Bir dönem, ‘Prestij Caddeler Projesi’ni gündeme getirenler tarafından hayata geçirilen ve Antakya Atatürk Caddesi boyunca konumlandırılan süs havuzları ne tam randımanla çalışabildi ne de yapılma amacına hizmet etti. Kimi su dolu, kimi çöp! Peki, eldekinden niye vazgeçemiyoruz?
Yerel idareler tarafından, seçim dönemleri ile başlayan ‘vaatler’ ile seçildikten sonra ‘söz verilenler’ arasında sıkışan hizmet trafiğinde hayata geçenlerin takibi çokça yapılmaz. Zaten o ‘takip’ için zaman da kalmaz. Vatandaşın çok fazla sorgulamadığı da hesap edilerek, gündemin arasında gözden kaçanların denetimi de, kontrolü de ve hatta ‘güncellenmesi’ de rafa kalkan dosyalar arasına sıkıştırılır. Bunun en net örneklerinden bir tanesi, Atatürk Caddesi.
-NE DENMİŞTİ?-
2013 senesinde, buna dair yapılan çalışma için bir açıklama yapan dönemin Antakya Belediyesi, “Kaldırım düzenleme, zemin taş döşeme, alt yapı sorununun çözümü, ağaçlandırma ve asfaltlama faaliyetlerini çok başarılı bir şekilde yaptık. Antakya’yı modern bir kent haline getirdik…” demiş, yapılan işin ‘memnuniyet’ derecesine işaret edilmişti. Bugün ise, dünden kalan projenin en dikkati çeken kısımlarından biri olan süs havuzlarının çalışmayan boş halleri ya da fıskiye sistemlerinin bir türlü çalıştırılamayan ‘varla yok’ görselleri, ‘madem böyle, niye muhafaza ediyoruz’ sorularını gündeme taşıyor.
-ALTERNATİF YOK MU?-
‘Prestij Caddeler’ başlığında yapılan ve Antakya’nın Atatürk Caddesi boyunca karşınıza çıkan süs havuzları için konuşan vatandaşların da tespiti ve talebi de bu yönde:
“Sadece burası değil ki! Saray Caddesi’nde de bu havuzlardan var. Oradakiler de aynı durumda. Yapılmışlar ama, ne fıskiyeleri çalıştırılmış ne de havuz halleri keyif vermiş. Zaten rüzgarı bu kadar bol bir kentte fıskiye çalıştıramayacağını hesap edememişlerin hizmetinden de çıkan sonuç da ancak bu olur.
Bir benzeri, bugünkü Arkeoloji Müzesi önündeki Değirmen Projesi’nde yaşanmış ya… Orada da değirmenin dönüp, içine yerleştirildiği havuzdan su taşıması hesap edilmiş. Ama rüzgar o kadar çokmuş ki, taşınan su ana kapıya kadar sıçramış. Sonuç mu? Komedi… Anlayacağınız değirmenden bir heykelimiz var artık! Aynen sabit havuzlarımız olduğu gibi… Sahi, ‘yaptık’ ama ‘olmadı’ demek bu kadar mı zor? Değil… Çünkü yapmışsınız ama olmamış! O zaman ne yapacaksınız? Değiştireceksiniz, başka bir şey yapıp, alternatif üreteceksiniz. Ama bunları da bir zahmet kaldıracaksınız.”
Tamer Yazar
