Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Karasu

Öğrenciler Birinci Yarıyıl Tatilini Nasıl Geçirmeli?

Hafta sonunda, 20 milyon 481 bin öğrenci, 1 milyon 178 bin öğretmenin 74 bin okul ve 744 bin derslikte ders  yaptığı 2023-2024 eğitim öğretim yılı iki haftalık yarıyıl tatiline girecek.

Öğrenciler için birinci yarıyıl tatili, sadece dinlenmek ve eğlenmek için değil, aynı zamanda verimli ve bilinçli bir şekilde geçirilebilecek bir fırsattır. Bu dönemde öğrenciler, hem zihinsel hem de fiziksel olarak kendilerini geliştirebilecekleri, yeni şeyler öğrenebilecekleri birçok fırsatla karşılaşırlar. İşte öğrencilerin birinci yarıyıl tatilini değerlendirmeleri için bazı öneriler:

Dinlenmeye Fırsat Verin:

Tatil, öğrencilerin yorgunluklarını atabilecekleri ve enerjilerini toplayabilecekleri bir zaman dilimidir. Uzun bir dönemin ardından gelen tatil, öğrencilere dinlenme ve yeniden enerji toplama şansı sunar.

Kitap Okuma Alışkanlığı Kazanın:

Tatil süresince öğrenciler, okullarında öğrenmedikleri farklı konularda kitaplar okuyarak bilgi dağarcıklarını genişletebilirler. Romanlar, öyküler ya da bilgi kitapları gibi çeşitli türlerde kitaplar okuyarak hem dil becerilerini geliştirebilirler hem de kendilerini farklı dünyalara katabilirler.

Okumayan bir toplumuz. Yalnızca öğrencilerimiz değil, öğretmenlerimiz okumuyor, sanatçılarımız okumuyor, bürokratlarımız okumuyor, politikacılarımız okumuyor… Okullarımızın çoğunda kitaplık vardır. Bu kitaplıklarda binlerce kitap el değmeden bekliyor. Bir öğrenci okuma alışkanlığı kazanmadan liseyi, hatta üniversiteyi bitirebiliyor. Oysa kitap okuma, her insan için yaşamsal bir gereksinimdir.

Eğer bir insan okuma alışkanlığı kazanamamışsa bunda hem aile hem de okul sorumludur. Evde anne-baba, okulda öğretmen bu konuda iyi örnek olamıyorsa, çocuk bu alışkanlığı nasıl kazanabilsin?

“Görgülü kuşlar, gördüğünü işler” diye bir atasözümüz vardır. Kuşlar bile gördüğünü yapıyor. Annesi, babası, öğretmeni okumayan bir çocuk nasıl okusun ki? İlk adım örnek olmakla başlar.     Eğitimde bir defa görmek, bin defa duymaktan üstündür.

Edebiyat araştırmacısı Cevdet Kudret: “Okullar, okuma alışkanlığı kazandırabilirse başka hiçbir şey kazandırmazsa da olur.” demişti.

Büyük eğitimci İsmail Hakkı Tonguç 13.12.1943 tarihli, bütün enstitü müdürlerine yazdığı mektubun bir yerinde şöyle der: “Enstitülerin çoğunda öğretmenleri, öğrenciyi tatmin edecek şekilde, kitap okumaya hevesli görmedim. Türkçe öğretmenlerinden bazıları bile istenilenden çok az kitap okumaktadır.

Bu durum öğretmenin şahsından ziyade öğrencilerin, enstitünün zararınadır. Okuma isteği kıt öğretmenlerin çoğunluk teşkil ettiği enstitülerde hayat basitleşmekte, durgun ve sıkıcı bir manzara göstermektedir.”

Köy Enstitüsü çıkışlı bir başka değerli yazar Mahmut Makal anlatır: “Ben öğrenme sevincinin ne olduğunu Köy Enstitülerinde gördüm. Hiç unutmam.  On sene kadar oluyor, bir gün Ankara’nın yanı başındaki Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne gitmiştik. Burada gördüklerimin yalnız birkaç sahnesini size anlatacağım. Okulun koca baş hayvanlarını barındıran ahırda bir çocuk gördüm. Gece nöbeti ona düşmüş, elinde bir kitap vardı, dalmıştı. Shakespeare okuyordu. Okuduklarını nasıl kavradıklarını da ertesi günü oynadıkları piyeste gördük. Ben ömrümde bu kadar güzel tiyatro seyretmedim dersem eş dost gücenmesin.”

Köy Enstitüsü’ne okuma alışkanlığı olmadan gelen köy çocuğu Tolstoy’u, Gogol’u, Gorki’yi, Zola’yı okumayı alışkanlık haline getirebiliyor. Koyunları otlatma sırası kendisine gelen kız çocuğunun çıkınında ekmekle birlikte Antigone bulunabiliyor. Kitaplar enstitülerin ayrılmaz bir parçasıydı. Öğrencilere yaz- kış, her gün, birer saat özgür okuma saati verilirdi. 15 günde bir, her öğrenci okuduğu kitabı okul öğrencilerine, öğretmenlerine tanıtırdı.

Yaşam, okudukça anlam kazanır. Önce kendimiz okuma alışkanlığı edinelim, sonra öğrencilerimize okuma alışkanlığı kazandırıp onlara okumayı sevdirelim.

Hobi Edinin:

Tatil, yeni hobiler edinmek için mükemmel bir zaman dilimidir. Müzik, resim, spor, yazma veya herhangi bir sanat dalında kendinizi geliştirmek, öğrencilerin kendilerini keşfetmelerine yardımcı olabilir.

Sosyal Aktivitelerle Zenginleştirin:

Tatil, arkadaşlarla ve aileyle geçirilebilecek kaliteli zamanların tadını çıkarmak için harika bir fırsattır. Sosyal etkinliklere katılarak, ilişkilerinizi güçlendirebilir ve sosyal becerilerinizi geliştirebilirsiniz.

Gezi ve Keşif Yapın:

Tatil, farklı yerleri keşfetmek ve yeni kültürleri deneyimlemek için harika bir dönemdir. Eğer imkanınız varsa, farklı şehirleri veya ülkeleri ziyaret ederek geniş bir perspektif kazanabilirsiniz.

Planlı ve Dengeli Zaman Yönetimi:

Tatil süresince günleri planlamak ve zamanı dengeli bir şekilde kullanmak, hem eğlence hem de öğrenme aktivitelerine zaman ayırmak önemlidir. Bu, tatilin sonunda kendinizi daha tatmin olmuş hissetmenize yardımcı olabilir.

Yarıyıl tatili, öğrencilerin sadece eğlenceli anılar biriktirmeleri değil, aynı zamanda bireysel gelişimlerine katkıda bulunmaları için bir fırsattır. Bu süreci planlı ve bilinçli bir şekilde geçirerek, öğrenciler yeni bir döneme daha hazır ve motive bir şekilde başlayabilirler.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER