Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Öğretmenlerin çalışma şartları düzeltilmeli

Bayraktar, eğitim öğretim döneminin sona ermesi nedeniyle yayınladığı mesajında, iyi

Bayraktar, eğitim öğretim döneminin sona ermesi nedeniyle yayınladığı mesajında, iyi bir geleceğin eğitimin sorunlarını çözmekle mümkün olabileceğine vurgu yaptı …

Eğitim Bir Sen Hatay Şube Başkanı İsmail Bayraktar, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle yayınladığı mesajında, iyi bir geleceğin eğitimin sorunlarını çözmekle mümkün olabileceğine vurgu yaptı. 2016-2017 eğitim-öğretim yılının, yaklaşık 17 milyon 300 bin öğrencinin emeklerinin karşılığını görecekleri karne heyecanıyla sona erdiğini, böylece öğrenciler için dinlenme, öğretmenler için yenilenme, yöneticiler için ise sorunların tespiti ve çözümü için bir planlama dönemine girildiğini belirten Bayraktar, fedakârca çalışmalarından dolayı tüm eğitim çalışanlarına teşekkürlerini iletti.
Eğitimin, bire bir insan ilişkilerine dayanması bakımından hassas, o ölçüde yorucu ama ülkenin geleceğiyle, yarınlarının hazırlanmasıyla ilgili olduğu için de güzel ve değerli bir çaba olduğunu ifade eden Bayraktar, erdemli topluma ulaşmada verilen her katkının, sağlanan her bir katılımın kendileri için kıymetli olduğunu, ancak bu amaca ulaşmanın sadece okul binası inşa etmekle, donanım sağlamakla mümkün olmayacağı da açık olduğunu bildirdi.
Mesleğin itibarı güçlendirilmeli …
Bayraktar, mesajında şunlara yer verdi: “Eğitim politikaları bir bütün olarak tasarlanmalı, yeniliklerin altyapısı iyi hazırlanmalı; değişimler, şartlar olgunlaştıktan sonra hayata geçirilmeli, her ne planlama yapılırsa yapılsın, uygulayıcısı olan öğretmenin niteliği hepsinin önünde ve üstünde olmalıdır. Öğretmenlerin çalışma şartları düzeltilmeli, mali ve sair özlük hakları geliştirilmeli, mesleğin itibarını güçlendirecek adımlar atılmalıdır. Öğretmenliğin bir idealizm mesleği olduğu unutulmamalı, her şey bu idealizme göre yapılandırılmalıdır. Türkiye’nin yarınki sorumluluklarını üstlenecek nesiller yetiştirmek, çağın gereklerine cevap verebilecek nitelikte güncel, gücünü medeniyet değerlerimizden alan bir müfredatla mümkündür. Geç de olsa başlatılan müfredat çalışması akamete uğratılmamalı, beklentileri karşılayacak şekilde bir an evvel tamamlanmalıdır. Yeni eğitim-öğretim yılı başlayıncaya kadar eğitim çalışanlarının huzuru, milletimizin geleceği ve ülkemizin nitelikli bir eğitim sistemine kavuşması için sorunlara çözüm bulunmalı, beklentiler karşılanmalı, talepler yerine getirilmeli, Ağustos ayında yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri bunun için bir fırsat olarak görülmelidir.
Fetö ile mücadele titizlikle yapılmalı …
Masumların korunması, hainlerin hak ettikleri cezayı alması için FETÖ ile mücadele titizlikle yürütülmelidir. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gereken tedbirlerin ivedilikle ve etkili biçimde alınması, başta FETÖ olmak üzere, terör örgütleriyle bağlantılı kişilerin kamu görevlerinden arındırılması gibi amaçlarla ilan edilen OHAL ve bu kapsamda çıkarılan KHK’lar ve açığa alma işlemleri, toplumun büyük bölümü tarafından makul, hukuk çevreleri tarafından da anayasaya uygun ve hukukun gereği olarak kabul edilirken, açığa alma ve ihraç listelerinde masum olduğu konusunda geniş kanaat bulunan kişilerin yer alması kaynaklı tereddütler artmaya başlamıştır. Hakkında ihraç işlemi yapılan kamu görevlileri ile görevine iade edilmeyi bekleyen kamu görevlileri arasında masumiyeti, millete sadakati, terör ve terör örgütlerine tepkisi, 15 Temmuz sürecindeki millet odaklı duruşu herkesçe bilinenlerin varlığı ve küçümsenmeyecek fazlalığı; terör örgütü mensuplarının, bunlara destek olan, irtibat ve iltisakı bulunanların kamudan tasfiyesine yönelik kamuoyu desteğinin mevcut düzeyini tehdit eder bir sonuç olarak karşımızda durmaktadır.
Sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmeli …
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir. Eğitime ilişkin reformların kalıcı hale gelmesi, derslerin boş geçmemesine, sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır. Bu nedenle, hem yeni öğretmen kadroları ihdas edecek hem de sözleşmeli öğretmen alımındaki hatayı telafi ederek sözleşmeli öğretmenleri kadroya geçirecek; ücretli öğretmenlere iş güvencesi ve kadro sağlayacak yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.
Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir problem iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca birkaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır.
Eğitimciye şiddetin geleceğimize faturası ağır olacaktır. Eğitimcilere karşı şiddet, bugün okullarımızda yaygın bir sorun halini almıştır. Maalesef öğretmenlerimiz saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim kurumlarında gereken güvenlik tedbirleri yeterince alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu, en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir. Sınıfların akıllı tahtayla, öğrencilerin tablet bilgisayarla buluşturulduğu ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele düşündürücü olduğu kadar vahimdir de. Hayatlarını, çocuklarımızın daha iyi olmasına vakfeden eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının önü alınmazsa, gereken tedbirler ivedilikle hayata geçirilmezse, şiddet hastalığı bütün toplumu saracak ve yarınlarımız karanlık olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalıdır. Bakanlık, yargıya intikal etmiş davalarda kendi personelinin yanında olduğunu göstermeli; nerede duracağı belli olmayan bu şiddet olaylarının bir an önce son bulması için ne gerekiyorsa yapmalıdır.
Öğretim yılına hazırlık ödeneği tüm eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında genel idare hizmetleri sınıfı, teknik hizmetler sınıfı, yardımcı hizmetler sınıfı ve -eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı hariç- diğer hizmet sınıflarında çalışanlara öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ödenmemesi, aynı hedeflere ulaşmak için aynı amaç birliği içinde aynı konuda çalışan kamu görevlileri arasında eşitsizlik ve adaletsizlik kaynağıdır. 657 sayılı Kanun’un ek 32. maddesine göre ödenmekte olan öğretim yılına hazırlık ödeneğinin, öğretmenlerle birlikte eğitim-öğretim hizmetlerinin yürütülmesinde emek sarf eden merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmesi gerekmektedir. Sınav görev dağılımda eşitlik ve adalet sağlayacak bir uygulama hayat geçirilmelidir. Millî Eğitim Bakanlığı Merkezi Sistem Sınav Yönergesi kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını belirleyen bir düzenleme olmadığından bu personel yönünden sınav görev yükünün dağılımı adaletsizlik üreten bir sonuç doğurmaktadır. Yönerge kapsamında gerçekleştirilenler başta olmak üzere, genel idare hizmetleri sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı çalışanları arasında sınav görev dağılımını düzenleyen puanlama benzeri bir sistem oluşturulmalıdır.”
Bayraktar, mesajının sonunda, Eğitim-Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarına ve öğrencilee, zamana yenik düşen değil, zaman içinde yenilenmelerini, yeni döneme daha aktif ve daha nitelikli başlamalarını sağlayacak verimli bir tatil dönemi diledi, mezun olan öğrencilerin yeni başarılara imza atmalarını temenni etti, yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, dikkat çektikleri sorunların acilen çözülmesi gerektiğinin altını bir defa daha çizdi. -Mehmet ÖZGÜN-