Nöbetçi Eczaneler
Öfkenin de Dilindeler!
“Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” Projesi kapsamında yürütülen araştırmada, etnik ve dini grupları hedef alan 4 bin 839 köşe yazısı ve haber metni tespit edildi. Antakya özelinde ‘kurumsal’ kimlik bazında yaşandığı gibi, ötekileştirilenlerin başında ‘Suriyeli Sığınmacılar’ geldi.
Hrant Dink Vakfı tarafından, “nefret söylemine dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak” amacıyla “Medyada Nefret Söyleminin İzlenmesi” Projesi kapsamında yürütülen araştırma, “Medyada Nefret Söylemi 2018” ismiyle raporlaştırıldı. Rapora göre, ayrımcı dil ve nefret söylemine maruz kalan gruplardan olan Suriyeli sığınmacılar, sistematik olarak cinayet, hırsızlık, taciz gibi adli olaylarla anıldı, bu grup potansiyel suçlu olarak kodlandı. Suriyeliler, en 
çok “güvenlik sorunları ve terörle” özdeşleştirildi, “ekonomik sıkıntıların ve işsizliğin” sorumlusu ile Türkiye’nin demografik yapısına yönelik bir tehdit olarak unsuru olarak işaretlendi. Bahse konu ‘tehdit’ (!) algılamasını, son dönemde yerel yöneticiler eliyle, ‘kadim toprakların coğrafyası’ olarak adlandırılan Hatay da çokça yaşıyor!
Peki, Eylül tablosunda ‘Suriyeli Sığınmacılar’ için değişen ne olmuş, yakından bakalım mı?
-ARTI 8 BİN KİŞİ-
Merkezi İstanbul’da bulunan Mülteciler ve Sığınmacılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin İçişleri Bakanlığı kaynaklarına göre şekillendirdiği son tabloya göre; Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı, 5 Eylül 2019 tarihi itibariyle bir önceki aya göre 8 bin 500 kişi artarak toplam 3 milyon 658 bin 250 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 982 bin 443’ü erkeklerden, 1 milyon 675 bin 807’si ise kadınlardan oluşuyor. İstanbul 548 bin 125 Suriyeli Sığınmacı sayısı ile birinci, Gaziantep 448 bin 603 Suriyeli Sığınmacı sayısı ile ikinci, Hatay ise 437 bin 894 bin Suriyeli Sığınmacı sayısı ile üçüncü sırada yer aldı. Hatay’ı, 428 bin 111 Suriyeli Sığınmacı sayısı ile Şanlıurfa takip etti. (Diğer 
bazı iller; Adana 238 bin 234, Mersin 202 bin 914, Bursa 175 bin 860, İzmir 146 bin 112, Kilis 115 bin 911, Konya 108 bin 828, Ankara 93 bin 738, Kahramanmaraş 92 bin 129, Mardin 87 bin 576, Kayseri 79 bin 810, Kocaeli 57 bin 504, Osmaniye 51 bin 195, Diyarbakır 33 bin 248, Malatya 28 bin 507, Adıyaman 26 bin 25, Batman 22 bin 414)
-GENÇ NÜFUS-
Mevcut tabloya göre, 0-18 yaş aralığında 1 milyon 705 bin 288 Suriyeli bulunuyor. 0-18 yaş arası Suriyeli sayısı bir önceki aya göre 8 bin 489 kişi arttı. 10 yaşın altındaki Suriyeli sayısı ise bu ay 1 milyon 45 bin 728 kişi oldu. Yani Suriyelilerin %28,58’i, 10 yaşın altında. 0-18 yaş aralığında olanlarla kadınların toplamı ise 2 milyon 566 bin 457. Bu sayı, toplam Suriyeli sayısının %70,15’ine denk geliyor.
Genç nüfus olarak tanımlanan 15-24 yaş aralığında ise 826 bin 299 kişi bulunuyor. Suriyeli genç nüfusun toplam Suriyeli sayısındaki oranı %22,26. Türkiye’nin genç nüfus oranı ise %15,8. Yaş istatistiğine göre, kayıtlı Suriyelilerin yaş ortalaması 22,58. Türkiye nüfusunun 2018 verilerine 
göre yaş ortalaması ise 31,7.
-ERKEK NÜFUS-
Suriyeli Erkeklerin Sayısı Suriyeli Kadınların Sayısından 306 bin 636 kişi daha fazla
Tabloya göre Suriyeli erkeklerin sayısı Suriyeli kadınların sayısından 306 bin 636 kişi fazla. Erkek-Kadın sayısı arasındaki en büyük fark 91 bin 707 kişi ile 19-24 yaş aralığında. Yaş sayısı artıkça bu fark azalıyor. 55 üzeri yaş aralıklarında kadınların sayısının erkeklerden fazla olduğu görülüyor. Kayıt altındaki Suriyeli sayısı 31 Aralık 2018 tarihinden bu yana 35 bin 58 kişi arttı.
