Okları Boyamak

Bazı konular var ki Bizans rahiplerinin kuşatma altında meleklerin cinsiyetini tartışmasını çağrıştırıyor. Sayın Özgür Özel’in ve kurmay kadrosunun Altı Ok’u boyama girişimi nasıl bir yakıcı gereksinim olabilir. Bugün devletçilik okunu mora ve yeşile boyama tasarısından söz edilmekte ki boyama merakı bir başlayınca tek okla kalmayacağı bellidir; yol olacaktır, başlamayagör… CHP’nin yöneticilerinin Altı Ok’un değerinden habersiz […]

Bazı konular var ki Bizans rahiplerinin kuşatma altında meleklerin cinsiyetini tartışmasını çağrıştırıyor. Sayın Özgür Özel’in ve kurmay kadrosunun Altı Ok’u boyama girişimi nasıl bir yakıcı gereksinim olabilir. Bugün devletçilik okunu mora ve yeşile boyama tasarısından söz edilmekte ki boyama merakı bir başlayınca tek okla kalmayacağı bellidir; yol olacaktır, başlamayagör…

CHP’nin yöneticilerinin Altı Ok’un değerinden habersiz ya da değer dizgesine duyarsızlıkları çok üzücü.

Madem gereksinim var anlatalım: Altı Ok evrensel ve ulusal değerde çağcıl insanlık devrim, özgürlük, ilerleme izlencesidir (program). Tümü bütündür. Her niyete yenecek muz hiç değildir. Tam bağımsızlık ve ulus egemenliği ise izlencenin temel dayanaklarıdır. Sözkonusu ilkelersiz ne ulus olunur ne sol olunur.

Çevre duyarlığı da kadın hakları da izlencede içseldir. Zaten kazandıran Türk Devrimidir, Cumhuriyettir. Bu neyin boyası.

CHP sözcüsü konuşurken arkasındaki Atatürk silüeti ile Altı Ok silüeti… Bu denli soluk, zor seçilen durumda olmak zorunda mı? İnsana, bilerek öyle yapıldığı izlenimi veriliyor. Belirgin, onur duyarak sunulması neden düşünülmez de ok boyamak dillendirilir.

Atatürk Devriminin önemi, yaşamsallığı son 22 yıldır anlaşılmadıysa vah ki ne vah! Ört ki ölem.

Altı Ok izlencesi sözde, yazıda kalmamış, uygulanmış, ulusumuzun yararına başarısı, insanları bireyleştirmek, özgür kılmak, yeteneklerini anlamak ve geliştirmek yönündeki yeteneği somut biçimde görülmüştür. Önemli ve sınıfsal kazanım budur. Bu değerli izlence boşluk kaldırmaz. Devrimden geri adım atıldığı an karşıtları, düşmanları devrimi kazır bitirir. Ülke ortaçağın gerisine düşer. Tüm ilişkiler eşitsizlik, tutsaklık, yoksulluk, onursuzluk üretir.

Atatürkçü devrimin vazgeçilecek, eğilip bükülecek, yeniden sözde yorumlanacak hiçbir ilkesi, oku yoktur. Size dogma bırakmıyorum, ikileme düşerseniz en gerçek yolgösterici bilimdir, ustur, yaklaşımı bilinmekteyken neyin deyim yerindeyse güncelleme merakıdır?..

Kuşkusuz, ilkeler çağın bakışıyla düşünülebilir. Bunda sorun yoktur. Ne ki bu arayış oklar, ilkeler terk etmek, özünü boşaltmak biçiminde kesinlikle olmaz. Devrime, bağımsızlığa, bağımsız yurttaş ülküsüne ihanettir.

 

 

 

 

Exit mobile version