Ekonomik kriz etkisini giderek arttırıyor.
Bunun sonucu olarakta sıkıntı büyüdükçe büyüyor.
Mutfaktaki ekonomik yangında etrafa yayılma tehlikesini ortaya çıkarıyor.
Bu nedenle vatandaş mutsuz, üzgün ve umutsuz.
Böylesi bir ortamda, doğal olarak ekonomik krizin önlenmesi için el ve güç birliği içinde olmak, hiçbir gelecek beklentisini ön plana çıkartmama koşulu ile ekonominin kuralları doğrultusunda alınması gereken tedbirleri almak , yapılacak uygulamaları acı da olsa bunları geçici bir süre için topluma sunmak ve uygulamaya geçirmek suretiyle yangının sönmesine yardımcı olmak gerekir.
Ama görünen o ki, uygulamalar bunun tamamen tersine bir yol izlendiğini gösteriyor.
Bunun sonucu olarakta, mutfaktaki yangının ekonominin kuralları doğrultusunda söndürülmeye çalışılması yerine, gündem değişikliğine gitme suretiyle ekonomik kriz, dikkatleri başka yöne çekmek suretiyle unutturulmak isteniyor.
Böyle bir yola gidilince de sertleşme başlıyor, sert söylemler, ağır kelimeler ve cümleler havalarda uçuşmaya başlıyor.
Yapay olarak suni gündemler oluşturularak ekonomik sıkıntı unutturulmaya çalışılsa bile, bu doğrultuda bir türlü başarı elde edilemiyor. Durum giderek kötüleşiyor. Böyle olunca da sinirler daha çok geriliyor, hata üstüne hata yapılıyor.
Gündem değiştirme yoluna gidildiğinde, oluşturulmak istenen gündem yapay olduğu ve hiçbir zorunluluğa dayanmadığı içinde, kısa sürede etkisini kaydediyor ve ekonomik durum daha büyük bir çıplaklıkla gözler önüne çıkıyor.
Yurtiçi ve yurtdışı sorunları yapay olarak oluşturma ve bunları gündeme taşımak suretiyle günün kurtarılmasına çalışılsa da, gerçek amaç kolaylıkla anlaşılıyor.
Böyle oluncada gündem değiştirmenin soruna kalıcı bir çözüm getirmeyeceği kendini gösteriyor.
İşte böylece bir fasit daire oluşuyor. Bu dairenin dışına çıkmak ve olaylara gerçekçi gözle yaklaşmak suretiyle çözüm yolları bulma çabaları da maalesef uygulanamıyor.
Son günlerde gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız sorunlarda bundan kaynaklanıyor.
Sinirler gerildikçe; ağızdan çıkan kelimelerde sertleşiyor.
Sinirler gerildikçe ;ağızdan çıkanı kulak duymaz hale geliyor.
Sinirler gerildikçe; bir daha yüz yüze bakılmayacakmış gibi tutum ve davranış içinde bulunuluyor.
Tüm bunlar gücü bırakmamak, belli bir süre daha aynı gücü elinde tutabilmek için yapılıyor izlenimi kendini gösteriyor.
Oysaki bunların hiçbirine gerek yok.
Ne mutfaktaki yangını söndürmek için gündem değiştirmeye, nede yaşanan ekonomik sıkıntıyı unutturabilmek için başka yollara tevessül etmeye gerek var.
Bunların gereksiz olduğu ve hiçbir kalıcı etkisinin bulunmadığı gün gibi açık olmasına rağmen, gözlere inen kalın perde sonucu gerçekler görülmemekte ve böylece bir kaos içine girilmektedir.
Mutfaktaki yangın; gündem değiştirmekle sönmez.
Mutfaktaki yangın ;yapay gündemlerle de sönmez.
Mutfaktaki yangın; Bir doğru vardır oda benim doğru dediğimdir anlayışı ile alınan kararların uygulanması ile sönmez.
Mutfaktaki yangın; dikkatleri başka yöne çekmek ve böylece ekonomik krizin unutturulması yoluna gidilmesi ile sönmez.
Mutfaktaki yangın; vatandaşın bu yangından ne derece etkilendiğini anlamak ve bu anlayış doğrultusunda gereken önlemleri almak suretiyle söner.
Unutulmamalıdır Ki; Yangın söndürüldükten sonra da yaptığı tahribat için onarım gerekecek.
Eğer böyle bir yola gidilmezde, ekonominin kuralları dışına çıkılmak, yeni ve denenmemiş kuralları uygulamaya sokmaya çalışmak suretiyle yangın söndürülmeye çalışılırsa, ekonomik kriz daha da genişler ve mutfaktaki yangın etrafa yayılmaya devam eder.
Bunun böylece bilinmesi ve bu doğrultuda gereken tedbirlerin alınması yoluna gidildiği takdirde, ekonomik kriz etkisini hızla azaltır ve bunun sonucu olarakta mutfaktaki yangın söner.
Bunun böylece bilinmesinde sayılamayacak kadar çok yararlar vardır.
Bizden hatırlatması…
YORUMLAR