Son yıllarda hızla artan muz üretimi ilk kez 300 bin tonu geçerken, muz üretimi, 2016’da yüzde 13,1 artışla 306 bin tona ulaştı ve bu konuda rekor kırdı. Bu rekora Hatay’ın katkısı ise ‘tartışmalı’…
Muz değerli bir ürün. Kalp, damar hastalıklarına iyi geldiği, kolesterolü düşürdüğü ve kemik gelişimini desteklediği ifade ediliyor. B1, B2, C, A ve E vitaminleri içeriyor. Potasyum, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum ve iyot açısından da çok zengin olduğu biliniyor. Peki, ekonomik değeri de olan bu üretim noktasındaki Hatay mı? Eldeki rakamlar, Hatay’da, ortalama 2 bin ton muz üretildiğini gösteriyor. Ancak bu üretim, toplam üretimin sadece yüzde 0,82’si. Muz üretiminin yüzde 72,2’sini Mersin, yüzde 27’sini ise Antalya illeri yapıyor. Bu konudaki pazarı da bu iki il üretimi yönlendiriyor.
-Üretim artmalı-
Bu konuda konuşan, Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “2016’nın 11 ayında 192 bin 850 tonluk muz ithalatına, 95,3 milyon dolar ödendiği göz önüne alınırsa, yerli muz üretiminin ekonomiye yaptığı katkı daha iyi anlaşılır. Türkiye’nin 11 aylık muz ihracatı ise 9 bin tonu aşmış durumda” dedi ve mevcut illerdeki üretimlerin arttırılması gerektiğine işaret etti.
-Ne yapılmalı?-
Şemsi Bayraktar, Hatay ve diğer illerdeki üretim adına olması gerekenleri ise şöyle sıraladı: -Yerli muzun raf ömrünün uzatılabilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalı ve uygulanmalıdır. -Sera malzeme ve ekipmanlarından demir, çimento, damlama hortumu, boya, cıvata, plastik örtü ve benzeri malzemelerde katma değer vergisi (KDV) oranı inşaat yerine tarım kaleminden alınarak düşürülmelidir. -Muz üretimi 7-8 ay yerine yılın 12 ayına yayılmalı, üretim planlaması yapılmalı, markalaşmaya gidilmelidir. -Muz paketleme ve sarartma tesisleri kayıt altına alınmalı ve standardizasyonu, paketlemede kullanılan ambalajların standartlara uygun hale gelmesi, izlenebilirliği sağlanmalıdır.
Tamer Yazar