Saadet Partisi Hatay milletvekili Necmettin Çalışkan, Yeni açıklanan kabinenin Beştepe Külliyesi ekseninde satranç taşları gibi yerleştirilmeleri veya yer değiştirmelerine değinerek şunları söyledi: “Adı kamuoyunda pek duyulmamış isimler ağırlıkta görünüyor. Bu dönem bakanlık, bir çeşit bürokratik görev kabul edildiğinden kabineyle beraber; İstihbarat Teşkilatı, Savunma Sanayi ve Merkez Bankası gibi başkanlık ve müsteşarlıklar, büyükelçilikler hatta rektörlükler aynı anda açıklandı. Çünkü bu sistemde ha bakan ha müsteşar ha da kurum başkanı, aynı statüde.” ifadelerine yer verdi.
VAY HALİMİZE!
Kabinede güvenlik alanından sonra göze çarpan ikinci değişim, ekonomi vitrininde meydana geldiğini belirten Milletvekili Çalışkan, “Dolandırıcılıkla itham edilen kişiye, bizzat iddia sahibi tarafından hem de hazinenin anahtarlarının teslim edilmesi normal değil. İhanetle suçlanan kişi, büyük bir kurtarıcı olarak bakanlığa döndü. Kendi ekonomik politikalarını uygulayarak, kendi sistemini kuracak gibi iddialarla yola çıktı. Bugüne kadar uygulanan politikalardan geri adım mı atılacak? Yeni bakan Sn. Mehmet Şimşek, dış piyasalara güven açısından yeni bir Kemal Derviş rolüyle döndüyse vay halimize! Peki, çark edilen, bugüne kadarki yanlış ekonomik faturanın bedelini kim ödeyecek? Zaten yeni ekonomi vitrini ve genelde kabine, piyasalara güven vermediğinden döviz yükselişini sürdürüyor hatta rekor üstüne rekor kırıyor.” dedi.
Ülkenin ekonomiden sonraki büyük sorunu mülteci problemi olduğuna da değinen Milletvekili Çalışkan, “Bu konuda medyaya yansıyan değişik illerde yaşanan kavgalar, yabancı uyruklularla yerliler arasındaki tartışma, gerilim ortamları sürecek mi? İran sınırından Afganlılar girmeye devam edecek mi? Bu konuda bir adım atılacak mı bilmiyoruz.Şu anda hükümetin tek bir derdi var, o da yerel seçimler. Halbuki tarihi zirveleri gören enflasyon, Türk lirasının itibarını kaybetmesi, deprem bölgesinin yeniden inşası, çarşı pazarda yaşanan ekonomik yangın gibi sorunlar umurlarında değil. KABİNEDEN FAZLASINI BEKLEMEK SAFLIKTIR LGBT, terör, ezan, bayrak, yerli, milli ve beka kavramları etrafında şekillenen bir döneme hazır olalım. Bugüne kadarki tutumlarına bakıldığında bundan farklı beklenti olmayacağını söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Bakanlar Kurulunda isimler değil, önemli olan politikalardır. Politika belirleme yetkisi de kendilerinde değildir. Bürokratlardan oluşan siyasi makamlarda fazlasını beklemek saflık olur. Kabine seçmene şirin görünecek ama icraat yapmaya, sorun çözmeye değil seçim kazanmaya endeksli ve Beştepe hakimiyetini güçlendirmeye yönelik hazırlanmış olduğu kanaati uyandırıyor.” dedi.