Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Nehir: 170.000 m2 donatı alanı ürettik

Samandağ’da yıkılan eski Vergi Dairesi yeri ile ilgili tartışmalar sürerken,

Samandağ’da yıkılan eski Vergi Dairesi yeri ile ilgili tartışmalar sürerken, halka açık bir toplantı düzenlendi

Samandağ ilçesi çarşı merkezinde 30 yıldır Vergi Dairesi-Mal Müdürlüğü gibi resmi kurumlar ile kent esnafına hizmet veren ve kent düzenlemesi çerçevesinde de yıkılan binanın yerine ne yapılmasıyla ilgili tartışmalar sürerken, Belediye Başkanı Mithat Nehir, “Burada, hak sahiplerinin çok uzak insanlar olmadığına, onların haklarını-hukuklarını çiğneyen bir noktada durmadıklarına tanıklık edildi. Mülk sahiplerinin de burada ‘yeşil alan olsun’ fikrinin de çok düşmanca bir fikir olarak bakmadıklarına şahitlik ettik. Ben bu noktada, bir kamu idaresinin başında olan bir Belediye Başkanı olarak da şunları ifade etmek istiyorum. Bugüne kadar attığımız adımların çok önemli bir kısmında, eğer vatandaş belirli bir noktaya getirilmediyse ve bir ikna zemini yakalanmadıysa bu işler hep sarktı, karşılıklı davalar açıldı, hep engeller çıktı” açıklamasında bulundu.
Salı günü Samandağ Belediyesi hizmet binasında gerçekleşen toplantıya, ilçenin ileri gelenleri ve bazı hak sahipleri de katıldı.
Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir, ilgili binanın yıkım aşamasını ve kentsel dönüşüm çerçevesinde yeniden İnşa edilmesi sürecini katılımcılarla paylaştı.
-TEKLİFLE GELECEĞİZ-
Bu ay gerçekleşecek Meclis toplantısına plan tadilatı teklifiyle geleceklerini söyleyen Mithat Nehir, şu bilgileri verdi:
“Bir plan tadilatı anlamında, Kaymakamlığın, imar planında kamu alanı olarak tanımlanan belirli alanları var. Bu alanların konut ve ticari alana dönüştürülmesiyle ilgili talepleri var. Bu taleplerle ilgili bizim de Kaymakamlığımıza verdiğimiz cevap şu… Eğer bu alanların konut alanına dönüşmesi isteniyorsa , artıracağınız yoğunlukla ilgili her kişi için 10 metrekarelik bir yeşil alan üreteceksiniz. Biz de imar planını bu şekilde oylatabileceğimizi ifade ettik.
Malumunuz, hükümet konağı, bugün kültür merkezi olarak bilinen o binanın civarına taşınacak. Bugünde Kaymakamlığımızın bize gönderdiği yazıda, ‘şimdiki hükümet konağı olarak bilinen o alanı yeşil alan olarak tanımlayabilirsiniz’ şeklinde talebi var. Önümüzdeki Meclis toplantısında gündeme gelecek. 1793 metrekarelik bir alandır. Bu alan, yarın ki Meclis’te askıya çıkacak. Meclis üyelerimiz bu konuda rıza gösterirse bu karar çıkacak. Şehrin kalbinde, 1793 metrekarelik bir yeşil alan daha ihdas edilmiş olacak. Mülk sahipleri bugün, ‘evet, biz bu bahse konu olan projelere razıyız’ dedikleri vakit ben dünden razıyım.
Yeşil alanlarla ilgili hassasiyetimi bilmeniz adına… Özellikle 18.madde uygulamasında 170.000 metrekarelik donatı alanı ürettik. Meclisimizle beraber çalışmamız hep bu yönde oldu. Burayla ilgili bu zeminin olması halinde, kamu idaresi olarak dünden razıyız. İnsanlar yoğurdu üfleyerek içiyorlar. 20-25 yıllık bir geçmiş var kucağımızda. Bel-Bir ile ilgili 8 yıldır uğraşıyorum.
