Milletvekili Şahin,

Yeni yıla zam fırtınasıyla girildiğini, maaşların yetmediğini, insanların geçim sıkıntısı çektiğini söyledi ve hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu Milleti Kuru Soğana Muhtaç Ettiniz       CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, parlamentoda yaptığı konuşmada, hükümetin uygulamalarını sert dille eleştirdi. Geçen yıl katlanılamaz hâle gelen hayat pahalılığının 2022’de de devam etiğini söyleyen Milletvekili Şahin, yeni yıla zam fırtınasıyla girildiğini, […]

Yeni yıla zam fırtınasıyla girildiğini, maaşların yetmediğini, insanların geçim sıkıntısı çektiğini söyledi ve hükümeti eleştiri yağmuruna tuttu

Milleti Kuru Soğana Muhtaç Ettiniz

      CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, parlamentoda yaptığı konuşmada, hükümetin uygulamalarını sert dille eleştirdi. Geçen yıl katlanılamaz hâle gelen hayat pahalılığının 2022’de de devam etiğini söyleyen Milletvekili Şahin, yeni yıla zam fırtınasıyla girildiğini, alınan hava hariç her şeyin dolara endekslendiğini, maaşların yetmediğini, 65 milyon insanın geçim sıkıntısı çektiğini, zam üstüne zammın geldiğini ifade etti. Yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu belirttiği TÜİK verilerine göre enflasyonun aylık yüzde 11, yıllık yüzde 49  olduğunu belirten Milletvekili Şahin, “Vatandaş çarşıya, pazara gittiğinde, elektrik, doğal gaz faturaları geldiğinde, aracına yakıt alacağı zaman gerçek enflasyonun ne olduğunu görüyor. Gerçek enflasyon aylık bazda yüzde 15,5’a; yıllık bazda ise yüzde 115’e dayandı. Hazineyi tamtakır hâle getirip milleti kuru soğana muhtaç ettiniz, övünün eserinizle.”

Kaşıkla verip kepçeyle alındı …

      Kademeli geçiş diye garabet bir sistemle elektrik faturalarının 3-4 katına çıkarıldığını, bu konuda sosyal medyanın yıkıldığını, insanlar faturalarını paylaşıp isyan etiğini söyleyen Milletvekili Şahin, konuşmasında şunlara değindi: “Son bir yılda konutlardaki elektrik zammı yüzde 370’i geçti. Cumhurbaşkanı lütfederek elektrik faturalarında aylık tüketim sınırının 150 kilovattan 210 kilovata çıkarıldığını söyledi, sözde iyileştirme yapıldı. Birkaç saat sonra BOTAŞ elektrik üretim amaçlı tarifeye yüzde 14 daha zam yaptı, bu da elektrik faturalarına yansıyacak. Tencere tava çalanları, geçim sıkıntısı nedeniyle intihar edenleri, çırılçıplak soyunup sokaklara çıkanları görmüyor, duymuyorsunuz. AKP, kaşıkla verip kepçeyle alıyor; her zamanki gibi algı yönetimi yapıyor. Sözde iyileştirmelere bu milletin karnı tok artık.

İnsanlar açlıktan ölsün mü?

      320 milyar metreküp doğal gaz rezervi müjdesinin ardından doğal gaza 8 kez zam geldi, zam oranı yüzde 200. Zam partisi oldunuz, zam. Elektrik ve doğal gaz yetmedi, son bir yılda akaryakıta toplam da 81 kez zam yapıldı. Geçen yıl 395 liraya dolan depo bugün 920 liraya doluyor, eskiden kuruş kuruş gelen zamlar artık lira lira geliyor. Geçinemiyor insanlar, hırsızlık mı yapsınlar, açlıktan ölsünler mi? Bu milletten yana olsaydınız ‘Elektrik, doğal gaz ve akaryakıttan vergi ile harçlar kaldırılsın dediğimiz kanun teklifimizi reddetmezdiniz.

      “Ekonomik krizin köpüğünü aldık.” diye milleti kandıran, yandaşların kasalarını dolduran sarayların ışıkları ışıl ışıl yanarken millete “Ampulleri söndürüp tasarruf yapın.” “Lokmalarınızı küçültün.” diyerek açlık ve karanlığa mahkûm edenlere bu millet sandıkta ampul nasıl söndürülür gösterecek, az kaldı. Siz gideceksiniz, huzur gelecek.

Kanunla öğretmenlik mesleği ayaklar altına alınıyor …

      Her fırsatta gerçek vatansever olduklarını söyleyenler bugün millî eğitimden ‘devlet’ kavramını çıkarmak istiyor. Ne kadar millî bir bakış açısı değil mi! Öğretmenlere de ‘mış’ gibi kanun yapıyorsunuz. Öğretmenlik, devletin eğitim öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk millî eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak yapmakla yükümlüdür ancak bu durum Cumhur İttifakı’nı rahatsız etmiş olacak ki öğretmenliğin devlet denetiminden uzaklaştırılmasının önünü açacak bu düzenlemeyi kabul edecekler. Kanundan ‘devlet’ ibaresinin çıkarılması bazı yapıların eğitimdeki gücünü artırmayı amaçlamaktadır. Bugün burada görüşülen düzenlemeye itirazımız var. Bu düzenleme öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği ayaklar altına alacak ayıplar içermektedir. Bu teklifte öğretmen atamalarında liyakat sistemi sistematik olarak çiğnenecek, okullardaki çalışma barışı bozulacak, öğretmenler arasında ‘performans’ adı altında ayrımcılık yaratılacaktır. Bu teklifle güvenlik soruşturması meşrulaştırılıyor, suçun şahsiliği ve masumiyet karinesi gibi en temel hukuk ilkeleri ihlal ediliyor, kadrolaşmanın önü açılıyor, görev aynıyken unvanların alt ve üst ilişkisi biçiminde düzenlenmesiyle çalışma düzeni altüst ediliyor.

Öğretmenler umudunuzu yitirmeyin …

      ILO-UNESCO Tavsiye Kararı esas alınmadığı gibi, bu kanun teklifi Anayasa’mızın eğitim hakkının kullanılmasıyla ilgili başlangıç metnine, hukuk devleti ilkesine ve 7 ayrı maddesiyle çeşitli yasalara aykırılık gösteriyor. Bu kadar kapsamlı ve eğitim sistemini kökünden değiştirecek bu düzenlemenin eğitimin tüm paydaşlarının, meslek örgütleri ve sendikaların fikri alınarak hazırlanması gerekmektedir. Öğretmenliği değersizleştirecek, eğitimi niteliksizleştirecek, okulu tümüyle bölecek, mesleğe yeni engeller getirecek bu kanun teklifinin geri çekilmesini, öğretmenlerin ve ülkenin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz.  Öğretmenler, umudunuzu yitirmeyin; tüm haksızlıklar, hukuksuzluklar son bulacak. Geliyor gelmekte olan diyorum, saygılarımı sunuyorum.”

      -Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version