Nöbetçi Eczaneler
İlk olarak, “Akdeniz Ülkeleri Mutfak Günleri” organizasyonu kapsamında İskenderun’da karşılaştık onunla. Denize nazır bir noktada vinçle kaldırılan bir platformda yemek keyfine şahitlik ettik etmesine de…
Belçikalı girişimci David Ghysels’nin akşam yemeği konsepti olarak 2004 yılında yarattığı gökyüzünde akşam yemeği adındaki yemek etkinliği, bugün dünyanın birçok ülkesinde en fazla talep edilen şeylerden biri haline geldi. ‘Dinner in the Sky’ adı altında gerçekleşen etkinliğin Antakya örneğini isteyenler yok değil. Özellikle de, Antakya’nın doğusuna bakan kısmında… Hele ki tarihi evlerin tepesinde notalanan ezanın, çanın, hazanın gölgesinde…
-Sistem mi?-
‘Gökyüzünde Yemek’, diğer adıyla ‘Dinner in the Sky’ mobil bir sistem olduğu için -izin alındığı taktirde- istenilen her yere götürülebiliyor. Halka açık alanlarda, yarış pistlerinde, tarihi mekanlarda, kısacası hayal edilen her yerde kullanılabiliyor. Yalnız, hem vinç hem de platformun ulaşabileceği bir konumda, 30 x 15 metrelik bir alana ihtiyaç duyuluyor. Dinner in the Sky masasının azami kapasitesi 22 kişi ve masanın ortasındaki alanda 3 kişilik (Şef Aşçı, Garson, Şovmen, Kameraman gibi) bir ekip hizmet veriyor. (Uzunluk: 9 metre, Genişlik: 5 metre, koltuk sayisi:22) Hizmet veren tüm ekip eğitimden geçiriliyor ve güvenlik için, kendileri de tıpkı misafirler gibi emniyet kemerleri ve çelik halatlarla masaya bağlanıyorlar. Misafirler 3 ayrı emniyet kemeriyle koltukların arkalarından bağlanıyorlar. Dolayısıyla son derece güvenli bir şekilde yükseliyorlar. Kemerleri kendileri açamıyorlar. Misafirlerin masadan ayrılmasına ve yine masaya otururken kendilerini bağlayan eğitimli teknik bir ekip yardımcı oluyor.
-Hayata geçer mi?-
Maliyeti oldukça yüksek olan bir yemek, ‘Gökyüzünde Yemek’ konsepti. Bu yüzden de üst gelir grubuna hitap ediyor. Üst segmentte bulunan turistlerinin de bu yüzden tercihleri arasında yer alıyor. Manzaranın bu anlamda önemi büyük. Çünkü yemek yiyenler, aslında ‘gökyüzünde yemek’ yerken, o manzara için para ödüyor. Peki, Roma’nın eski kenti Antakya’nın bu anlamdaki avantajı kullanılamaz mı? Hatta bu uygulama ile turist çekilemez mi? Tamer Yazar