Röportaj / İlyas Yiğit
Hatay Baro Başkanı Erhan Nizamoğlu gazetemizin sorularını yanıtladı. Gündemde bulunan birçok konuya dair açıklama yapan Nizamoğlu, Rezerv Alan konusunu vatandaşların hala net olarak anlamadığını vatandaşların Baro ’ya en çok bu konuda sorular yönelttiğini ifade etti. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi konusuna dair de yorum yapan Baro Başkanı en çok merak edilen depremde kaybolan vatandaşlara dair hukuksal sürecin nasıl ilerlediğini ve rezerv alan konusunda da yapılan çalışmalara dair görüşünü paylaştı. Deprem sonrası ise vatandaşların hangi konularda hukuk ihtiyacı duyuyor sorusuna Erhan Nizamoğlu risk alan haritası , rezerv alan ve hasar tespitine ilişkin konularda vatandaşların hukuk ihtiyacı olduğunu belirtti.
İşte Baro Başkanı Erhan Nizamoğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar ;
Erhan bey öncelikle Hatay Barosu başkanlığına geldiğinizden sonra Hatay kamuoyu sizi daha yakından tanımak istiyor. Bize Erhan Nizamoğlu hakkında biraz bilgi verir misiniz?
1984 yılında Antakya da doğdum ilk ve orta lise öğrenimini Antakya’da tamamladım. 2003 yılında Selçuk üniversitesi hukuk fakültesine hak kazandım. 2008 yılında mezun olarak Hatay barosuna stajyer avukat olarak kaydımı yaptırdım. 2009 yılından itibaren fiilen Hatay barosuna kayıtlı olarak Avukatlık görevini yerine getirmekteyim. Bu süreçte çeşitli komisyonlarda görev aldım. Son iki dönemdir de Hatay Barosu saymanlığı görevini yürütmekteydim. Önceki dönem başkanımız Av. Hüseyin Cihat Açıkalın’ın istifası ile 8 Aralık 2023 tarihinde yönetim kurulunun kararı ile Hatay Barosu başkanlığı görevini yerine getirmekteyim.
6 Şubat depreminin yıldönümü yaklaştı. Bu süreçte Hatay Barosu ve Avukatlarımız depremden nasıl etkilendi? Ne tür sıkıntılar yaşadı?
59 meslektaşımızı kaybettik. Hemen hemen tüm meslektaşımızın ofisleri yıkıldı. Meslek icrasında kullanılacak doküman ve eşyalar enkaz altında kaldı. Tüm Hatay halkının yaşadığı sıkıntıları meslektaşlarımız da yaşamıştır, akabinde OHAL kapsamında sürelerin durmasıyla deprem soruşturmaları ve hasar tespitine ilişkin işlemler dışında yasal işlemler yapılamamıştır.
Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Milletvekilliğinin düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Seçim olduğu sürede herhangi bir hükümlü sıfatına sahip değildir. Dolayısıyla adaylık sürecinde herhangi bir kanuni engel bulunmamaktadır. Milletvekili seçildikten sonra kesinleşmiş bir hüküm var. Burada Yargıtay’ın uygulamasını hukuken uygun bulmuyoru
Yargıtay’ın vermiş olduğu Can Atalay kararına ilişkin süreç bundan sonra nasıl işleyecek?
Can Atalay’ın avukatları anayasa mahkemesine hak ihlalinden dolayı iki defa başvuruda bulundu. Anayasa mahkemesi her iki başvuruda da anayasal hakkın ihlali yönünde Can Atalay hakkında lehe karar verdi. Bundan sonraki süreç kendisinin ve avukatlarının tasarrufundadır. Avrupa insan hakları mahkemesine gidebilir diye tahmin ediyorum.
Hatay Barosu’nun Can Atalay kararına ilişkin herhangi bir adımı olacak mı?
Türkiye Barolar birliği çatısı altında gerekli basın açıklamaları yapıldı. Hak ihlali yönünde Anayasa mahkemesi önünde gerekli hukuki aydınlatıcı metinler okundu. Bu konuda baro birlik tarafından yapılan tüm çalışmalara Hatay Barosu olarak iştirak ettik. Bundan sonraki sürece de Can Atalay’ın avukatları karar verecek, sonuçta nitelik olarak bizim direkt müdahil olabileceğimiz bir dava değil.
Hatay’da ilan edilen rezerv alan çalışmaları yasalara uygun şekilde yürütülüyor mu? Rezerv alan konusunda ne tür çalışmalar yaptınız?
Rezerv alan konusunun uygulanmasında maliyet ,vatandaşlara ne gibi ekonomik olarak yük altına sokacak vb gibi bir belirsizlik var. Valilik ile yaptığımız bire bir görüşmelerde vatandaşların kaygı duymaması gerektiğini ve bu konuda vatandaşları mağdur edecek bir kaygının olmaması gerektiğini ifade ettiler. Ama bunun altyapısını tam olarak bilemiyoruz. Biz baro olarak döküm sahaları ile ilgili bir çalışma yaptık. Döküm sahalarında içme suyuna karışma riskine dikkate alınarak Samandağ tarafında yine bir çalışmamız yapıldı. Bu çalışmamız doğrultusunda da iddia ettiğimiz şekilde bir sağlık analiz raporu geldi. Orada idare mahkemesi lehimize yürütmeyi durdurma kararı verdi. Dikmece zeytinliği ile ilgi de idare mahkemesine bir dava açıldı ve orada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Toplumu ilgilendiren her olayda da baro olarak takipçisi oluyoruz. Özellikle rezerv alan ve deprem konutları teslim kuralarında Hatay’ın sosyolojik ve demografik yapısının bozulmaması gerektiğini düşünmekteyiz.
Deprem sonrası bulunamayan vatandaşların olduğu kamuoyunda konuşuluyor? Hatay Barosu’nun elinde bu konuya dair herhangi bir bilgi var mı? Kaybolduğu iddia edilen vatandaşlar hakkında devam eden dava var mı?
Bu konuda başsavcılık ile yaptığımız çalışmada 193 kişinin teşhisinin yapılamadığı bilgisini aldık. Deprem soruşturmalarıyla ilgili yaklaşık 3500 soruşturma dosyası var ,19 tane kovuşturmaya başlanan dava var. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığını da 14 üniversitesi ile beraber bilirkişi raporu, gerekli teknik analiz raporları yönünden iş birliği içeresinde olduklarını biliyoruz. Baro olarak hayatını kaybetmiş meslektaşlarımız hakkındaki açılan davalara baro olarak müdahillik talebinde bulunduk.
Hatay’da yaşayan vatandaşlar deprem sonrası en çok hangi konularda hukuk ihtiyacı duyuyor?
Riskli alan haritası ile ilgili sorunlar oldu. Önce ilan edildi sonra değişikler yapıldı. Vatandaşlara Rezerv alan ile ilgili tam net açıklamalar yapılmadığını düşünüyoruz. Rezerv alanın ne olduğunu vatandaş tam net olarak kavrayamadı. Çevre ve şehircilik bakanlığının hasar tespitlerine ilişkin birçok uyuşmazlık var. Bu konuyla ilgili de idare mahkemesinde yaklaşık derdest dava sayısı 25.000 civarındadır. Konteyner kentte ise kira yardımı, taşınma yardımı gibi konularda da aksaklıklar olduğunu biliyoruz.
Hatay Baro Başkanı Erhan Nizamoğlu son olarak ise Deprem soruşturmaları ve hasara ilişkin davalar konusunda Hatay barosunun girişimleri neticesinde Tüm depremzede vatandaşlarımıza adli yardım hizmetinin sağladığını da aktardı.