Mermer için ne yaptık?

Gereğini düşündük mü?

Vakıflar Genel Müdürlüğü sorumluluk alanında yer alan Habib-i Neccar Camii’nin dış cephesine eklenen ‘mermer’ çeşmenin eleştirisinde duranlar, “Gereği ne zaman yapılır” sorusunda durup cevap bekliyor.

Yüzlerce, hatta binlerce yıl ayakta kalmayı başarabilmiş tarihi eserlerin geçirdikleri ‘hatalı’ restorasyon (!) çalışmaları ardından adeta renk ve model değiştirdiği örnekler az değil. Bu konuda hep denildiği ve tekrar edildiği gibi… Ülkemizde, restorasyon, ‘yenileme’ olarak algılanıyor. Eserler ve yapılar kendi dönemine uygun şekilde restore edileceği yerde, kulaktan dolma bilgilerle ve günümüzdeki malzemelerle resmen yeniden inşa ediliyor. Bu durum, ülke olarak tarihe bakış açımızın son derece net ve acı bir kanıtı.
Buna dair örneklerin uzağında oldukça başarılı bir restorasyon süreci geçiren tarihi Habib-i Neccar Camii, bu sürecin sonuna eklenen başka bir ‘ayrıntı’ nedeniyle ona bakanları rahatsız etmeye ve eldekinin sorgusunda ‘ne zaman düzeltiriz’ kısmına cevap aramaya devam ediyor.
-TAŞ’A MERMER!-
Taş bedenin görkemli mimarisine eklenen son ayrıntı mı? ‘Mermer’ bir çeşme! Kesme taşlardan yapılma yüzlerce yıllık bir yapının neden ‘mermer’ bir eklentiyle tartışmalı hale getirildiğini anlamaya çalışan bir vatandaşın sorduğu da buna dair:
“Şu ana kadar yaptığı her koruma çalışmasıyla haklı bir övgünün sahibi olan Vakıflar nasıl olmuş da böylesi çirkin bir yapılaşmaya izin vermiş, anlamak zor. Ama ‘geri dönülemez’ bir durum da değil. Peki, madem ‘geri dönülemez’ değil, şu ana kadar ‘düzeltme yapması gerekenler’ niye eldekini muhafaza etmeye devam etmiş?”
Soru net! Vakıflar bu konuda cevap vermek ister mi? Yoksa eldeki ‘mermer çeşmeden’ memnun muyuz? -Tamer Yazar-