Türkiye’nin bugüne kadar gördüğü en büyük doğal afet olarak tarihteki yerini alan 17 Ağustos depreminin yıldönümünde, Antakya özelinde dile gelen ‘ne kadar hazırız?’ sorusuna henüz cevap bulamadık!
Türkiye, 17 Ağustos 1999’da son yüzyılın en büyük depremlerinden birini yaşadı. Büyük acının üstünden tam 19 yıl geçti. Acı ile beraber bazı şeyleri değiştirdik! Bunun en net örneği ‘Zorunlu Deprem Sigortası’ oldu. Uygulamanın başladığı 27 Eylül 2000’den itibaren, Hatay ve diğer kentlerde bu sigortaya karşı ilgi de ‘sigortalılık’ oranı da yükseldi. Ancak iyi giden tabloya iliştirilen sorular ne azaldı, ne de değişti! O zaman soralım mı?
17 Ağustos 1999’da, Türkiye, depreme hazırlıksız yakalandı. Yıllar geçmesine rağmen hala aynı soru soruluyor. ‘Yeni bir depreme hazır mıyız?’ Merak edilen soruyu, Antakya özelinde kenti yönetenlere soralım mı? İmar Barışı ile on binlerce yapının ‘kontrolden’ ve ‘cezadan’ kaçabildiği bir süreçte verilecek ‘hazırız’ cevabı sanırım herkese iyi gelecek!
-UZMANINDAN UYARI-
17 Ağustos’un yıldönü-münde, ‘deprem’ gerçeğine işaret eden Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarısı oldukça net… ‘Bina yenilemek yetmez!’ Bu konudaki açıklamasında, sadece yapı stokunu yenileyerek bir kentin depreme güvenli hale getirilemeyeceğine vurgu yapan Görür, deprem odaklı kentsel dönüşümün tehlike analizi, risk analizi, risk azaltma ve afete hazırlık işleri tamamlandıktan sonra gerçekleştirileceğini söyledi.
Hükümetin kendilerine deprem araştırmaları sırasında herhangi bir destekte bulunmadığını da aktaran Güngör, “Bütün proje ve araştırmaları kendi imkân ve çabalarımızla yaptık, herhangi bir şekilde maddi ve manevi bir destek almadık. Hâlbuki bu araştırmalar hayati önem taşıyor, hükümetin bu konuda daha duyarlı bir yaklaşım içerisinde olmasını beklerdik” şeklinde konuştu. -Tamer Yazar-