14 Mayıs’a 2 kala nasıl bir Türkiye hayal ediyoruz ? Aslında bu soruyu, bu seçimde ilk kez oy kullanması beklenen 5 milyon civarındaki gence sormak gerek ! Onlar, nasıl bir Türkiye istiyor ? Hallerinden memnunlar mı ? Gelecek kaygılarını sıfırladılar mı ? Yaşadıkları ülkede ortak bir gelecek planlaması yaparken korkuyorlar mı ? Konuşurken ya da sosyal medya paylaşımı yaparken, kendi kelimelerinin başlarına açabileceği gözaltı ya da tutukluluk halleri için tedirginlik yaşıyorlar mı ? Peki yaşlı nüfus ! Bu ülkenin emeklileri ! Geçinmek için hala çalışanlar ! Onlar ne düşünüyor ? Mutlular mı ? Peki ya kadınlar… İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldıran, 6284’ü tartışmaya açan erkek egemen sistemin kadına dayattığı BEN EN İYİSİNİ BİLİRİM hali içinde beklentileri nasıl şekillenecek ? Kadın cinayetlerinin POLİTİK olarak isim bulduğu bir coğrafyada yaşanan kayıplarını isim isim listelemekten artık yorulmuş olanların seçim sandığına atacağı umudun resminde neler olacak ? Hemcinslerinin yaşam güvenliği için mücadele eden ve “değişim şart” diyen kadınları sistem düşmanı olarak kabul edenler için cevap nasıl vücut bulacak ? Haklısınız… Depremzedeler de var… Onların Türkiye’sinde, enkaz altında kalanlara el uzatanlar var ! Onların Türkiye’sinde, depreme anında müdahale eden ve organize olabilen bir devlet var ! Onların Türkiye’sinde, afet çadırlarını afetzedeler için kullanan bir Kızılay var ! Onların Türkiye’sinde, çadırı ticari bir mala dönüştürenlerin onurlu bir şekilde istifa ettiği bir ülke var ! Onların Türkiye’sinde, kaybettikleri evlerini onlara YAPARIM AMA PARASINI DA ALIRIM demeyen bir Ankara var ! Onların Türkiye’sinde, canlarını enkaz molozlarının altında ölüme terk edenler değil, yaşananların denetimsizliğinde siyasi sorumluluk alıp ÖZÜR dileyenler var ! Onların Türkiye’sinde, on binlerce insanın öldüğü, kentlerin yok olduğu bir deprem felaketini KADER PLANININ BİR PARÇASI olarak adlandırıp kenara çekilenler değil, sorumluların cezasız kalmadığı bir ülke var ! Öğrenciler mi ? En çok da üniversiteliler ! Yurtların yokluğunda açıkta kalanlar ! Geçim derdini iliklerine kadar hissedenler ! Mezun olduktan sonra gelecek kaygısı yaşayanlar ! Onların Türkiye’sinde ne mi var ? İdeallerinin peşinden koşabildiği özgür bir ülke var ! Sınavlardaki başarısını, siyasetin egemen olduğu mülakat odalarında kaybetmek istemediği bir adalet sistemi var ! Ona SÜRTÜK diyerek küfür etmeyen, aşağılamayan, tehdit etmeyen bir siyaset var ! Hatta bir tanesi daha net anlatsın mı, 14 Mayıs seçim sandığına atacağı o tek OY’un Türkiye’sini ? “Geçenlerde bir haber okudum. Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na suikast iddialarına ilişkin paylaşımı nedeniyle, ‘halkı yanıltıcı bilgiyi yayma’ suçundan soruşturma başlatılmış… Tamam da bu ülkenin AKP’li Cumhurbaşkanı, aynı Kılıçdaroğlu’nun ‘haydi’ söylemli seçim kliplerini, PKK’yı etiketleyerek, hatta var olanı montajlayarak miting meydanlarında on binlerle paylaşırken, bu tam olarak ne oluyor ? Halkı yanıltmak olmuyor mu ? Halkı provoke etmek olmuyor mu ? Yasal bir seçim kampanyasını terörize etmek olmuyor mu ? Devlet düşmanları ile milyonların oy atmaya hazırlandığı siyasi bir hareketi aynı potaya koymak olmuyor mu ? Buraya kadar, kendilerine Müslüman bir demokrasi anlayışıyla ülke yönetenlere dair bir şeyler söyledim ! Bir de kendimi anlatayım… İstanbul’da okumaya çalışıyorum ! Okumaya çalışıyorum çünkü ailem Hatay’da ! Her şeylerini kaybettiler ! Babam, tek emekli maaşıyla ailesine bakmaya çalışan, pazarlarda tezgah açan bir emekli ! Bir hayat boyu çalışıp sahip oldukları küçük bir ev vardı ! Şimdilerde bir enkaz yığını o ev… Ankara’da bir eli yağda bir eli balda olanlar, bize ait o evi, 20 sene borçlandırarak bizlere satma düşüncesini utanmadan söyleyebiliyor ! Haklılar ama… Bizlerin koyun, onların çoban olduğu bir sistemden başka ne bekleyebiliriz ki ? Herkesin bir kader planının parçası olduğu, kurban oldukları sisteme oturup kalkıp şükrettiği bir ülkeden biz zavallı yoksullara başka türlü nasıl bir pay düşebilir ki ? Evet, çok sorum var ! Çünkü bize yaşatılanlardan dolayı öfkeliyim ! Bizleri yok sayan bir sisteme öfkeliyim ! Susanların kabul gördüğü, şikayet edenlerin suçlu ilan edildiği bir işleyişe öfkeliyim, hem de çok öfkeliyim…” Evet… Şimdi sıra tek tek hepimizde ! NASIL BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ’a cevap için sıra her birimizde ! Mutlu musunuz, bunu biraz düşünün ! Ardından OY’unuzu sandığa atın !