Dr. Özdemir, aşırı şişmanlığın Tip 2 diyabetin gelişmesine önemli etken olduğuna vurgu yaptı.
Çevre Haftası kutlamaları kapsamında, Özel Doğu Akdeniz Hastahanesi doktorlarından Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahi Uzmanı, Obezite, Metabolik Cerrahi Reflü Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ahmet Özdemir, Saklı Ev Restoran’da, “Tip2 Diyabetin Metabolik Cerrahi ile Tedavisi ve Obezite” konulu bir sunum gerçekleştirdi. Diyabetle Yaşam Derneği Hatay Şube Başkanı Süleyman Nayman yanı sıra çok sayıda katılımcının yer aldığı slaytlı sunumda, obezitenin asrın en büyük hastalığı olduğunu söyleyen Dr. Özdemir, Tip 2 diyabetin gelişmesine çok önemli neden olduğunu, toplumda sıklığının giderek arttığını bildirdi. Dr. Özdemir, Sağlık Bakanlığı’nın Ocak 2017 verilerine göre toplumun 1/3’ünün obez, 1/3’ünün fazla kilolu, 1/3’ünün normal kilolu olduğunu ifade etti.
Konuşmasının başında, Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Antakya Çevre Koruma Derneği’nin değerli davetlerine teşekkür eden Dr. Özdemir, Çevre Haftası dolayısıyla çevre kirliliği ve insan sağlığı ile ilgili konuşulacak çok şey varlığından söz etti ve “ Çevre kirliliği (nükleer, kömür, kimyasallar vb.), hava kirliliği, toprak kirliliği, su kirliliği, beslenme kirliliği (Rafine edilmiş ve katkılı yiyecekler, Genetiği değiştirilmiş yiyecekler vb.), gürültü kirliliği gibi çok sayıda kirlilik mevcut. Bunların hepsinin ortak özelliği önce doğayı sonra insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesidir. Yapılan araştırmalarda anne rahmindeyken bile kimyasallara maruz kalan bebekler, az uyku uyuyan bebekler obezite riskini iki kat daha fazla taşımaktalar. Bunun gibi modern çağın beslenmesinde teknolojik olarak rafine veya süper rafine edilmiş gıdaların, GDO’lu besinlerin kullanılması obezite – şeker hastalığı dahil olmak üzere çok sayıda hastalığa neden olabilmektedir. Bu nedenle toplumu yakından etkileyen ‘Tip2 diyabetin metabolik cerrahi ile tedavisi ve obezite’ hakkında konuşmayı seçtik” dedi.
2015 yılında 5 milyon kişi diyabete bağlı nedenlerden dolayı öldü …
Tip 2 diyabette vücutta insülin üretiminde ve duyarlılığında bir eksikliğin olduğunu, diyabeti başlatan olayın insülinin etkisini zorlaştıran veya engelleyen bir direncin oluşması olduğunu söyleyen Dr. Özdemir, şu bilgileri aktardı: “Uluslararası Diyabet Federasyonuna göre; 2015 yılında dünya genelinde yaklaşık 415 milyon kişinin diyabetik olduğu ve bunun 5 milyonunu diyabete bağlı nedenlerden dolayı öldüğü belirtilmiştir. Sıklığı giderek artmaktadır.
Şeker Hastalığının belirtileri: Sık idrara çıkma, çok su içme, çok yemek yeme, kilo alma veya zayıflama, açlık kan şekerinin normalden yüksek olması. Bunun dışında ağız kuruluğu, yorgunluk, bulanık görme, yaraların iyileşmemesi, cinsel sorunlar, ellerde-ayaklarda-ağız çevresinde uyuşma, karıncalanma görülmesi.
Tip 2 diyabette risk grupları: Kilosu fazla olanlar (obezler), hareketsiz ve stresli yaşam sürenler, ailesindek şeker hastası bulunanlar, gebelik sırasında diyabet gelişen veya 4-5 kg’den ağır bebek doğuran anneler.
Obezite; çok yönlü ve çok güçlü psikojenik bileşeni olan bir hastalıktır. Fazla alınan kalorilerin yeterince harcanmaması, hareketsiz-pasif bir yaşam tarzı, genetiksel yatkınlık, doğal beslenmeden uzaklaşmak. Ama obezite gelişmesinde en çok ilişkilendirilen şey beslenmedir. Günümüz beslenmesinde ne yazık ki işlenmiş, rafine ve hatta süper rafine gıdalar tüketilmektedir. Bu gıdaların genel olarka özelliği; daha erken ve daha hızlı sindirilmekte, doyma hissini geç oluşturmakta, kolaylıkla depolanmakta ve bağımlılık yapmakta, bundan dolayı kişiler daha doyumsuz, daha sık ve daha fazla yemek yemektedir.
Obezitenin diyetle tedavisi mümkün mü: Henüz şeker hastalığı başlamamış obez bireylerde yağ dokusu kaynaklı ciddi bir insülin direnci söz konusudur. Başlangıçta bireyin insülin direnci nedeniyle normal ihtiyacından daha fazla miktarda insülin salınımı vardır. Bu durum bireyin sık sık acıkmasına ve tokluk hissinin geç oluşmasına dolayısıyla çok yemek yemesine nene olmaktadır.”
Tip2 diyabet sıklıkla 40 yaşından sonra ve daha çok obezlerde ortaya çıkmaktadır …
Türkiye’de her 100 kişiden 15’inin diyabetli olduğunu, tip2 Diyabetin toplam diyabetin %90-95’ini oluşturduğunu söyleyen Dr. Özdemir, tip2 diyabetin sıklıkla 40 yaşından sonra ve daha çok obezlerde ortaya çıktığını bildirdi ve slaytlı sunumunda şunlara yer verdi: “Tip2 diyabette vücut insülin üretimi vardır. İnsülin kullanımının engellendiği veya aksadığı durumlarda tip2 şeker hastalığı ortaya çıkmaktadır. Tip2 diyabet hastalığı 2 nedenli ortaya çıkabilir. 1-Yağ kökenli (daha çok obezlerde) veya 2-Hormon kökenli (hem obezlerde hem de normal kilolularda) olabilir.
Yağ kökenli tip2 diyabetlerde tedavi; Obez bireye ”Obezite Cerrahisi” ameliyatlardan birisinin yapılmasıyla kilo problemi çözülürken diyabet problemi, ameliyatın çeşidine bağlı olarak çeşitli oranlarda çözülebilir. ‘Obezite Cerrahisi’nin hedefi fazla kiloların atılmasıdır. Kilo atılırken diyabet hastalığı da iyileşme gösterir. Ama bazı hastalarda tip2 diyabetin metabolik kompenenti güçlü olur ve bazı hastalarda klo problemi çözüldüğü halde diyabet direnç gösterebilir ve yeterince giderilemez.
Hormon kökenli tip2 diyabetlerde tedavi: Burada farklı olarak ‘Metabolik Cerrahi’ ameliyatları uygulanır. Bu ameliyatlar normal kilolu hastalara yapıldığı gibi obez hastalara da uygulanabilmektedir. Burada hedef vücutta hormon değişikliği yaratarak İnsülini daha fazla üreterek ve daha aktif hale getirmek. Buna paralel olarak tip2 diyabette gerileme ve iyileşme sağlanır. Bunun yanında insülin aktivitesini engelleyen ve insülin direnci yaparak tip diyabeti oluşturan kötü hormonları söndürür ve inaktif hale getirilir. Böylece Tip2 diyabetin tedavisi sağlanmış olur. Şu an dünyada tip2 diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolü sağlayan en güçlü tedavi yöntemi olarak kabul edilmektedir.”
Etkinlikte konuşma yapan Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Selda Asker, 5-11 Haziran Çevre Haftası kutlamaları kapsamında dernek olarak yaptıkları etkinliklerle farkındalık yaratmayı amaçladıklarını bildirdi. Çevrenin, her şeyi kapsadığını, sağlığın da bunun içinde eyer aldığını söyleyen AÇKD Başkanı Selda Asker, bu amaçla Dr. Ahmet Özdemir’in sunumunu yapmaya karar verdiklerini ifade etti.
AÇKD Başkanı Selda Asker, derneğe, çevreye ve sağlığa katkılarından dolayı Dr. Ahmet Özdemir’e teşekkürlerini sundu. -Mehmet ÖZGÜN-