Dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz ülkemizde de zor günler yaşanmasına neden oluyor.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu krizin üstesinden gelebilmek için bazı kararlar alınıyor, bazı uygulamalar yaşama geçiriliyor.
Ama bir türlü krizin üstesinden gelinemiyor. Bu nedenle de ekonomik kriz, bir ekonomik buhrana dönüşmek üzeredir.
Şu husus hatırdan uzak tutulmamalıdır: Krizin ya da buhranın üstesinden gelebilmek için ekonominin kuralları içerisinde hareket edilmeli, önlemler alınmalı, tedbirler yaşama geçirilmelidir.
Eğer bu yola girilmez ise, kriz daha da büyür ve üstesinden gelinmesi zor bir hal alır.
Geçtiğimiz günlerde fiyat artışlarının önlenebilmesi için faizin indirilmesi yoluna gidildi.
Sonuç ne yazık ki, olumlu değil olumsuz oldu.
Döviz kurlarında yukarı doğru bir hareket ve buna paralel olarakta fiyatlarda aşırı bir yükseliş meydana geldi.
Fiyat artışlarını önleyebilmek için ekonominin gerekleri yerine getirilecek iken, fiyatlardaki artışın bazı kesimlere yüklenmek istenmesi gibi bir durumunda ortaya çıktığını izlemekteyiz.
Oysaki döviz kurlarındaki yükseliş, girdilerdeki artışa ve bunun sonucu olarakta tüm ürünlerdeki fiyatların yukarı doğru hızla yükselmesine neden olabilmektedir.
Bunu önleyebilmek için de, iktisat kanunlarının uygulamaya konulması beklenirken aksine bir yol izlendiğini görmekteyiz.
Bunun son örneğini de geçtiğimiz günlerde tarım kredi kooperatifleri marketlerinin sayısının hızla arttırılması suretiyle fiyat artışlarının önleneceği yolundaki anlayışta ve uygulamada gördük.
Oysaki tarım kredi kooperatifi marketleri ile diğer zincir marketlerdeki fiyatlar arasında önemli bir fark bulunmadığı, yapılan araştırmalardan anlaşılmıştır. Hatta bazı ürünlerde fiyatların, tarım kredi kooperatifi marketlerinde daha yüksek olduğu bile görülmüştür.
Bu nedenle ekonomik buhranın önlenebilmesi için ekonominin gerektirdiği tedbirler tez elden alınmalı ve böylece krizin daha da büyümesinin önüne geçilmelidir.
Ben yaptım oldu anlayışı ile ya da benim dediğim doğrultuda hareket edilmediği takdirde enflasyon daha da yükselir anlayışı ile hareket edilir ve iktisat kuralları göz ardı edilmeye devam edilirse, bu krizin, ya da bu buhranın daha da artacağı ve önlenmesinin daha zor olacağı hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Bunun için de her türlü siyasi hesapların ve beklentilerin geride bırakılması suretiyle, iktisat kanunları ve kuralları doğrultusunda el birliği ile hareket edilmeli, kararlar alınmalı, uygulamaya konulmalıdır.
Eğer bu yola gidilirse, kısa sürede enflasyonun dizginleneceği, fiyatların aşağıya doğru inmeye başlayacağı ve ekonomik buhranında üstesinden gelineceği hatırdan uzak tutulmamalıdır.
Bir yerden alışveriş yapıp fiyatlar normaldir, başka bir yerden alışveriş yapıp fiyatlar anormaldir demekle, terörist ilan etmekle sorun çözülemez. Tuzu kuru olanların değil, açlık ve yoksulluk sınırında olanların sorunlarına çözüm bulunmalıdır.
Bu gerçeği hatırdan uzak tutmadan, ekonominin kuralları çerçevesinde hareket edilmesi ve mutfakta başlayan yangının biran evvel söndürülmesi için el ve gönül birliği ile hareket edilmeli, gelecek hesapları yapılmadan her türlü özveride bulunulmalıdır…..