-KAMPLAR-
Hatay ve diğer bazı kentlerde yer alan geçici barınma merkezlerinde kalan Suriyelilerin sayısı, 5 Eylül 2019 tarihi itibariyle 63 bin 434 kişi olarak açıklandı. Bu sayı, geçen ay (Ağustos 2019) 64 bin 333 kişi, 2019’un başında 143 bin 558 kişi, 2018’in başında ise 228 bin 251 kişiydi. Buna göre, 
kamplarda yaşayan Suriyeli sayısı 2019’un ilk 9 ayı içerisinde 80 bin 124 kişi azaldı. Bugün, Suriyelilerin yalnızca %1,73’ü kamplarda yaşıyor.
-ŞEHİRLER-
5 Eylül 2019 tarihi itibariyle, şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı 3 milyon 594 bin 816 kişi oldu. Şehirlerde yaşayan Suriyeli sayısı, geçen aya göre 9 bin 399 kişi arttı. Bugün, Suriyelilerin %98,27’si şehirlerde yaşıyor. Suriyelilerin hangi şehirde yaşayacağına, Göç İdaresi karar veriyor. İstanbul başta olmak üzere, bazı büyük şehirler Suriyeli alımına kapalı durumda.
Eylül ayı itibariyle en çok Suriyeli barındıran şehir 548 bin 125 kişi ile İstanbul olurken, Suriyelilerin en az olduğu şehir ise 25 kişi ile Bayburt. Bayburt’u 35 kişi ile Artvin, 54 kişi ile Tunceli takip ediyor. Suriyelilerin yerli nüfusa oranla en yoğun yaşadığı il, %81,32 ile Kilis. Kilis’te kayıtlı olan Suriyeli sayısı, bir önceki aya göre 515 kişi arttı. İstanbul’daki Suriyeli sayısı ise bir önceki aya göre 9 kişi azaldı. Suriyelilerin Türk nüfusuna oranla yoğunluğunun en az olduğu şehir ise %0,02 oran ile Artvin. Artvin’de 174 bin 10 Türk Vatandaşına karşılık, yalnızca 35 Suriyeli bulunuyor. En az Suriyeli ise 25 kişi ile Bayburt şehrinde. Türkiye’de, Suriyelilerin olmadığı bir 
şehir ise bulunmuyor.
-VATANDAŞLIK-
Hatay’da da en fazla tartışılan, hatta son yerel seçimler döneminde gündeme taşınan bir başlık, Suriyelilere verilen T.C. Vatandaşlığı… İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Türk Vatandaşlığı verilen Suriyeli sayısı 1 Ağustos 2019 tarihi itibariyle, 92 bin 280 kişi. Bu kişilerin 47 bini yetişkin, 45 bin 280’i ise çocuk. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan aynı açıklamaya göre, Kasım 2018 itibariyle, son 8 yılda Türkiye’de doğan Suriyeli bebek sayısı ise 405 bin 521.
-DÖNÜŞ ZAMANI-
Bu arada, Türkiye’ye sığınan Suriyeli ailelerin, Türkiye sınırına yakın güvenli köyler ile Afrin’e dönüşü sürüyor. Yanlarına birkaç parça eşya alan aileler, işlemlerinin ardından, Zeytin Dalı 
Harekatı kapsamında terörden arındırılan Afrin ve civar köyleri ile sınırdaki bazı güvenli köylere hareket ediyor. Zaman zaman yoğunluğun yaşandığı Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan, yılın ilk 8 ayında 143 bini aşkın Suriyeli ülkesine geri döndü. Sınır kapısında geçişlerin aralıksız sürdüğü gözleniyor.
-SON AÇIKLAMA-
Hatay ve Kilis üzerinden dönüş yoluna çıkan Suriyeli sığınmacıları izleyenler, sınırın olası bir göç için açılıp açılmayacağını merak etmeyi sürdürüyor. Ancak bu konuda gelen son açıklama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ve oldukça net! Erdoğan, İdlib’den gelebilecek olası bir göç dalgasına ilişkin olarak, “Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak, bu göçe şu anda devam eden İdlib halkını AFAD ve Kızılay’la destekliyoruz. Onlara her türlü yardımı ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu, Türkiye yapıyor. Batı’nın böyle bir derdi yok, ama biz bunu 
yapmaya da devam etmek durumundayız. Fakat şu anda 3 milyon 600 bin mülteciyi evinde barındıran Türkiye, oradan gelecek milyonlarca insanı da alamaz. Bunun altından biz kalkamayız” dedi.
Bugün Ankara’da buna dair yapılacak toplantıda detayların konuşulacağı bilgisini de veren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Ankara’da yapacağımız bu İdlib zirvesini, Çankaya’da yapacağız. Bu zirvede, gerek Rusya gerekse de İran’la ikili görüşmelerimiz olacak. Ondan sonra bir de tabii üçlü görüşmemizi yapacağız. Ardından da basın toplantımızla, aldığımız kararları birlikte açıklayacağız. Buradaki bütün beklenti, anlık ateşkesler değil. Bir; buradaki göçü sona erdirmek bu çok önemli. İkincisi, ateşkesi burada temin etmek. Üçüncüsü, terör örgülerini ciddi manada kontrol altına almak. Eğer, burada bu ateşkesi sağlayamazsak, ki bunca insan ölüyor… Şu ana kadar yüzlerce, bini aşkın insan öldü. Bunlar sivil. Diğer taraftan, artık göç kuzeye doğru, kuzeybatıya doğru başlamış durumda.” -Tamer Yazar-