Peki, İsim ‘müze’ mi?
Turizmde 2019’u rekorla kapatan Türkiye, yeni yıla hızlı başladı ve tüm zamanların en yüksek Ocak ayı yabancı ziyaretçi sayısına ulaştı. Hatay ise bu paydan daha fazla alabilmek adına, mevcut destinasyonlarına yenilerini ekliyor. Etnografya Müzesi de buna dair.
Kültür ve Turizm Bakanlığının sınır istatistiklerine göre, yılın ilk ayında Türkiye’yi 1 milyon 787 bin 435 yabancı ziyaret etti. Bir önceki yılın aynı ayına göre yabancı ziyaretçi sayısında yüzde 16,11 artış yaşanırken, tüm zamanların en yüksek Ocak ayı ziyaretçi sayısına da ulaşılmış oldu.
Türkiye’ye Ocak ayında gelen toplam yabancı ziyaretçi sayısının 15 bin 315’i günübirlikçi olurken, bu rakamın toplam içerisindeki payı ise yüzde 0,86 oldu. Yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ise 1 milyon 17 bin 34 ziyaretçiyle İstanbul birinci, 222 bin 494 ziyaretçiyle Edirne ikinci, 152 bin 976 ziyaretçi ile Antalya üçüncü, 143 bin 679 ziyaretçi ile Artvin dördüncü, 34 bin 365 ziyaretçi ile de Ankara beşinci sırada yer aldı.
-HAK EDİLEN!-
Hatay, çok uzun zamandır, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın turizm istatistikleri içerisinde hak ettiği yeri alamayan kentlerin başında geliyor. Ancak kentin bu anlamdaki yatırımları da aralıksız olarak sürüyor. Belediyeler tarafından hayata geçirilen restorasyon çalışmaları yanı sıra kent merkezindeki eski yapıların değerlendirmeye alınması, bu çalışmalardan bir kaçı. Hatay Etnografya Müzesi’nin, eski müze binası içindeki hazırlıkları ise merakla beklenen ‘açılışlardan’ bir tanesi.
-İSİMLİK!-
Bu kapsamda binanın ana giriş kısmında dikkati çeken bir çalışma yapan kurumsal idare, binanın ana giriş kapısı üzerine, sarı harflerle ‘Müze’ isimliğini eklerken, neden ‘Etnografya Müzesi’ değil de sadece ‘Müze’ kelimesinde karar kılındığı merak konusu oldu.
Bu konuda konuşan bir turizmcinin yorumu şöyle oldu:
“Her şey bir tarafa, ‘Müze’ nedir? Tamam, burası bir müze ama, ne müzesi? Sanki yazmışız da, kelimeleri tamamlamamışız gibi! Ya da o kelimeyi oraya eklemişiz de, eksik kalanı sonra yapacakmışız gibi! Gülümsetmiş, ama düzeltilmeli!” -Tamer Yazar-