Yarın, Türk Devrim tarihindeki önemli günlerden birinin daha yıldönümünü idrak edeceğiz.
17 Şubat 1926.
Bundan 98 yıl önce, 17 Şubat 1926’da Türk Medeni Kanunu, mecliste kabul edilerek yürürlüğe girmişti.
Türk Medeni Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte, kadının ikinci sınıf yurttaş olması sona erdirilmiş, ve böylece kadın-erkek eşitliği sağlanmıştır.
Bu nedenle 17 Şubat’ı, eşitliğin sağlanması bakımından bir başlangıç saymak gerekir.
Medeni Kanunun kabulünden önce, kadın, ikinci sınıf yurttaş olarak görülür ve ona göre de işlem yapılırdı. Ancak, Medeni Kanunun kabulünden sonra eşitlik sağlanmıştır.
Eşitliğin sağlanması ile birlikte aradaki tüm engeller kalkmış, eşitliği engelleyen anlayışa son verilmiştir.
Medeni Kanunun kabulünden önce, az önce de belirttiğimiz gibi, kadın ikinci sınıf yurttaş olarak görülürdü.
Mirasta eşit pay alamazdı.
Kadına boşanma hakkı tanınmamış idi. Medeni Kanun ile birlikte:
Tek eşlilik esası sağlanmış.
Velayet ve vesayet hakkı tanınmış.
Malları üzerinde tasarruf hakkı sağlanmıştır.
Medeni Kanun ile, kadına tanınan haklar saymakla bitmez.
Biz özetlemeye çalışırken, tek cümle ile şöyle diyebiliriz: Kadının eşit yurttaş olduğu kabul edilmiş ve uygulamaya geçirilmiştir.
Kadın-erkek eşitliği sağlanırken, kadına birçok hak verilirken Avrupa’da bu hakların birçoğu daha kadına tanınmamış idi.
Bu nedenle, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının değerini, büyüklüğünü ve ileri görüşlülüğünü bir kez daha anlamak ve takdir etmek gerekir.
Kadın; bu haklara sahip olurken de, erkekle arasındaki fark da sona ermiştir.
Kadın; eşit bir yurttaş olarak, erkeğin sahip olduğu tüm hak ve yetkilere sahip olabilmenin ilk adımlarını atmıştır 17 Şubat 1926 tarihinde…
17 Şubat bir ilk adımdır. Onu diğer adımlar izlemiştir.
Bir kısmı yasa ile, bir kısmı da yargı kararı ile olmuştur.
Bu nedenle, 17 Şubat 1926 tarihi, kadının haklarına sahip olabilmesi için ilk adım olmuştur. Biliyoruz ki; son adım olmaz ve geriye gidiş başlamaz.
Verilen hak, değeri bilindikçe ve korundukça, geriye gidişin olmayacağı kanısındayız.
Bu anlayış ile nice 17 Şubatlara diyoruz…