Adaletin Kolu, Ayağı Ve Terazisi Kırıldı…
Bir dönem CHP’de İl Başkanlığı da yapan, şehrimizin tanınmış siyasetçilerinden Servet Mullaoğlu, hukukçu kimliğiyle ülkede yaşanan son gelişmeleri yorumlarken, adaletin ayağı, kolu ve terazisinin kırıldığını, bu nedenle ülkede hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etme zorunluğu olduğunu savundu.
Av. Servet Mullaoğlu, deneyimi ve donanımlı hukuki bilgileriyle, son süreci eleştirel eksende şöyle değerlendirdi:
“Hükümet, demokrasi rejimlerinde olan ‘Kuvvetler Ayrılığı İlkesi’nin en önemli üç direğinden biri olan Yargı’yı maalesef mahvetmiş durumdadır. Hakimlik, Savcılık sınavlarında çok başarılı olan gençlerimizi, ‘mülakat’ adı altında, etnik kimliğine, mezhebine ve siyasi görüşüne bakarak doğrudan elemektedir. Yakından tanıdığım çok zeki, pırıl pırıl gençlerimizin hayalleri ellerinden çalınıyor. Bu yetenekli gençlerimizin yerine, hükümet veya tarikat kanadından refarans alan kişiler mesleğe alınmaktadır. Dolayısıyla, bu şekilde alınan insanlar da mesleğe başladıklarında, hukukun üstünlüğüne değil, hükümetin üstünlüğüne hizmet etmektedir.
En basit davalar, bir kaç yıldan önce sonuçlanmamaktadır. Aynı mahkemenin aynı davada farklı kararlar verdiği bir dönemdeyiz.
1 yaşında babası ölen, yetim kalan ve amcası tarafından bütün mallarına el konulan bir yetim, adeta suçlu çıkarılıyor. Mallarına el koyan amcası aklanıyor. Yargıtay’da aynı dava, aynı dairede 3 defa değişebiliyor.
Yani ‘haklıysan değil, güçlüysen’ dönemi yaşanmaktadır.
Hukuken çok emin olunan dava, büyük bir sürprizle ‘asla olmaz’ dediğimiz bir şekilde sonuçlanabiliyor. Hiçbir meslektaşım, davanın sonucu hakkında kesin bir şekilde konuşmamaya başladı. Hepimiz, sürpriz karar (!) payı bırakmaya başladık!
Altı yıl önce yapılan bir soruşturmadan beraat eden ve tazminat alan siyasiler hakkında, keyfi bir şekilde yeniden işlem başlatılabiliyor. Anayasa mahkemesi, hoşuna gitmeyen bir karar verdi diye, hükümet tarafından inanılmaz bir şekilde hakaretlere ve suçlamalara maruz kalabiliyor.
Adaletin kolu, ayağı ve en önemlisi, terazisi kırılmıştır! Dolayısıyla, devletin ayağı, kolu ve terazisi de kırılmıştır! Yeniden ve daha güçlü bir şekilde ‘Hukukun Üstünlüğünü’ tesis etmek ve ‘ülkede yaşayan herkesin devletini inşa’ etmek zorundayız. Bunu da, demokra-siye inan herkesle birlikte başaracağız!” -Cemil Yıldız-