2011 yılı 15-16’ Mart’ında edebiyatçı arkadaşlarla Halep’i ziyaret etmiştim. Suriye’ye ilk gidişimdi. Zaman ne gösterir bilmem ama sanırım son gidişim de. İki günlük Halep anılarımı yazıya dökmüş ve Hatay ürünü Güney Rüzgârı dergisinin 2013 yılı Ekim sayısında (166.sayı) yayımlatmıştım. 15 Mart 2011 tarihinin, Suriye’deki iç savaşın resmi başlangıç tarihi olduğunu, çok sonra öğrenecektim burukça. Söz ettiğim yazıda belirttiğim üzere beni en çok etkileyen yerlerden biri, ana çarşının güneyinde, eski Halep’te bulunan “Bimâristân El- Erğûni” adlı tedavi merkeziydi. Memlûk dönemine (1250- 1382) ait bir psikiyatri hastanesi. Hastalar ne ile tedavi ediliyor? Müzikle ve su sesiyle. Mekân, beni pek etkilemişti. Batı’nın akıl hastalarını ağır bir şekilde cezalandırdığı sıralarda, Memlûkların bu tür hastaları müzikle ve su ile tedavi etmelerine büyük bir hayranlık duymuştum. Merkezinde çeşmenin ve küçük bir havuzun bulunduğu balmumu heykelli hasta odaları, odaların açıldığı avlular… Karmaşık birçok kaynaktan akan su sesi ve müzisyenler tarafından canlı performansla hastaların rahatlaması, tedavi edilmesi amaçlanmış. Memlûklara son veren Osmanlılarda da aynı veya benzer tedavi yöntemlerine devam edilmiş. Edirne’de, Sultan II. Bayezid Darüşşifası’nda hastalara, bir musiki grubunun verdiği konserlerle sese yankı yaptırılır, su sesi ve koku da tedaviye eklenirdi. Araştırmalarımı derinleştirince, Türklerde de İslamiyet’i kabul etmeden önce müzikle tedavi yönteminin var olduğunu öğrenmiştim. Müzikle tedavinin pek çok hastalığa iyi geldiği görülmüş, bireysel iyilik haliyle toplumsal iyiliğin sağlanması amaçlanmış.
Gelelim anne rahmindeki ceninin (bundan sonra bebek olarak ifade edilecek), su ve sesle tanışmasına. Bir kere içi su dolu bir kesecik içinde büyür. Sıvı, bebeği çarpmalardan korur, vücut sıcaklığını sabit tutar, kolay bir şekilde hareket etmesini sağlar. Gebeliğin 20-22 haftasında işitmeye başlar. Doğal olarak ilk duyulanlar; annenin bağırsak sesleri, dolaşım sisteminin sesi, kalp atışları gibi sesler… Annenin dış dünyadaki seslerini bile duyar. Diyeceğim şu ki, bir insanın ilk bulunduğu ortam, onu saran su ve o dönem için müzik diyebileceğimiz anneye ait sesler. Erişkin olup ne menem dünyanın belalarından kaçmak isteyen ama onu başaramayan bireyler için tedavide su sesinin ve müziğin kullanılmasının ne kadar isabetli olduğu apaçık ortada. Günümüzde de su sesi, modern tıpta alternatif tedavi yöntemi olarak kabul görmektedir.
Memlûklar su sesi ve müzikle tedaviyi keşfetmiş, Osmanlı keşfetmiş, eski Türkler keşfetmiş… Peki, diğer medeniyetler?.. Diğer medeniyetlerde de, benzer durumlar var. Hatta çok tanrılı dinlerde suyun aktığı ırmaklar, tanrılaştırılmış. Üç yıl ara ile 2022’de ve 2025’te Siddhartha adlı kitabı okudum. Yazarı Alman asıllı Hermann Hesse (1977-1962: 85 yaş) Doğu edebiyatına ve Doğu felsefesine ilgi duymuş ve birkaç ürün vermiştir. Söz ettiğim kitap bunlardan biridir. Kitapta Vasudeva adlı bir kayıkçı var. En büyük erdemi, dinlemek olan kayıkçı Siddhartha adlı başkaraktere; ırmağın sesine kulak verdiğini, ırmağı dinlediğini, gözlerinin içine baktığını, özetle her şeyi ırmaktan ve aslında sudan öğrendiğini söyler. Vasudeva’nın Sansikritçedeki anlamı, ırmaklar tanrısıdır. Kitabın pek çok yerinde kayıkçı, Siddhartha’ya ırmaktan ve sudan söz eder; su neredeyse tanrılaştırılır.
Sonuç olarak su sesinin ve müziğin tedavilerde kullanılmasını küçümsememek gerek. Hastalıklar; sadece yutulan veya damardan uygulanan ilaçlarla geçmiyor, geçmemiş.
KAYNAKLAR
- Türk İslam Medeniyetinde Müzikle Tedavi, İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi Volume/Cilt: 9 No/Sayı: 2 (2023) 177-190, Emrah Koç, Hamit Önal: https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3573129
- Tarihte Mardin- Halep Benzerlikleri- Halep’te Kadim Bir Tedavi Merkezi- Bimâristan El Erğûni
https://www.kiratim.com/tarihte-mardin-halep-benzerlikleri-halepte-kadim-bir-tedavi-merkezi-bimaristan-el-erguni-12155-haberi
- Halep Gezisi, Muhsin Boz, Güney Rüzgârı dergisi, 166.sayı, Ekim 2013
- Siddhartha, Herman Hesse, Can Yayınları, 47.baskı, 2019, Çeviren Kamuran Şipal.
Ağustos 2025, Eskişehir

YORUMLAR