TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanmasının ardından gündeme gelen “Türkiye’de artık seçim yapılmayacak” iddialarına yanıt verdi. Okuyan, AKP’nin seçimleri tamamen ortadan kaldırabilecek güce sahip olmadığını vurgularken, iktidarın CHP’deki iç gerilimleri derinleştirme arzusuna dikkat çekti.
CHP’ye kayyım atanması sonrası gündem
CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım atanması ve polisin binayı zorla basması, Türkiye siyasetinde yeni tartışmaları tetikledi. Gürsel Tekin’in kayyım olarak görevlendirilmesi, ana muhalefet cephesinde büyük tepkiye neden oldu. Olayların ardından kamuoyunda “Türkiye artık seçimsiz yönetilecek mi?” sorusu öne çıktı.
Bu tartışmalara Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan da dahil oldu. Okuyan, seçimlerin tamamen ortadan kaldırılmasının AKP açısından mümkün olmadığını, zira iktidarın bugüne kadar hep “millet iradesi” söylemi üzerinden siyaset yürüttüğünü söyledi.
AKP seçimsiz yönetebilir mi?
Kemal Okuyan’a göre AKP, dünya genelinde yükselen bir eğilimi takip ediyor: parlamentonun etkisini azaltmak, siyaseti halkın denetiminden uzaklaştırmak ve hızlı karar alma mekanizmalarını öne çıkarmak. Özelleştirmeler, işçi haklarına yönelik saldırılar ve çok uluslu şirketlere verilen tavizlerin bu zeminde mümkün olduğunu belirten Okuyan, AKP’nin bu süreci uç noktalara taşıdığını ifade etti.
Ancak Okuyan, iktidarın 23 yılın ardından enerjisini ve iç bütünlüğünü kaybettiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“AKP Türkiye’yi seçimsiz yönetebilecek güçte değil. Çünkü iktidarın merkezinde ‘millet iradesi’ söylemi vardı. Bugün ekonomi mucizesi söylemi çökmüş durumda, seçimleri tamamen rafa kaldırmaları imkânsız.”
Türkiye’de seçim sisteminin sorunları
Okuyan, Türkiye’de seçim sisteminin köklü adaletsizlikler üzerine kurulu olduğuna dikkat çekti. YSK ve RTÜK gibi kurumların yetkilerinin halkın siyasete katılımını sınırladığını belirten TKP lideri, mevcut düzenin başlı başına bir sorun olduğunu söyledi.
“AKP oyunbozanlık yapıyor” şeklindeki yorumları yetersiz bulan Okuyan, asıl tartışılması gerekenin sistemin kendisi olduğunu vurguladı:
“Bu zeminin kendisi sorgulanmalı. Aksi halde halkı kandırmış oluruz.”
AKP’nin CHP üzerindeki hesabı ne?
Gürsel Tekin’in kayyım olarak atanmasının ardında iki neden olduğunu söyleyen Okuyan, ilk olarak iktidarın CHP’deki iç tartışmaları derinleştirmeyi hedeflediğini belirtti. Bu durumun olası seçimlerde birkaç puanlık ekstra kayıp yaratabileceğini dile getirdi.
İkinci olarak, AKP’nin her şeyi yönetme isteğine işaret eden Okuyan, “AKP, CHP’yi de kontrol etme sevdasında. Her alanda hâkimiyet kurmak istiyorlar” dedi.
Devlet aklı tartışmaları
Siyasi kulislerde sıkça dile getirilen “devlet aklı devreye girdi” yorumlarına da değinen Okuyan, bunun tek merkezli bir akıl olmadığını ifade etti. AKP içindeki hiziplerin, tarikatların ve farklı kanatların devlette karşılık bulduğunu belirterek, “Bugün herkes kendisini ‘devlet aklı’ gibi göstermeye çalışıyor. CHP binasında yaşanan görüntüler ise bir ‘akıl’ işine benzemiyor” sözleriyle dikkat çekti.
TKP’nin tavrı ve mitingler
Okuyan, TKP’nin CHP İstanbul İl Başkanlığı önündeki çağrıya katılmamasının nedenini de açıkladı. Partisinin hiçbir zaman figüran olmadığını söyleyen Okuyan, “Biz fotoğraf çektirmek için hiçbir yere gitmeyiz. Attığımız her adımın siyasal bir karşılığı olmak zorunda” dedi.
19 Mart sürecinde ve farklı mitinglerde aktif rol aldıklarını hatırlatan Okuyan, TKP’nin bağımsız bir parti olduğunu, üyelerinin güvenliği ve ideolojik duruşu gözeterek hareket ettiklerini belirtti.

