(OKB) Obsesif kompulsif bozukluk, obsesyon veya kompulsiyonu ile karakterize olan ruhsal bir bozukluktur. Obsesyon ya da saplantı kendiliğinden bilinç alanına giren, yineleyici, sıkıntı yaratan, kişinin yanlış ve saçma olduğunu bildiği düşünce, imajlar ya da dürtülerdir. (Zorlantı), Kompulsiyon düşüncenin eyleme dökülmüş hali, bir obsesyona engel olmak amacıyla belli kurallarla yapılmış olan motor ya da mental eylemlerdir.
Obsesif kompulsif bozukluk olan kişi çoğu zaman obsesyonlarının anlamsız olduğunun farkındadır. Obsesyonlar zaman kaybettirici olabilmektedir. Mesleki işlevlerine, kişinin normal rutinine olağan sosyal aktivitelerine arkadaş ve aile ilişkilerine , önemli ölçüde engel teşkil edebilir.
Obsesif kompulsif bozukluk tanısı kişinin hem obsesyon hem de kompulsiyonları beraber varsa ya da obsesyonları veya kompulsiyonları tek başına bulunuyorsa ve bu semptomlar bireyin aşırı zamanını alıyorsa ve işlevselliğini önemli ölçüde engelliyor ise hastanın zihni gerçekte kendisini hiç ilgilendirmeyen fikirlerle doludur ve kendisine yabancı gelen dürtüler hissetmektedir; arada bir karşı duramadığı eylemlere geçmek zorunda kalır. Zihnine takılan bu düşünceler -obsesyonlar- kişi için hiçbir anlam taşımaz ve çoğu kez kendisine de saçma gelir. Bu düşünceler aslında hiçbir zaman eyleme dönüşmezse de, hastanın, bu düşünceleri anımsatan durumlardan sürekli kaçmasına sebep olabilir. Kişini kendi istemi dışında yaptığı bu davranışlar, günlük hayatın olağan etkinlikleri olan yıkanma gibi eylemlerin abartılmış ve törensel biçimlerinden ileri gitmez; ne var ki, obsesif davranış veya kompulsiyon davranışlar kişinin istemsiz yapılırlar” Tedavi edilmediğindeyse kimi zaman artan kşmş zaman azalan belirtilerin yanında genelde kronik bir seyri vardır.
OKB TANI KRİTERLERİ
Obsesyon;
• İstenmeden gelmiş olan ve uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin bir anksiyete veya sıkıntıya sebep olan, sürekli ve yineliyici düşünceler, dürtüler veya düşlemler.
• Düşünceler, düşlemler ya da dürtüler yalnızca gerçek hayat sıkıntıları hakkında duyulan aşırı üzüntüler değildir.
• Kişiler, bu düşünceler, düşlemler ya da dürtülerine önem vermemeye veya bunları baskılamaya çalışırlar başka bir düşünce ya da eylemle bunları etkisizleştirmeye denerler.
• Kişi, obsesyonel fikirlerini, düşlemlerini ya da dürtülerini kendi zihninin bir ürünü olarak görür (düşünce sokulmasında olduğu gibi değildir).
Kompulsiyon;
• Kişinin, kendini yapmaktan alıkoyamadığı obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre yineleyici davranışlar (örn. kontrol etme . El yıkama, düzene koyma,) veya zihinsel eylemler (örn. Sayı sayma, bir takım sözcükleri sessiz bir biçimde söyleyip durma, dua etme )
• Zihinsel eylemler veya davranışlar sıkıntıdan kurtulmaya,var olan sıkıntıyı azaltmaya yönelik ya da korku yaratan olay veya durumdan korunmaya yöneliktir; fakat bu eylemler ya da zihinsel eylemler, korunması ya da etkisizleştirilmesi tasarlanan şeylerle gerçekçi bir biçimde alakalı değildir ya da açıkça çok aşırı bir düzeydedirler.
. kişi obsesyon ya da kompulsiyonlarının Bu bozukluğun gidişi sırasında bir zaman aşırı ya da anlamsız olduğunu kabul eder. Not: Bu çocuklar için geçerli değildir.
. Obsesyon ya da kompusiyonlar, zamanın boşa harcanmasına yol açar, belirgin bir sıkıntıya neden olur (günde bir saatten daha fazla zaman alırlar) veya bireyin olağan günlük işlerini, mesleki, eğitimle alakalı işlevselliğini ,olağan toplumsal etkinliklerini ya da ilişkilerini önemli ölçüde bozmaktadır..
Obsesyon ve kompulsiyonların yaygın olarak gözüken bazı özellikleri:
• Bir dürtü ya da düşüncenin kişinin bilincine tekrarlayıcı biçimde zorla girer.
• Bu duruma korku veya endişe hissi eşlik eder ve bireyi düşünce ya da dürtüye karşı önlem almaya iter.
• Obsesyon ya da kompulsiyonları kişi acayip bulur ve mantıksız olarak algılar.
• Obsesyon ve kompulsiyonlardan yakınan birey çoğu zaman onlara direnmeye güçlü bir arzu duyar.
En sık görülenler ise kontaminasyon obsesyonlarıdır. (elinin veya vücudunun mikrop, pislik kan, meni, idrar ile kirlendiği düşüncesi) ve bunu takip eden yıkama ve temizleme obsesyonları ve kontamine olunan nesneden kompulsif kaçınmadır. İkinci sıklıkta görülen durum ise şüphe obsesyonlarıdır ( kapıyı kilitledim mi? ocağın altını kapattım mı?) ve bunu takip eden kontrol etme kompulsiyonlarıdır (elektrik düğmelerini ocağı, veya kilitleri defalarca kontrol etmek hatta bunun için eve geri dönmek) . Üçüncü sıklıkta görülen ise sadece obsesyonların olduğu kompulsiyonların görülmediği durumlardır. Bu obsesyonlar çoğunlukla cinsel ve saldırgan eylemlerin tekrarlayıcı düşünceleridir.
Bu durumlara ek dinsel veya cinsel içerikli rahatsızlık ve suçluluk veren obsesyonlar, simetri obsesyonları, biriktirme kompulsiyonları da görülebilir.
Obsesif Konfulsif Bozukluk ile Obsesif Konpulsif Kişilik Bozukluğu arasındaki ilişkiyle ilgili bir başka yaklaşımdaysa, çocukluk döneminde başlayan Obsesif Konfulsif Bozukluk ‘nun ileride Obsesif Konpulsif Kişilik Bozukluğu’na dönüşebileceği ileri sürülmektedir. Fakat, kimi araştırmacıların , bulguları, Obsesif Konfulsif Bozukluk belirtilerinin Obsesif Konpulsif Kişilik Bozukluğu ölçümleri üzerinde olduğundan fazla gösterme doğrultusunda bir etkisinin olabileceği, bu sebeple de birey kişilik bozukluğu ölçümlerinin yanlış sonuçlar verebileceği yönündedir.
Tedavi
Obsesif Konfulsif Bozukluğun etiyolojisinde ön planda biyolojik sebeplerin önemi açıklıkla bilinmesinin yanında tedavide farmakolojik tedavi kadar davranışsal yöntemler de başarıyla kullanılmaktadır. Bu tedavi seçeneklerinin hangisine öncelik tanınacağı, kombine mi kullanılacağı tamamen kişinin özellikleri ile belirlenmektedir.
Uzman Klinik Psikolog Dilan BİLGİN
e mail: psk.dilanbilgin@gmail.com