Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun açıkladığı verilere göre
durumun hiç de iç açıcı olmadığı anlaşılıyor.
2024 yılının ilk altı ayında öldürülen kadın sayısına şöyle bir baktığımızda
durumun vahameti kendini net bir şekilde gösteriyor.
Altı ayda öldürülen kadın sayısı 205’tir.
Ve bunların büyük çoğunluğu da evli bulundukları eşler tarafından işlenmiş.
2024 yılının ilk altı ayında işlenen cinayetlerin %42’si evli olan eşler tarafında
işlendiğine göre durumun vahameti kendini daha çok gösteriyor.
İstanbul sözleşmesinden çıkılmasından bu yana, kadın cinayetleri artmıştır.
Bunların oluşumu göz önünde tutulduğunda, durum daha da netlik kazanır.
Bu cinayetler kadına verilen değeri bir kez daha gözler önüne seriyor desek
yeridir.
Kadına verilen değere uygun olarak, kadın cinayetlerinde artış oluyor.
Bunları bir yana koyarken Anayasa Mahkemesi kararından sonra oluşan
tabloya da şöyle bir bakalım.
Anayasa Mahkemesi bir karar veriyor.
Kadın isterse kızlık soyadını alabilir.
Ve isterse de bu soyadını gerek kendisi, gerekse çocukları için kullanabilir.
Ama ne oluyor?
Çocukların olumsuz etkilenmemeleri için, Anayasa Mahkemesi’nin iptal
kararından sonra çıkartılan yasa ile de aynı hükümler devam ettiriliyor.
Ne imiş?
Çocuklar olumsuz etkilenmemeliymiş.
İşte böylesi bir ortamda işler karman çorman oluyor.
Kadın cinayetleri giderek artıyor.
Çocuklar olumsuz etkilenmesin diye Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına
rağmen aynı hükümler yürürlüğe konuluyor.
Bir türlü işin içinde çıkılamıyor.
Aksine daha karmaşık bir hal ortaya çıkıyor.
Yargı paketinde, 6284 sayılı yasanın da yeniden düzenleneceği söyleniyor idi.
Ama ne yazık ki, buna yer verilmedi.
Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun açıklamaları olduğu yerde
kaldı.
Kadın cinayetleri artıyor.
Çocukların olumsuz etkilenmemesi için soyadı kullanımı Anayasa
Mahkemesi’nin iptal kararına rağmen eski halinde yerinde duruyor.
Böyle giderse ilerde durum daha da karmaşık bir hal alacak.
Kadın cinayetleri artacak.
Soyadı sorunu aynen kalacak.
Ve biz de bekleyip duracağız.
Nereye kadar?
YORUMLAR