Gündem, Kıble Değişikliği
İl Müftüsü’ne göre, kıble değişikliği gerçekleştirildiğinde, İslam karşıtı gruplar bu olayı bir fitne ve karışıklık vesilesi olarak değerlendirmeye kalkışmışlardı.
Hatay İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, bayan Kur’an Kursu öğreticileri ile düzenlenen bir toplantıda bir araya geldi. Toplantının ana gündem konusu kıble değişikliği oldu. Müftü Hamdi Kavillioğlu, kıble değişikliğinin İslam karşıtı gruplar arasında bir fitne ve karışıklık vesilesi olarak değerlendirilmeye kalkışıldığını savundu.
-AYET’Lİ BAŞLANGIÇ-
Antakya İlçe Müftülüğü’nün bayan Kur’an Kursu öğreticileri ile yaptığı Kasım ayı aylık personel toplantısına İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu yanı sıra İlçe Müftüsü Necati Şafak, Şube Müdürü Davut Özdal ve bayan Kur’an Kursu öğreticileri katılım gösterdi. İlçe Müftüsü Necati Şafak’ın açış konuşmasını müteakip konuşan İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, konuşmasına, “İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır! (Bakara Suresi, 177)” ayetini okuyarak başladı.
-GERÇEK İYİLİK-
İl Müftüsü Kavillioğlu, konuşmasının devamında özetle şöyle dedi:
“Kıble değişikliği gerçekleştirildiğinde, İslAm karşıtı gruplar bu olayı bir fitne ve karışıklık vesilesi olarak değerlendirmeye kalkışmışlardı. Konumuz olan Ayet’te, İslamiyet açısından asıl iyiliğin ve Allah’a saygının, ibadet esnasında sırf şekli olarak yüzünü doğuya veya batıya çevirmek olmadığı ifade edilmekte. Böylece, içinde iman, ibadet ve ahlâk erdemlerinin yer almadığı bir biçimselliğin din açısından temelde bir önem taşımadığı tesbit edilerek, bir yandan kıble konusundaki tartışmaya son nokta konulmakta bir yandan da özden yoksun bir biçimsellikle dindarlığa ulaşılamayacağı şeklindeki çok önemli bir ilkeye vurgu yapılmaktadır. Ayet’te belirtildiği üzere, gerçek iyilik Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanmakla olur. Allah’ın rızasını gözeterek; yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcayarak, namaz kılarak, zekât vererek olur. Antlaşma yaptığımız zaman sözlerimizi yerine getirerek, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabrederek olur. Asıl iyilik budur.”
Kur’an Kursu öğreticilerinin dilek ve temennilerini dile getirmelerinin ardından toplantı sona erdi. -Adil Yeşildağ-