bir alan da meydana getirildi ve etrafı demirlerle çevrildi. Ama şunun altını bir kez daha çizelim ki, bu tarihi alanın ne olduğunu hiç kimse bilmiyor, ben dahil olmak üzere… Burayı gören insanlar ‘ne olduğu’ konusunda bizlere soruyorlar. Biz mi? Dilimizin döndüğü kadar, ‘Romalılardan kalma…’ diyerek sorulara cevap vermeye çalışıyoruz. Aslında bu şekilde cevaplamak durumunda kalıyoruz. Bu konuyu, defalarca kez, hem Antakya Belediyesi’ne hem de Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne ilettik, bu demirlerle çevrili alanın daha şık bir görsele dönüştürülmesi ve bu alana bir bilgi notu eklenmesi adına, ama… Sonuç ortada!”-Tamer Yazar-