Kamu meselelerini çözmek kolay değildir. Bir taraftan vatandaşın hakkını hukukunu korumak, diğer taraftan da kamuyu rahatlatacak kararlar zordur. Samandağ’ın kaderini 1100 metrekareye bağlamak bana tuhaf geliyor. Elbette olması hepimize keyif verebilir. Mülk sahipleri rıza gösterdiklerine bir irade koysunlar, biz hazırız. Meclisimizin de böyle bir iradesi var. İlgili alanının yeniden inşa edilmesi ile ilgili hiçbir hukuki engel yoktur. Eğer başka proje ile ilgili talep edilen yeşil alanla ilgili bir irade varsa, bu süreç sil baştan başlatılabilir. Eğer böyle bir duruş varsa arkasını getirmeye hazırız. Değilse, yola böyle devam edilecektir.”
-ERYILMAZ: Hak sahipleri mağdur edilmeden çözüm bulunmalı-
CHP Hatay eski Milletvekili Av. Refik Eryılmaz da hak sahiplerinin mağdur edilmeden çözüm bulunması gerekliliğine parmak basarak şu görüşleri dile getirdi:
“Bu konu sadece bizleri ya da sadece belediyeyi ilgilendiren bir mesele değildir. Yıkılan eski vergi dairesinin yerinde mülkiyeti olan arkadaşlarımızın olduğunu hepimiz biliyoruz. Fakat şöyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor… Sanki mülk sahiplerinin mağduriyetini istiyormuşuz gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. O alan bina da olsa park da olsa, orada mülk sahibi olan kişiler mağdur edilemez. Hukuken de bu böyledir. Mülk sahiplerinin mağdur edilmesine rıza göstermeyiz. İlçemizin daha yaşanabilir bir kent olmasını istiyoruz.
Bu bina merkezde olduğu için kamuoyunda yerinin yeşil alan olması için bir beklenti oluşmuştur. Bütünlükle bir proje ile yıkılan binanın alanı ve Bel-Bir binası olarak binanın yerinin alanının parka dahil edilmesi ve park yeri otopark yapılması yönünde düşüncemiz var.
Büyükşehir Belediye Başkanımızla konuyu görüştük. Bu beklentiye yardımcı olmasını istedik. Başkan Savaş, iki katlı otoparak yapmayı taahhüt etti. Bu konunun çözümüne katkı sunmasını istedik. Bu toplantıdan sonra Başkan Savaş’la görüşeceğiz. Bu binanın bu haliyle yapılması sorunlarımıza çözüm üretmeyecektir. Herhangi bir siyasi kaygıyla hareket etmediğimizi ve bunun siyaset üstü bir konu olduğunu düşünüyorum. Benim hassasiyetim kadar, Belediye Başkanımızın da sizin de hassasiyetiniz olduğunu düşünüyorum.”
-SAKALLI: Sorun küfür ve hakaretle çözülemez-
Samandağlı Avukat Çetin Sakallı ise konuşmasında, konunun sosyal medyada çok çirkin söylemler, küfürler ve hakaretlerle tartışıldığının altın çizerek şöyle devam etti:
“Ben, bu iş hanının 1.katında 2.bağımsız bölüm sahibiyim. ‘Bu alanda yeşil alan istiyorum’ diyen herkese bir noktaya kadar saygı duyuyorum. ‘Yeşil alan istiyoruz’, işin slogan tarafıdır. Bir slogan attığınızda, ‘özgürlük istiyoruz’ dediğinizde kimse ‘sana özgürlük vermiyorum’ diyemez. ‘Yeşil alan istiyorum’ dendiğinde de kimse sana ‘yeşil alan vermiyorum’ diyemez. Yeşil alan olarak, benim ortağı olduğum bir binadan söz ediliyor.
Askeri darbe döneminde Oytun Alanı’nda işyerimiz vardı. 90 metrekare dükkanımızı aldılar, 40 metrekare verdiler. Dava açtık, fakat askeri darbe ortamında davayı kaybettik. 30 yıl sonra bu bina yıkıldı ve vatandaşın aklına yeşil alan geldi. Yıkılan binanın yerinin yeşil alan olmasını isteyenleri izliyorum. Mal sahibi olarak söylüyorum. Çok bilinçsizce konuşuyorsunuz ve bizim buna tahammül etmemizi bekliyorsunuz. Samandağ’ın imar planında bizim iş hanımız park olarak mı gözüküyor? Hayır… Oytun Alanı yapıldığından beri imar planında yeşil alan olarak gözüken bütün adalar niye yeşil alan olsun diye bir defa bile talebiniz olmadı? Bize bedelimizi ödeyemezsiniz, bu konuda çözüm bulamazsınız.”
-KARA:Çözüm bulunabilir.
Ayhan Kara Vakfı Başkanı Ayhan Kara da konuşmasında, “Hiç kimsenin mağdur edilmeyeceği bir çözüm üretilebilir. Biz, kimsenin düşmanı değiliz. Kimsenin malında gözümüz yok. Bu alanın bütününe yer altı çarşısı ve otopark alanı yapılabilir. Amfi tiyatro, dükkanın içinde olabileceği bir proje üretilebilir” dedi.
-AŞTAH: Yıpratma olmamalı-
Konuya ilişkin konuşan Samandağlı Mimar Ali Aştah ise, “Hepimiz Samandağlıyız. Birbirimizi yıpratmaya gerek yok. Hepimiz Samandağ’ı seviyoruz. Çözümcül bir iş istiyorsanız, bu işin teknik muhatapları var. Dedikoduyla değil, teknik bilgiyle konuşulması gerekiyor. Dedikoduyla bu iş çözülmez”dedi.
-Erdoğdu: Yeşil olursa iyi olur-
“Elbet ben orayı yeşil görmek isterim, fakat bu konu benim konum değil” diyen Samandağ Atatürkçü Düşünce Derneği Samandağ Şubesi Başkanı Atiye Sönmez Erdoğdu ise şöyle konuştu:
“Bir Dernek Başkanı olarak görüşüm, yeşil olursa iyi olur. Herkes sözünü söylesin. Türkiye bu kadar kutuplaşmışken, bizler asla kutuplaşmamalıyız. Sert söylemlerde bulunmadan, medeni ve çağdaş toplantı olmasını temenni ediyorum. Hak sahipleri asla mağdur edilmeden; Çarşı, otopark, yeşil alan önerileri değerlendirilebilir.”
-Atik: Mağdur edilmemeli-
Mülk sahiplerinin mağdur edilmemesi gerektiğine işaret eden, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği Başkanı Mişel Atik de şunları söyledi:
“Mülk sahipleri mağdur edilmemeli. Bu konuda olasılıklar değerlendirilir. Bu projeler içinde mutlaka çözüm olabilecek bir seçenek vardır.”
-Çay: Seçenekler tartışılmalı-
Eski Bakan, eski Hatay Milletvekili Fuat Çay’ın tespiti de şöyle oldu:
“Samandağ’da tanık olduğum, belki de bu nitelikte bir ilk olan bir toplantıdır. Şimdiye kadar sunulan seçenekler konuşulup, tartışılabilir. Mithat Abacı ve Ali Terzi dönemlerini, günahıyla-sevabıyla savunurum. Denizdeki park bu dönem yapıldı. Kanalizasyon ve İçme suyunu biz yaptık. Bu memlekete çeşitli hizmetlerde bunduk. Mülk sahiplerinin mağduriyetlerini kimse istemez. Mal sahibinin hakkı hukuku korunmak kaydıyla farklı projeler uygulanabilir.”
-Cemil Yıldız-